Bizi "Benim oğlum büyüyünce Atatürk olacak" diye diye büyüttüler.
Çocuk aklım almıyordu... Bunlar memleketin "bir kere daha batmasını" mı istiyorlardı? Devlet yıkılacak, ordu dağılacak, memleket düşman işgaline girecek, biz de yetişip kurtaracaktık...
Ama bunun için önce "askeri okula" gitmemiz gerekmiyor muydu?
Manastır Askeri İdadisi demedik ama hiç olmazsa Bursa Işıklar Lisesi...
Nasıl bir kafaydı bu?
***
O kafa bugün de capcanlıdır.
Kazmalara manşet atıyorlar: "Bir daha gel Samsun'dan!"
Yattığı yerden kalkacak da mı bir daha gelecek?
Gelecek de ne yapacak? Samsun üzerinden Erzurum, Sivas, oradan Ankara...
Samsun şart mıdır? Trabzon idare etmez mi?
Hayrola, yeni yeni kongreler mi toplanıyor?
Öyle ya, memleket bugün işgal altında... Yunan ordusu İzmir'e çıkmış, Fransız ordusu Gaziantep ve Kahramanmaraş'a kadar ilerlemiş...
Devlet yıkılmış... Ordu dağıtılmış... İstanbul kıyılarında düşman gemileri...
Aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş...
Vaziyet ve manzara-i umumiye bu mudur arkadaşlar?
Peki ama önce onu şeklen de olsa Samsun'a gönderecek bir padişah gerekmiyor mu bu durumda?
Sonra Meclis toplayacak...
Peki o Meclis'te "dinciler" de olsun mu?
Birincisinde vardılar da...
Yok. Yalnızca CHP olsun.
***
Bu kafa ciddi ciddi Atatürk'ün "gelip" yeniden Samsun'a çıkmasını bekler.
Öyle ya, Atatürk ölmemiştir ki, sadece 141 yaşındadır.
Kitaplar da yazarlar... Kazmalar bu zırvaları okuyup mutlu olurlar...
Kurtulmak istedikleri Yunan ordusu değil, bütün Batı'nın yatırım yapsın diye önünde takla attığı Katar sermayesi olsa gerek...
Peki başbakan olarak Kemal Bey'i mi atayacak Meral Hanım'ı mı?
"Kuvvetler birliği" ilkesi ne olacak?
Devrimler yapılmış, daha ne devrimi yapacak? Yazı mı, şapka mı? Kadınlara seçme ve seçilme hakkı mı verecek?
Bakınız adam ne demişti: "Atatürk'ü sinema ya da tiyatroda canlandıracak oyuncunun içkisi, kumarı, gece hayatı, kötü alışkanlıkları olmamalıdır!"
***
Bunlar niçin sittin sene iktidar yüzü göremezler diye gene de merak ediyor musunuz?
Yorum Yazın