Son günlerde televizyon programlarını, haber siteleri, sosyal medyaya bakmaya korkuyorum!
Bildiğiniz korkuyorum!
Dahası uzunca bir zamandan sonra geceleri kabusla uyanıyorum!
Tıpkı 1979, 1980'de olduğu gibi!
15 Mayıs 1980!
Memleketim Ordu!
Turan Tufan ve Sefa Kol silahla taranıyor, Turan olay yerinde Sefa kaldırıldığı hastanede can veriyor!
Olay yerine geldiğimizde aman Allah'ım...
İnanır mısınız uzunca zaman yemek yiyemedim!
Mecalsiz kalıp uyumak zorunda kaldığımda kabusla uyanıyordum!
Biliyor musunuz aynı gecede defalarca kabus gördüğümü hatırlarım!
Yaşım 16!
Birkaç gün sonra takvimler 27 Mayıs 1980 bu sefer yer Ankara!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak , dönemin başbakanı Süleyman Demirel ile yaptığı görüşme sonrası yanında eşi olduğu halde katlediliyor!
Gün Sazak!
Haber yayılıyor ve Ordu yangın yerine dönüyor!
Hemen karşımda karşı komşum kurşunlara hedef oluyor ve şu anda tekerlekli sandalye ile hayatını devam ettirmek zorunda!
Bitmedi!
Bir iki, ay sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne başbakanlık yapmış Nihat Erim can veriyor!
İstanbul!
Bu sadece bizzat şahidi olduğum hadislerden üçü!
Bugün torun sahibi bir dedeyim!
Biliyor musunuz, kucağıma alıp sevmelere doyamadığım torunumun babasına bu yaşadıklarımı anlattığımda bir yerden sonra ağlayarak, tir tir titreyerek dinlediğini fark ettiğimde yaşadıklarımın ne olduğunu anladım!
Sonrası mı?
Sonrası 12 Eylül 1980!
Sonrasını atlatmayayım...
Bütün bunları neden yazdım derseniz?
Bakıyorum da ekranlarda, haber sitelerinde, sohbet odalarında, TBMM kürsülerinde herkes ''Siyasi suikastlar olacak'' diyor !!!
Hem de gerile gerile!
Hem de sırıta sırıta!
Beylerrrrrr!
O sizin milletin gözü önünde, gerile gerile, sırta sırıta olacak dediğiniz şeylerin ne olduğunu siz biliyor musunuz?
Siz 16 yaşında 16 yaşında kardeşinizin tabutunu taşıdınız mı?
Birazcık vicdanınız varsa, birazcık Allah korkusu taşıyorsanız, ya da dininiz, diliniz, ırkınız, ideolojiniz ne olursa olsun birazcık insanlığınız kaldıysa susun...!
Yorum Yazın