İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’a 300 metrobüs alımı ve Sefaköy metro hattının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2022 yılının yatırım programına alınmadığını açıklayınca doğrusu üzüldüm, çünkü benim bildiğim Erdoğan İstanbul âşığıdır.
Ve İstanbul’a yapılacak olan bir hizmeti engellemez. Tam aksine teşvik eder. Erdoğan sadece İstanbul’a değil, Türkiye’nin neresine bir çivi çakılacaksa onu engellemek bir yana dursun teşvik eder. O nedenle bu işin altında ne var diye araştırdım.
EROL ÇAKIR HATIRLATMASI
Ayrıca İmamoğlu seçildiğinde Erdoğan, “Vali Erol Çakır’ın bize yaptığını biz buna yapmayacağız” demişti. Erol Çakır’ın valiliği Erdoğan’ın hizmetlerini engellemekle geçmişti. En son Çin gezisi için izin vermemişti. Oysa Erdoğan daha İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olduğunda Ekrem İmamoğlu’nu davet ederek görüşmüştü. Görüşmeden sonra Ekrem İmamoğlu’nun heyecanını hiç unutamıyorum. Ayrıca Erdoğan, bakanlarla birlikte CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının da katıldığı bir toplantı yapmıştı. CHP’li büyükşehir belediyelerine yönelik bir önyargı, hizmetleri engellemek için özel çaba yoktu. Aziz Kocaoğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde İzmir’in su sorunu ve İZBAN’ın metro hatları konusunda çözüme destek sağlayan bir iktidardan söz ediyoruz. İstanbul halkına verilecek bir hizmete neden engel çıkarsınlar.
SEFAKÖY METRO HATTI
Ekrem İmamoğlu’nun, “İstanbul halkına ihanettir, kötülüktür” dediği Beylikdüzü, Sefaköy, TÜYAP metro projesiyle ilgili olarak bir belge paylaşacağım. Bakalım ihaneti kim yapmış, bu iş kimin beceriksizliği ve işbilmezliği sonucuymuş.
Ulaştırma Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gönderdiği yazıda, İBB ile bakanlık arasında Sefaköy Metro hattına ilişkin bir yazışma sürecinin yaşandığı anlaşılıyor. Ulaştırma Bakanlığı, İBB’ye, 12 Mart, 28 Mayıs ve 3 Kasım 2021 tarihli yazılarla ‘Sefaköy metrosunun Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın yatırım programına alınması için gerekli onayın verilmesini talep ettiniz’ diyor. Ama devamı var. “Projelerin incelenmesinde Bakanlığımızca onay verilmesi için zorunlu olan ‘kesin proje” vasfında proje teslim edilmediği, avan aşamasında kalmış doküman sunumu yapıldığı anlaşılmıştır, eksiklikler ise temsilcileriniz ve proje firmanıza bildirilmiştir” deniliyor.
HAZIRLIK PROJESİ
Avan proje ne demek? Hazırlık projesi ya da demo demek. Hazırlık projesiyle bir metro hattı, yatırım programına alınır mı?
Ama iş burada bitmiyor. Projeyi yapan firma ile Ulaştırma Bakanlığı arasında teknik toplantılar yapılıyor, dökümanlar talep ediliyor. Sonuç ne?
Ulaştırma Bakanlığı tarafından İBB’ye gönderilen resmi yazıdan anlaşılacağı üzere, yapılan bu toplantılar sonucunda bir ilerleme sağlanmış. İstenilen dökümanların bir kısmı bakanlığa ulaşmış. Bakanlık bunu inkâr etmiyor.
PROJEDEKİ EKSİKLER
Buna rağmen Sefaköy metro hattının yatırım programına alınması için gereken çalışmaların yapılmadığı belirtiliyor. Bunların ne olduğu Bakanlığın yazısında yer alıyor. “Sondaja dayalı zemin etüt raporu, jeolojik plan ve kesit kesin projeleri, deprem etüt raporu, mimari kesin projeler, tünel ve istasyon kazı-destek sistemleri başta olmak üzere, onayımıza esas olmazsa olmaz projeler halihazırda sunulmamış” deniliyor.
İMAMOĞLU’NUN İTİRAZI VAR MI?
Bu bakanlığın yazısı denilebilir. Resmi yazı olmasına rağmen yine de Ekrem İmamoğlu’nun bu eksiklere yönelik bir itirazı varsa onu paylaşmaktan çekinmem. Eğer İmamoğlu; “Bakanlık doğru söylemiyor, biz yatırım programına alınması için sondaja dayalı zemin etüt raporunu, jeolojik plan ve kesit kesin projelerini, deprem etüt raporunu, tünel ve istasyon kazı-destek sistemlerini, mimari kesin projeleri sunduk. Bakanlık buna rağmen onay vermedi” diyorsa bu kez döner, Ulaştırma Bakanlığı’na “Siz neden onay vermediniz?” diye sorarız.
300 METROBÜS
KREDİ derecelendirme kuruluşu Fitch, İstanbul, İzmir ve Antalya Büyükşehir Belediyeleri’ni borçları konusunda uyarmıştı. Fitch’in raporunda üç belediyenin borç stokunun yüzde 77’sinin döviz cinsinden ve hedge edilmemiş borçlar olduğunun altı çiziliyordu.
Bunu neden gündeme getirdim? 300 metrobüs alınması konusunda da karşımıza İBB’nin borç stoku çıkıyor. 2019 yılında AK Parti’den aldığı 28.525 milyon TL borcu 41 milyar 664 milyon liraya çıkaran İBB, bu süre zarfında hangi büyük işi tamamladı? Buna rağmen İmamoğlu, eylül-ekim ayında Belediye Meclisi’nden 11.06 milyar TL borçlanma yetkisi almış. 10 milyar TL’lik yeni borçlanma talebi ise sırada bekliyor. Belediye Meclisi’nde çoğunluk AK Parti’de olmasına rağmen borçlanma yetkisi verilmiş. Ama İmamoğlu döneminde İBB, borçlanma limitini aşmış. Hem de CHP’lilerin referans gösterdiği Sayıştay raporuna göre 7 milyar 142 milyon 545 bin TL.
5393 sayılı yasanın 68. maddesine göre borç stoğu bütçenin bir buçuk katını geçemez. Ama İmamoğlu bu sınırı çoktan aşmış. CHP’li Muğla Belediyesi’nin yatırım taleplerine oy veren Cumhurbaşkanı neden İstanbul’u yatırım programına almasın?
Hem bütçenin bir buçuk katından fazla borçlan. Limiti aş, sonra da dön Cumhurbaşkanı’nı suçla.
Ayrıca AK Parti döneminde o metrobüsler krediyle alınmamış. İmamoğlu, metrobüs alacaksa elini tutan yok. İstanbul’un bütçesi ona yeter.
MAĞDURİYET ALGISI
* İçişleri Bakanı, belediyede terörle iltisaklı ve irtibatlı kişiler olduğunu açıklıyor. İmamoğlu, terörle irtibatlı kişiler varsa alsaydın diye meydan okuyor. Bakanlık teftiş başlatıyor, bu kez de onun üzerinden bir mağduriyet algısı oluşturmaya çalışıyor. Ama bu iş artık kabak tadı vermeye başladı.
Sefaköy’e metro yapacağım diyor. Kendisi müteahhitlikten gelme, yıllarca belediye başkanlığı yaptı. Hazırlık projesi ile onay alınmayacağını bilmez mi? Benden iyi bilir. Projeyle ilgili hazırlıklarını tamamlamıyor. Yatırım kapsamına alınmayınca, İstanbul halkına ihanetle suçluyor.
İmamoğlu sürekli olarak mağduriyetten beslenmeye çalışıyor. Mağduriyet algısı üzerinden bir cumhurbaşkanı adaylığı çıkarmanın hesabını yapıyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI HESABI
İmamoğlu, Başakşehir Hastanesi’nin bağlantı yollarıyla ilgili ihaleleri iptal edip temel atmama törenleri düzenlediği zaman dostça uyarıda bulunduğum için bana tepki göstermişti. Kendisine dostça el uzatanların kıymetini bilmedi. Kendisine randevu veren Cumhurbaşkanı’nı hedef alarak, İçişleri Bakanı ile polemiğe girerek, İstanbul’a hizmeti değil Cumhurbaşkanlığı’nı hedef alarak kendini yıprattı. Bugün sadece Cumhurbaşkanı’ndan değil, Kılıçdaroğlu’ndan bile randevu alamıyor.
Yorum Yazın