''...TBMM üyeleri görevlerine başlarken, "devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü korumak" için büyük Türk milleti önünde namus ve şerefleri üzerine yemin etmişlerdir.
Bu yemine herkesin bağlı kalması, sadakat göstermesi, aksi halde namus ve şeref bahsinin açık kalacağı herkesçe bilinmelidir.
Türkiye 37 yıldır milli varlığımızı hedef alan silahlı terör ve bölücülük sorunuyla mücadele halindedir.
Terörle mücadelede çok ağır bedeller ödenmiştir.
Lütfen dikkat buyurunuz; 1984-2020 yılları arasında asker, polis, güvenlik korucularımızdan mülhem olmak üzere 8 bin 123 güvenlik görevlimiz şehit olmuştur.
Yaralanan güvenlik görevlimiz ise 25 bine yaklaşmıştır.
Bu dönemde PKK'nın hunhar saldırıları sonucunda 6 bin 21 sivil ve masum vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
1984' den 2020 yılına kadar 84 bin terör saldırısı gerçekleşmiştir.
Yine bu dönemde terörle mücadeleye harcanan para, altını çizerek ifade ediyorum, 898 milyar 522 milyon dolardır.
Ölüm ve yaralanmalara bağlı insani maliyet 309 milyar 426 milyon dolardır.
Demem odur ki, terörün doğrudan maliyeti 1 trilyon 207 milyar dolardır.
Terörden dolayı kesintiye uğrayan, daha güvenli ülke ve coğrafyalara yönelen para miktarı 698 milyar 100 milyon dolar civarındadır.
Son tahlilde, FETÖ ve diğer örgütlerle mücadelede harcanan 350 milyar doların da eklemlenmesiyle terörün ülkemize toplam faturası, -sağır kulaklar burayı iyi dinlesin, ekonomide felaket tellallığı yapan utanmazlar bize kulak versin- tam 2 trilyon 256 milyar 48 milyon dolardır.
Terör sorununa maruz kalmasaydık, teröre sarfedilen bu kaynakla ;
69 adet GAP projesi,
505 adet Marmaray,
749 adet Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 1880 adet Osmangazi Köprüsü,
282 adet Kuzey Marmara Otoyolu, 205 adet İstanbul-İzmir otoyolu,
102 adet İstanbul Havalimanı,
564 adet Atatürk Barajı,
1834 adet İstanbul Şehir Hastanesi yapılabilir,
902 adet S-400, 644 adet Patriot Hava ve Füze Savunma Sistemi,
9 bin 24 adet de F-35 savaş uçağı alınabilirdi.
Üstelik terörün anormal maliyetine katlanmış olmasaydık, önümüze koyulan kanlı faturayı ödemeseydik, bugünkü şartlarda kişi başına gelirimiz bin 585 dolar fazla olacaktı.
Sorarım sizlere kazanan kim, kaybeden kim?
Zarar kime, ihanet kimden? ...''.
Yukarıdaki metin, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Bey'in Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı son grup konuşmasından.
Konuşmanın devamında da '' Teröre yardım ve yataklık yapan bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır. Bir eli yağda, diğeri balda, yediği önünde, yemediği ardında, bir giydiğine bir daha dönüp bakmayan, ama sırayı siyaset alınca sahte vicdan ve merhamet edebiyatı yapan bir avuç kaymak tabakadan, imtiyazlı azınlıktan, merdane gibi dönen devrimci bozuntularından öğreneceğimiz de hiçbir şey yoktur...''!
İmdi !
Başta Halk Tv, Tele 1, KRT, ve tabii ki bu tayfanın olmazsa olmazı Fox Tv yukarıdaki azıcık vicdan sahibi, dini, dili, ırkı ne olursa olsun her insanın tüylerini diken diken edip, düşünmesine, özellikle de bugünlerde çok daha fazla düşünüp ders çıkarması gereken bölümünü görmeyi, daha doğrusu bilerek görmezden gelip, ''Kebapçı'' kelimesi üzerinden bu tarihi konuşmayı itibarsızlaştırmaya başladılar!
Oysa, Sayın Bahçeli Adanalı olup kebapçıyı iyi tanır ve tarifi öyle güzel yapar ki, buyurun!
Ertesi sabah Fox Tv' de Küçükkaya' nın programında eli kanlı bebek katili PKK 'nın siyasi dili HDP 'nin 6-8 Ekim olaylarının faili Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş...
Hem de önüne arkasına Atatürk'ün resmi ve büstüyle...
Yorum Yazın