Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

Mail: hffhsyt@hotmail.com

İnsanlığı nasıl tutuşturdular?

Bir pazar sabahında sizlere çok daha güzel, mutlu, umutlu konuları okutmak isterdim. Ama 'mış' gibi yapamayacağım. İçim kan ağlarken yüzüme gülen bir maske takamayacağım.
Yanıyoruz... Hem de cayır cayır... Yaktılar bizi... Tutuşturdular... Kimse "İklim değişikliğinin sonucu" filan diye mavra yapmasın. Bir ilçede aynı anda 4 ayrı yerde birden yangın çıkmasının tek bir sebebi olabilir Sabotaj! Sadece o ilçe mi? Sanki bir yerden emir alınmış gibi Kocaeli'den Mersin'e kadar 63 ayrı bölgede ansızın başlayan yangınlar. Önce Atatürk Orman Çiftliği'ni tutuşturdu bir meczup! Sonra Polatlı'daki askeri füze fabrikasının çalılıklarını yaktı bir PKK sempatizanı... Sonra arkası geldi.
Topyekun bir saldırı altındayız. Tıpkı 11 Eylül'de ABD'nin karşı karşıya kaldığı terörist atak gibi. Bu da bizim 11 Eylül'ümüz. Şimdi 'bir' olma zamanıdır. Muhalefet artık görmeli. Neyi mi? Medet umduğu ABD'nin ve onun semirttiği HDPKK'nın gözünün nasıl döndüğünü... Akdeniz'de bayrak gösterdiğimiz, başımızı kaldırıp mavi vatanımıza sahip çıktığımız günlerde, Akdeniz kıyılarımızı yakıyorlar. Bu mesajı da almıyorsanız, vay halimize...
Haber bültenlerinde içimi soğutacak bir haber ararken, bir de Seyf bebeğin çaresizliği çıkmasın mı karşıma? İstanbul'un göbeğinde, Şişli'de öz babası tarafından türlü işkenceye maruz kalan bir buçuk yaşındaki Seyf bebeğin çığlıklarına bu kez komşuları yetişmişti. Bir de baktılar ki çocuğun bütün vücudu sigara yanıkları, dağlamalar ve bıçak yaraları ile dolu... Çocuk henüz konuşmayı bilmiyordu. Ona ne olduğunu sordu komşular. Yerde duran sigara paketini aldı, içinden bir sigara çıkardı ve yara yerlerine bastırmaya başladı... Zaten yaşlar gözpınarımda bekliyordu. Dayanamadım...
Sonra? Sonrası malum... O baba müsveddesi ilk sorgusundan sonra serbest bırakıldı. Muhtemelen siz bu yazıyı okuduğunuzda sosyal medya baskısıyla tekrar yakalanıp, cezaevine konulmuştur.
İnsanlığı yakıyorlar. Kimi Molotof kokteyli ile çalıları tutuşturuyor, kimi sigarasını bir bebeğin pembecik tenine bastırıyor. Biz ise hâlâ 'meczupların' peşindeyiz. Bu halimizle orman yangınından kaçmaya çalışan kaplumbağaya benziyoruz. Sonumuz o kadar belli ki...

Memleketimden iki insan manzarası
Biri, 'sosyetik güzel' diye anılan Süreyya Yalçın. Karpuz kabuğunun denize düşmesi gibi Bodrum sahillerine düştüğünde anlarız ki deniz mevsimi gelmiş. Gazetelerde boy boy mayolu, bikinili pozları yayınlanır. Kadınlar onun giydiği plaj kıyafetlerini bulabilmek için dört döner. Gazeteler ve magazin programları da bu gizli reklama alet olduklarını bile bile onun görüntülerini yayınlar... Ne iş yaptığını kimse bilmez. Babası Faruk Yalçın'dan kalan mirasıyla Forbes dergisinin en zenginler listesine girmişliği filan vardır.
Diğeri, Şahin Akdemir... Marmaris'te çalışan 26 yaşında vatan aşığı bir genç. Askerliğini yaptığı Hakkari'de askeri aracın mayına rastlaması sonucu yaralanmış bir gazi.

Süreyya Yalçın, Bodrum'un ormanları cayır cayır yanarken, arkasına dumanları fon olarak alıp, teknesinin üzerinde en cazibeli (!) pozlarını verdi. Şahin Akdemir, orman yangınını duyar duymaz, motosikletine atlayıp ekiplere içme suyu ve ayran taşımaya koyuldu. Motosikleti devrildi, yaralı halde alevlerden kaçamadı ve şehit oldu.
Bundan sonrası için ne yazsam boş. Yazının son paragrafını siz doldurun lütfen...

Gülümse Türkiye (!)
Televizyonda bir cips reklamı var. Her izlediğimde acı acı gülüyorum.
Efendim; firma, insanları gülümsetmek için harika bir icatta bulunmuş. Cips paketlerinin üzerinde çeşit çeşit gülümseyen yarım yüzler var. Paketi alıp, yüzünüzün alt yarısına tutuyorsunuz, siz de böylece gülümsemiş oluyorsunuz...
Gülüyor gibi görünmek için artık cips paketlerine ihtiyacımız var.
Acı acı gülümsemem bundan.

Gaf kürsüsü
Ormandaki kros yarışında bir vatandaş, parkuru işaretleyen şeritleri çöp sanıp toplayınca yolu bulamayan bisikletçiler kayboldu.

Zap'tiye
İstesek de istemesek de Asya Kaplan Sivrisineği hepimize iğne yapıyor. Ben de bu aşıya karşıyım ama ne çare?

Ne demiş?
"Aşı olmayan, sosyal katliam yapıyor demektir." (İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan'ın atv'ye verdiği röportajdan)

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar