Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

Mail: hffhsyt@hotmail.com

İnsanlığa mektubumdur

Malum, her cumartesi siz değerli okurlarımdan gelen mesajları bu köşede yayınlıyorum. Yakından Kumanda bu özelliği ile Türk basınında benzeri olmayan bir görevi yerine getiriyor. Ancak bu hafta affınıza sığınarak ve hakkınızı helâl etmenizi umarak mektup sahibi ben olacağım. Mektubun ulaşmasını arzu ettiğim adres ise tüm insanlık olacak...
Ne Nazilerin soykırımı ne ABD'nin Hiroşima ve Nagazaki'de yaşattığı nükleer vahşet ne Saddam'ın Kürt halkını gazla boğması ne Sırpların Saraybosna'da işlediği insanlık suçları ne de Ermenilerin Hocalı katliamı... Netanyahu'nun başında olduğu İsrail işgal ordusunun Gazze'de yaptıklarına ne bundan önce ne de sonra hiçbir vahşet eylemi erişemez.
Camileri, kliseleri, okulları, ambulansları bombaladılar. Hastaneleri basıp, yoğun bakımdaki hastaların, kuvözdeki bebeklerin ölmesine yol açtılar. Fosfor bombası kullanıp, günahsızların ciğerlerini kavurdular. Yakaladıkları masum insanları canlı kalkan olarak kullandılar. Bölgeye gönderilen yardım tırlarını ateşe verdiler, yağmaladılar. Enerji sağlayan hatları kesip, su depolarını vurarak Gazze'deki masumların açlık ve susuzluktan ölmesini beklediler. Önce herkesi "Güvenli alan" dedikleri Refah bölgesine sürdüler. Oraya ulaşmaya çalışan sivil konvoyları bombaladılar. Sonra Refah'ta toplanan insanlara karşı topluca hücuma geçtiler. Son olarak bir yardım tırına umut bağlayıp ekmek ve su alabilmek için meydanda toplanan kadınların, çocukların üzerine bomba atarak, 104 masumu daha öldürdüler. Üstelik bunları dünyanın gözü önünde yaptılar. Hatta güçlerini (!) herkes görsün diye vahşetlerini kendi elleriyle dünyaya servis ettiler.
Geçen hafta bir ABD askeri, senato binası önünde "Bu katliama ortak olamam, yaşasın özgür Filistin" diyerek üzerine benzin döküp kendini ateşe verdi. Ne yazık ki bu "meşale" bile insanlığın önündeki karanlık yolu aydınlatmaya yetmedi. Batı hâlâ sus pus, liderleri üç maymun. Birleşmiş Milletler artık bizim gözümüzde "Birleşmiş İlletler..."
Bu caniliğe son vermek için devletlerin değil, insanlığın harekete geçme zamanı geldi de geçiyor. Öncelikle de İsrail'deki sağduyulu Yahudilerin. Netanyahu'nun bir ulusa daha fazla utanç yaşatmasına, kara çalmasına izin vermemeliler. Sadece onlar mı? Kendini "insan" hisseden herkesin bir an önce harekete geçmesi, isyan etmesi, eylem koyması zamanı gelmiştir. Bunun için ille de Müslüman ya da Arap olmaya gerek yoktur.
Ben bir gazeteci olarak bu soykırımı aralıksız gündemde tutarak üzerime düşen vazifeyi yerine getirmeye çabalıyorum. Buradan kıyı feneri gibi çakıp duruyorum. Lütfen daha fazla masum çocuğun ölmemesi için herkes üzerine düşeni yapsın.

İki isabetli teşhis
Köşemizin kadim okurlarından emekli coğrafya öğretmeni Günseli Eyüboğlu iki önemli konuya parmak basmış:
"Programlara konuk olarak alınan ünlülerin isimlerinin yayın boyunca ekranda yazılı olmasını istiyorum. Çünkü estetik uygulamalar nedeniyle artık kimseyi tanıyamaz oldum. Pek çoğunun eski hallerinden eser kalmadığı için onları tanımakta güçlük çekiyorum. Bir de Gelinim Mutfakta programında yemeklerin malzemeleri yazılıyor ama tarifleri ekranda yer almıyor. Böyle yemek programı olur mu?"

HAFTANIN ŞİİRİ
YENİ DÜNYA

Şekerler mi eskisi kadar tatlı değil
Yoksa benim mi ağzımın tadı yok
Sevdaların üzerinde son kullanım tarihi
Cümlemizin gönlü aç ama karnı tok

Muhabbet sadece renkli kuşlara kalmış
Güzele güzel demek bile caiz değil
Herkes bir yalanın önüne koşulmuş at
Kırbaç şaklayınca haydi sen de eğil

Yeni dünya dedikleri daldaki ekşi meyve
Herkesin ağzında ayrı yükselen değer
Paraya tapanlar, kötülük saçanlar
İnsanoğlu ne kadar yalnızmış meğer
Sensizlik Bekçisi - 2022

Gaf kürsüsü
Arka Sokaklar üzerine adeta master yapan dostum Tansu Sarı yine sobe'lemiş: Dizinin 665'inci bölümünde Seval komiserin (Burcu Kara) alkolik komşusu Cevher rolünde izlediğimiz Zülfü Hamit Altın aynı dizide daha önce de kuyumcu olarak karşımıza çıkmıştı.



Zap'tiye
Rusya'da buzlu yoldaki tuzlama aracı, uyarı işareti olarak Nusret'in fotoğrafını kullanmış. "Salt" yaratıcılık olsun diye...

Ne demiş?
Değerli okurum Muharrem Akduman, Beyaz TV'deki adamın savunmasını not etmiş: "Patron zam yapmadı, ben de intikam için eşini baştan çıkarttım."

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar