İstanbullu okurlarım Büyükşehir Belediyesi'nin icraatlarından çok dertli. Aslında buna icraat demek de yanlış. Çünkü tek yapılan, hiçbir şey yapmamak. Başkan Ekrem İmamoğlu seçim sürecinde adeta İstanbul'u unutup, Türkiye'nin dört bir yanında mitingler düzenlemeye dalınca, şehir hepten kaderine terk edildi. Köşemizin daimi okur/yazarlarından Ali Aktulga da bu konuyu ele almış:
"Ekrem İmamoğlu, paranın kıymetini çok iyi biliyor ve çok sıkı tasarruf yapıyor, helal olsun. Seferdeki otobüs ve metrobüs sayısını azalttı, yakıttan tasarruf ediyor. Yürüyen merdiven ve bantları münavebeli (nöbetleşe) kullandırıyor, elektrikten tasarruf ediyor. Hatta duraklardaki bilgilendirme ekranlarını bile karanlık moda ayarladılar, helal olsun valla!.. Elektrik milli servet tabii ki, idareli kullanmak lazım.
Kıymetini bilelim, iyi ki başkan yardımcısı olmadı velinimetimiz, şehreminimiz!!!"
TOGG neden dizilerde oynamıyor?
Köşemizin lojistik destek subaylarından Ali Uygur, yine harika bir öneride bulunmuş:
"Yüksel beyciğim, Türkiye'nin haklı gururu, 60 yıllık rüyası olan yerli ve milli otomobilimiz TOGG seri üretime geçmiş, teslimatlar yapılmaya başlamıştır. Bundan sonra en önemli işimiz, reklam ve tanıtımlar. TOGG'u artık reklamlarda görmek istiyoruz. Tanıtım için TOGG dizilerde de kullanılmalı. Malum, dizilerimiz Güney Amerika'dan Orta Doğu'ya kadar pek çok coğrafyada yüksek seyredilme oranlarına sahip. Ayrıca bakanlarımız makam aracı olarak neden TOGG kullanmıyor? Özellikle sayın Cumhurbaşkanımızdan bu yönde öncülük bekliyoruz. Saygılarımızla..."
YAZAR NOTU: Okurumuzun tüm önerilerine gönülden katılmakla birlikte, sonuncusuna çekince koyuyorum. Zira Cumhurbaşkanı'nın yüksek nitelikli güvenlik ihtiyacının karşılanmasının, TOGG'un tanıtımından daha öncelikli olduğuna inanıyorum.
Seçim yorumları - 2
Geçen hafta Yakından Kumanda okurlarının seçim yorumlarına yer vermiş, ancak kısıtlı yerimiz nedeniyle tamamını yayınlayamamıştım. Kaldığımız yerden devam:
"Yüksel beyciğim, artık Türkiye Yüzyılı için hepimize önemli vazifeler düşmektedir. İlk olarak şehirlerimizin imar planlarını ele almamız, şehirlerimizi bilhassa engelliler için yaşanabilir, kaliteli, tüm afetlere karşı dirençli yapmalıyız. Ayrıca imar izinlerini ve denetimlerini de TOKİ eliyle yapmalıyız. Zaten yapılan büyük hizmetleri daha da ileriye taşıyacak/taşımakta olan dünyanın en büyük lideri Recep Tayyip Erdoğan'a inanıyoruz ve güveniyoruz. Türkiye Yüzyılı için el ele!.." (Ali Uygur)
"İyi günler Yüksel bey, epeydir sadece okumakla idare ediyordum ama bu gün benim liseden devrem Kemal Karabulut (!) konu olunca, yazayım dedim. Elazığ Ticaret Lisesi aynı dönem mezunuyuz. Okulda silik, kimseyle muhatap olamayan biriydi. Sonra Ankara'da üniversiteye gitti. Onunla devam eden bir arkadaşım ile İzmit'te buluştuk, meğer üniversitede de aynı imiş. Bu arada neden bilmem soyadını değiştirmiş, Kılıçdaroğlu yapmış. 28 Mayıs belki son kullanma tarihi olur. Selamlar." (Aydın Kaboğlu)
Bu kadarına pes!
Köşemizin kadim okurlarından değerli öğretmen Günseli Eyüboğlu titiz ve seçici bir televizyon izleyicisidir. Zaman zaman yaptığı yerinde tespitlerle de köşemize misafir olur. Günseli öğretmenimiz bu kez de FOX TV'deki Yalnız Kalpler dizisinde yer alan bir sahneye takılmış. Dizide şikayet üzerine çocuk, karakolda anneden alınıp, babanın velayetine veriliyor. Öğretmenimiz de diyor ki, "Yahu benim bildiğim velayet davaları mahkemede görülür. Karakoldaki polisin velayeti değiştirme gibi bir yetkisi olamaz." Vallahi yerden göğe haklı.
Gaf kürsüsü
"Eryaman Stadı'nda yazdan kalma bir gün..." (BeIN Sports'taki Ankaragücü - Adana Demirspor maçını 7 Haziran akşamında anlatan spiker Ahmet Polat'ın cümlesi)
Zap'tiye
6 yılda tam 379 dizi çekmiş, 15 bin saat dizi yayınlamışız. "Çekilir" gibi değil vallahi!
Ne demiş?
"Kimse kırdığı yerden kırılmadan bu dünyadan gitmez." (Camdaki Kız dizisinden)
Yorum Yazın