Ya kriz sizi yönetir ya siz krizi.
Büyük krizleri yönetenler büyük lider olur. Krizleri yönetemeyenler krizin altında kalır.
İstanbul’daki yağan karla birlikte yaşanan ise Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı umutlarının üstüne kar yağmasından başka bir şey değil.
İmamoğlu, İstanbul’a yağan karla birlikte ortaya çıkan tabloyu yönetemedi.
Karla mücadelede başarısızdı.
İstanbulluların yollarda kaldığı saatlerde İngiliz Büyükelçi ile balıkçıda yemek yemesi de bu durumun üstüne tüy dikti.
24 Ocak günü İmamoğlu’nun siyasi kariyeri açısından bir kırılma noktası oldu.
Oysa tam tersi olabilirdi.
Hatırlıyor musunuz, İstanbul seçimleri iptal edildiğinde İmamoğlu, ceketini çıkarıp kollarını sıvamış ve o an itibarıyla seçimleri kazanmıştı.
Bu kez de aynısını yapabilirdi.
Yapsa şu an itibarıyla tartışmasız cumhurbaşkanı adayıydı.
Kılıçdaroğlu dahi sesini çıkaramazdı.
KILIÇDAROĞLU HAKLI ÇIKTI
Ekrem İmamoğlu’nun karla mücadele konusunda yetersiz kalması, üstüne üstlük İstanbul’un kara teslim olduğu saatlerde İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi ile balık yemeye gitmesi Kılıçdaroğlu’nu haklı çıkardı.
Kılıçdaroğlu başından beri İmamoğlu’ndan, cumhurbaşkanı adaylığına değil, İstanbul’un sorunlarına odaklanmasını istiyor. Ama en son Ankara’da baş başa görüşmeleri sırasında da yaptığı bu telkinler İmamoğlu’nun bir kulağından girip diğerinden çıkmış olmalı. CHP Genel Merkezi’nde, “Genel Başkanımızın, ‘Belediye başkanları işlerine odaklansın’ uyarısı ne kadar önemliymiş” değerlendirmeleri yapılıyor.
BODRUM TATİLİ
İmamoğlu, gömleğin ilk düğmesini başta yanlış düğmeledi. Öyle de gidiyor.
İstanbul seçimlerini alarak büyük bir zafer kazanmıştı. İstanbul’da yağan yağmur, su baskınlarına neden oldu. Bu İmamoğlu’nun ilk sınavıydı.
İmamoğlu arandı ama bulunamadı. Başkan tatile çıkmıştı. Bodrum’da olduğu ortaya çıktı. İmamoğlu’na vekalet eden Hasan Aksu, “Bugün ulaşma imkânım olmadı” dedi. İmamoğlu tepkiler üzerine günübirliğine İstanbul’a geldi. Can kaybının olduğu yerlerde incelemelerde bulundu. 15.40 uçağıyla tatiline devam etmek üzere Bodrum’a uçtu. Kaybetmeye o gün başladı ama ilk günleriydi. Çok büyütülmedi.
DEPREM BÖLGESİNDEN KAYAK YAPMAYA
İmamoğlu ikinci vahim hatasını ise Elazığ depremi sırasında yaptı. Elazığ’a gidip deprem bölgesini ziyaret ettikten sonra sırra kadem bastı. Bir de sosyal medyadaki paylaşımlardan görüldü ki Başkan, Erzurum Palandöken’de kayak keyfi yapıyor.
Deprem acısını paylaşmak güzel ama onun üzerine kayak yapılır mı?
Bu da İmamoğlu’nun hanesine eklenen ikinci hataydı. Ama yine bir ölçüde tolerans gösterildi.
KAR, İSTANBUL’U TESLİM ALDI
İstanbul’da büyük bir kar yağışı bekleniyordu. Meteoroloji günler öncesinden uyarılarda bulundu. İstanbul’a yoğun bir kar yağışının beklendiğinden herkesin haberi vardı ama bir tek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın haberi yokmuş. Çünkü o gün kar yolları esir almadan en azından ana arterlerin açık tutulması gerekiyordu. Kar yağdı, araçlar yollarda kaldı, insanlar 14-15 saat gidecekleri yerlere ulaşamadı. İstanbullular büyük sıkıntı yaşadı.
BAŞKAN BALIKÇIDA
Kar yağar. Sıkıntılar yaşanır. Ama bu tür kriz anlarında insanlar yöneticilerini başlarında görmek ister. Yöneticisinin, sıkıntısını paylaştığını gördüğünde o insanlar kendi çektiği sıkıntılarını da anlar. Saatlerce yolda kalan, açlık, soğuk ve susuzlukla mücadele eden İstanbulluya siz o sırada Belediye Başkanı’nın ‘balıkçı’da olmasını anlatamazsınız.
AKŞENER’İN İKİNCİ FATİH’İ
Meral Akşener’in ‘İkinci Fatih’ benzetmesinden pişman olup olmadığını merak ediyorum. Fatih, İstanbul’u fethetmek için gemileri karadan yürütmüştü, bizim ‘İkinci Fatih,’ kar temizleme araçlarını bile asfalt yollardan yürütemedi.
İLETİŞİM SORUNU
Bu süreçte sadece yönetim krizi değil, bir de iletişim sorunu yaşandı.
Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıda olduğu görüntüleri ortaya çıktı ama açıklama saatler sonra geldi. Bu arada İmamoğlu’ndan çok İmamoğlucu geçinen goygoycular rezil oldu. Görüntülerin yalan olduğunu, İmamoğlu’nun AKOM’da Kriz Merkezi’nin başında bulunduğunu savunan tweet’ler atanlar sonradan mahcup oldu. İmamoğlu, en azından kendisini savunanları zor durumda bırakmama adına zamanında açıklama yapabilirdi.
İKİNCİ İLETİŞİM FELAKETİ
Murat Ongun’un, İsviçre’de tatildeyken AKOM’da çalışıyor havasında attığı tweet’ten söz etmeme gerek var mı? Bir de trollere meydan okuma ki sormayın gitsin.
SEYİT TORUN’A ÜZÜLDÜM
Hangi iletişim kazası diyeceksiniz. İmamoğlu hem krizi yönetemedi hem de zincirleme iletişim kazasına neden oldu. Fazıl Say’ın, Mine Kırıkkanat’ın, Mehmet Bekaroğlu’nun, Barış Yarkadaş’ın attığı tweet’lere değinecek değilim. Ama CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un düştüğü duruma üzüldüm. Seyit Torun kaliteli bir insandır. İmamoğlu’nun balıkçı fotoğrafının iftira olduğunu yönünde tweet attı. Ama Seyit Torun’un diğerlerinden bir farkı var. CHP’nin yerel yönetimlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı.
İki ihtimal var.
Ya o tweet’i atmadan önce İmamoğlu’na ulaşamadı. Ya da İstanbul’u teslim alan bir kriz anında İmamoğlu’nun balıkçıya gidebileceğini aklına bile getirmedi.
Tabii haberi vardı ama bile bile o tweet’i attı seçeneğini Seyit Torun’a konduramadığım için değinmek bile istemem.
İMAMOĞLU’NUN HAKLI OLDUĞU NOKTA
Bu süreçte İmamoğlu’nun haklı olduğu bir nokta yok mu? Var. Yemek olayı bir felaket ama içeriden fotoğrafların yayınlanması ve MOBESE görüntüleri konusundaki itirazı yerinde.
CUMHURBAŞKANLIĞI HESABI
Peki kar felaketi ve balıkçı krizi İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı hesabını etkiler mi? Etkiler elbette ki. Ama şimdiden bu iş bitti demek için erken.
İYİ PARTİLİ AHMET ÇELİK’İN ÇIKIŞI
YENİ Çağ gazetesinin sahibi İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik’in açıklamaları muhalefet cephesine bomba gibi düştü.
Ahmet Çelik daha önce de CHP’li belediyelerin İYİ Parti oylarıyla seçildikleri çıkışını yapmıştı. Ama “İYİ Parti, CHP ile ittifak yapmaya mecbur değil” şeklindeki açıklaması sarsıcı oldu.
Tam da Kılıçdaroğlu’nun,”Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” sözlerine İYİ Parti’nin etkili isimlerinden Yavuz Ağıralioğlu’nun tepki gösterdiği bir döneme denk geldi.
MİLLET İTTİFAKI DAĞILIYOR MU?
Bu durum, ‘Millet İttifakı dağılıyor mu?’ sorusuna yol açtı.
Ahmet Çelik’in çok ağır eleştirileri var. “İYİ Parti küsurat partisi değil” diyor. İYİ Parti içinde CHP’nin kendilerine yeterince değer vermediğini düşünen bir damar var. Çelik onları temsil ediyor. Ama bu, partinin resmi görüşüdür diyemeyiz. Ama CHP bu uyarıyı dikkate almalı. Çünkü Meral Akşener’in çabalarına rağmen İYİ Parti’de testi doluyor. Taştığında yarın çok geç olabilir.
Yorum Yazın