Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Mail: dfdkgjdlgk@hotmail.com

İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun stratejileri ne?

CHP’de kıran kırana bir mücadelenin yaşanacağı kurultaya doğru gidiyoruz.

Seçimden en kârlı çıkan Özgür Özel’di. Hem grup başkanı oldu hem kendi ekibinden Ali Mahir Başarır’ın grup başkanvekili olmasını sağladı. Hem de kendi ekibinden Aysu Bankoğlu genel başkan yardımcısı oldu. Bu durumda Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi bekleniyordu. Ama Özgür Özelİsmail Saymaz’a yaptığı açıklamada, “Sorumluluktan kaçmayacağım” dedi.

ÖZGÜR ÖZEL’İN TAKTİĞİ

Özgür Özel, bir yandan “Genel Başkanlığa adayım” mesajını veriyor ama aynı zamanda pazarlığa açık olduğunu gösteriyor. “Kaybeden takımda santrafor olmak yerine şampiyon takımda her mevkide oynamaya talibim. Sorumluluk almaktan kaçmayacağım. Gerekirse en geniş mutabakatın parçası olan bir anlayıştan geri durmayacağım” diyor.

KILIÇDAROĞLU DEĞİŞSİN AMA

Özgür Özelhem Kılıçdaroğlu’nun değişmesine yeşil ışık yakıyor hem Kılıçdaroğlu tasfiye ediliyor havası verilmesinden kaçınılmasını istiyor. Kılıçdaroğlu’na karşı vefalı olunmasını öneriyor.

Özgür Özel tecrübeli bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu değişsin ama bu değişim Kılıçdaroğlu’na rağmen değil, onunla birlikte olsun diye akılcı bir yol öneriyor.

Peki bu başarılabilecek mi?

İKİNCİ ADAM OLUR MU?

Özgür Özel kendini bağlamadı. Bu yarışta ben de varım diyerek ortaya çıktı.

Özgür Özel, kurultay sürecinde önemli bir rol oynayıp kurultay sonrası önemli bir koltuk elde etmeyi planlıyor. Grup başkanı olmak önemli bir görev değil mi? Önemli. Ama Özgür Özel parti yönetimine göz dikmiş durumda. Başarabilirse, CHP’ye Genel Başkan olmak istiyor, başaramazsa kazanan ismin yanında ikinci adam olmaya oynuyor. Burada yanlış olan bir şey yoktur. Ama başarılı olabilecek mi, orası belli değil.

KILIÇDAROĞLU NE YAPACAK?

Kılıçdaroğlu ise değişim taleplerini görmüş durumda. Onun karşısında direnmek yerine kurultay sürecini başlattı. Yerel seçimler ona konjonktürel bir avantaj sunuyor. “Belediye başkan adaylarını ben belirleyeceğim” diyerek yerel seçimler öncesinde gücünü kullanmak istiyor. Gerekirse Ekrem İmamoğlu ile kurultayda çarpışmayı göze almış durumda.

İMAMOĞLU’NUN STRATEJİSİ

Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanlığı için kararlı. Ancak bunu ekim ayında yapılacak olan kurultayda Kılıçdaroğlu ile çarpışarak değil, Kılıçdaroğlu’nun çekilmesini sağlayarak başarmak istiyor. Onun için değişim talebini güçlü tutuyor. Menzile yürüme hususunda net olarak kararlıyım” dedi.

İMAMOĞLU’NUN A PLANI

İmamoğlu’nun bir A planı var, bir de B planı yapmış durumda. Bu kez daha akılcı hareket ediyor. İlk aşamada Kılıçdaroğlu ile bir kurultay savaşı yaşamak istemiyor. A planı Kılıçdaroğlu’nu çekilmeye zorlamak. Bunun için medya desteğini ve kendisiyle birlikte hareket eden belediye başkanlarını kullanıyor. Kurultay tarihi yaklaştığında CHP’nin ileri gelenlerinden heyetler oluşturup Kılıçdaroğlu’na göndermeyi planlıyor. Muharrem İnce’ye, Kılıçdaroğlu lehine çekilmesi için baskı yapıyorlardı ya, bu kez de Kılıçdaroğlu’na Kurultayda aday olma, İmamoğlu lehine çekil, parti içi mücadele yaşanmasın. Sen onursal genel başkan ol” diye baskı yapacaklar.

B PLANINDA NE VAR?

Kılıçdaroğlu’nun kurultayda aday olmasını önleyemezlerse B planını devreye sokacaklar. Ancak Ekrem İmamoğlu kazanabileceğini görürse aday olur, görmezse yeni bir durum değerlendirmesi yapabilir. Sağlamcıdır.

Bu işler öyle organize bir şekilde yürüyor ki, CHP’deki yeni süreci biraz, Ecevit’e, “Sen çekil, yerine Hüsamettin Özkan gelsin” diye baskı yapıldığı döneme benzetiyorum.

KILIÇDAROĞLU PLANI BOZULABİLİR

O zaman Ecevit direnmişti. Bu kez de Kılıçdaroğlu’nun oyunu görüp direneceğini ve çekilmeyeceğini düşünüyorum.

Eğer Kılıçdaroğlu, bunlar İstanbul sermayesinin baskısıyla CHP’yi ele geçirmek istiyorlar diye bir kampanya yaparsa Ekrem İmamoğlu’nun planlarını bozabilir. Çünkü Kılıçdaroğlu hâlâ güçlü.

‘KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR’

VATANDAŞI aşağılamaları hiç bitmedi. Halkı bidon kafalı, kıllı bacaklı ilan edeni mi çıkmadı... Makarna, kömür karşılığı oyunu satmakla mı suçlamadılar... Kendisi ordinaryüs profesör olan Aysun Kayacı“Benim oyumla çobanın oyu bir mi olacak?” diye isyan mı etmemişti...

Ama ilk kez bir ana muhalefet lideri köylüleri aşağıladı. “Ayda 500 lira verdiğinizde zaten harcayacak yer yok, köyde nerede harcayacak para?” diye konuştu.

KÖYLÜLER DEMOKRASİ DÜŞMANI MI

Kentlerdeki oy oranının yüzde 51 olduğunu söyledi. “Kentlerde oturanların tamamı demokrasiden yana oy kullanmış insanlar” dedi. Ne yani, köylerde oturanlar demokrasinin karşısında mı oy kullandı?

Çok şey söylenebilir de tek bir şey söyleyeceğim.

CHP’yi kuran, “Köylü milletin efendisidir” diyen Atatürk’ün bir fotoğraf karesini bırakıyorum.

İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun stratejileri ne

Kemal Bey, bak bu Atatürk, bunlar da sizin aşağıladığınız köylüler.

KILIÇDAROĞLU’NA İĞRENÇ HAKARETLER

MUHALİF kesimin medyasında, sanatçılarında öyle bir linç kültürü var ki, iğrenç değil, iğrenç ötesi. Kılıçdaroğlu’nu da Akşener’i de yanlışı gördüğümde eleştiririm, doğrusunu gördüğümde desteklerim.

AKŞENER’E LİNÇ

Meral Akşener masadan kalkınca, Fazıl Say, üzerine sifonu çekin diye tweet atmıştı. Güya bu adam dünyaca ünlü bir piyanist. Anlı şanlı aydın.

Akşener“Üç günde maruz kaldığım linçi 30 yılda yaşamamıştım” demişti.

KILIÇDAROĞLU’NA LİNÇ DEVAM EDİYOR

Kılıçdaroğlu’na linç ise devam ediyor. “Saksı, tuvalet terliği, kutu kola, hain, rezil, loser, Merzifon e... aptal” dedikleri yetmemiş gibi kendine sanatçı diyen Cem Yiğit Üzümoğlu diye birisi espri yapmış. Öylesine iğrenç, öylesine adi bir espri ki köşeme alamam.

28 Mayıs öncesi Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yaptırmak için ayaklı propaganda makinası gibi çalışan gazetecilerin, sanatçıların, seçimi kaybettikten sonra Kılıçdaroğlu’na yaptıkları hakareti görünce inanın insanlığımdan utanıyorum. Bunlar insansa ben insanlıktan istifa ediyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar