İstanbul yağmur felaketiyle uğraşıyor ama Başkan Ekrem İmamoğlu yine şov peşinde... Hem de bu şovu karşı tarafı da rencide ederek yapıyor. Gitmiş Afet Koordinasyon Merkezi'ne, giymiş üstüne yeleğini, elinde telefon hesap soruyor Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Başkanı Konstantin Yuvanidis'e. Sanırsın ki mağdur olan İmamoğlu... Yangında mağdur olan Konstantin Yuvanidis, afra tafta yapan İmamoğlu. Adam şov işini öyle abartmış ki, hem özel bir görüşmeyi video kaydına aldırıyor, hem de basına haber yapması için gönderiyor. Öncelikle şunu söyleyeyim, İmamoğlu'nun bu 'Niye beni övmedin?' videosunu yayınlamaya hukuki açıdan hakkı yok. Neden mi? Video yayınlandıktan sonra Yuvanidis'e kendisiyle konuşurken video kaydı alındığından haberi olup olmadığını sordum. O da konuşmanın kendisinden izinsiz şekilde kayıt altına alındığını söyledi.
ÖZEL HAYATI İHLAL
En basit haliyle bu olay bile özel hayatın gizliliğini ihlal etmektir. Bu nasıl bir kibir körlüğüyse, adam haber olmak için ne kanun tanıyor ne kural. Hastane yangınını bana gözyaşları içinde anlatan, hastaneyle birlikte ciğeri de yanmış bir adama bu yapılmaz İmamoğlu.
Yuvanidis röportajda İmamoğlu'yla ilgili soruma şöyle cevap vermişti: "Mağdur olan biziz, yangından zarar gören de biziz. O kadar üzüntü ve kargaşa içinde ilk gün teşekkür etmeyi unutmuştuk. Sonra hemen düzeltip, teşekkür ettik. İtfaiye Başkanı'na teşekkür ziyaretine gittim ama bir kare fotoğraf çektirip sosyal medyaya koymadım. Yani bu olaydan pay çıkarmaya gerek yok ki... Yangın üzerinden kimse şov yapmamalı bence. İmamoğlu İstanbul'un belediye başkanı, her kesimin sorunlarıyla yakından ilgilenmeli. İmamoğlu bir tek yangın günü geldi, sonra gelmedi de, aramadı da. Bütün partilerin başkanları yangın sonrası bizi aradı, ziyaret edenler de oldu. Bir tek Kılıçdaroğlu ne aradı ne de ziyaret etti. Bunu da bir düşünmek lazım."
Yuvanidis o kadar net ve anlaşılır şekilde cevap verdi ki soruma. Yani buradan şov malzemesi çıkarmak anca İmamoğlu gibi birinin harcı olurdu... Bir de "Eğer sözleriniz çarpıtıldıysa bunu da gazeteye söyleyin" diye Sabah gazetesini suçluyor. Sözlerine aynen yer verdik.
Yuvanidis röportajın arkasında, peki sen bu saygısızlığın arkasında durabilecek misin? Bekleyip göreceğiz...
BİZDE YALAN OLMAZ
Ayrıca bizde yalan, çarpıtma olmaz. 16 milyonluk İstanbul halkını şirin vaatlerle kandırarak sele, kara, korkunç bir trafiğe teslim eden zihniyetin yalanları zaten ortada!
Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Türkiye'nin asli unsurlarıdır. Varlık vergisiyle hayatları karartılan, 6-7 Eylül olaylarıyla malları, mülkleri talan edilen bu insanlara öfkeniz bitmedi mi hâlâ? Şişirilmiş egonuzla bu insanları aşağılamaya çalışmak, ötekileştirmek, mensubu olduğunuz partiden size bulaşan bir hastalık mı?
Yorum Yazın