Geçtiğimiz hafta yine bu köşeden...
Geçtiğimiz hafta yine bu köşeden “Bir ülkenin muhalefeti niçin o ülkenin milli savunma sanayiindeki icatlarından, üretimlerinden ve milli savunma teknolojisini diğer ülkelerden aldığı silahlarla güçlendirmesinden rahatsız olur? Bunun en basit cevabı; düşman hesabına çalıştığı için ve ülkenin sürekli savunma konusunda zayıf kalmasını ve gafil avlanmasını istediğinden dolayıdır” değerlendirmesinde bulunmuştum.
Türkiye’nin milli savunma teknolojilerinden rahatsız olan sembol ismi Sezgin Tanrıkulu geçtiğimiz günlerde bizi yine şaşırtmadı. Sezgin Tanrıkulu CHP iktidara geldiğinde Dışişleri Bakanı olacakmış ve savaş-insanlık suçu işlediği iddiasıyla Selçuk Bayraktar’ı yargılayacakmış… Sezgin Tanrıkulu PKK’ya ve Ermenilere acı yaşatan İHA ve SİHA’lara büyük öfke duymaktadır. Bunu da her fırsatta dile getirmektedir.
Sezgin Tanrıkulu’nun CHP’deki açık misyonu terör örgütü PKK’nın avukatlığını yapmaktır. Bazıları milletvekili sıfatını çok abartıyor. Al işte Sezgin Tanrıkulu da milletvekili sıfatı taşıyor. Kandil’de terörist kucağından kalkıp gelip TBMM’de milletvekili olanları bile gördü bu ülke… TBMM’yi ihanetleriyle kirleten maalesef çok…
Şimdi Sezgin Tanrıkulu’nun safına geçip PKK propagandaları yapan CHP’li Yılmaz Özdil’in bir zamanlar “CIA’in örtülü kuruluşuna TR 705 kod numarasıyla bilgi sızdırdığı iddia edilen, Anayasa’daki vatandaşlık tanımının değiştirilmesini isteyen, PKK avukatı Sezgin Tanrıkulu mu?” diye tarif ettiği CHP milletvekilinin her fırsatta SİHA ve İHA’ları hedef alması ve şimdi de Selçuk Bayraktar’ı yargılayacaklarını ifade etmesi belli ki PKK’ya darbe vurdukça sesin bunlardan çıkmasının normalliği oluyor. Sezgin Tanrıkulu Dışişleri Bakanı, Selahattin Demirtaş İçişleri Bakanı, Pervin Buldan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı, Canan Kaftancıoğlu da Milli Savunma Bakanı olursa kare tam olur. Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkede Cumhurbaşkanı olursa bu kadrodan başkasını düşünür mü? Murat Karayılan’da Genelkurmay Başkanı olursa kadro tamamlanmış olur böylelikle…
Sezgin Tanrıkulu Dışişleri Bakanı olursa, meselesi sadece Selçuk Bayraktar’a duyduğu intikam duygusunu tatmin etmek olmaz. Ermenistan’ın, Yunanistan’ın, ABD’nin ve Türk düşmanlarının Türkiye üzerinde yapmış olduğu ne kadar plan varsa hepsini hayata geçirir.
Sezgin Tanrıkulu Dışişleri Bakanı olursa, meselesi sadece Selçuk Bayraktar’a duyduğu intikam duygusunu tatmin etmek olmaz. Ermenistan’ın, Yunanistan’ın, ABD’nin ve Türk düşmanlarının Türkiye üzerinde yapmış olduğu ne kadar plan varsa hepsini hayata geçirir.
Sezgin Tanrıkulu’nun CHP’deki misyonu budur. Ve böyle bir adamı CHP’de Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekili yapan Kemal Kılıçdaroğlu utanmadan hala CHP Genel Başkanı sıfatını taşımakta ve Cumhurbaşkanı adaylığı için tiyatro oynamayı sürdürmektedir.
SİHA ve İHA’lar nasıl savaş suçu işlemektedir? PKK bir devlet midir ki savaş suçu işlensin?
Terör örgütüyle yapılan mücadele nasıl insanlık suçu olabilir?
CHP’ye göre askerlerimizi, polislerimizi şehit eden ve masum insanları öldüren terör örgütü PKK’yı korumak için, onlara yönelik milli savunma teknolojisi olarak kullanılan ne varsa hepsi bunlarda büyük bir alerji yaratmaktadır. Sezgin Tanrıkulu’nun ise İHA-SİHA tarafından öldürülen her PKK’lı haberini duydukça öfke nöbetine girdiği bir gerçektir. Selçuk Bayraktar’ı hedef almasının tek sebebi bu öfkesidir.
CHP’yi PKK’nın büyük partisi durumuna getirenler utansın…
Ülkemizin milli ve yerli üretimleriyle kendini korumasına alerji duyanlar bugün CHP’de başköşeleri tutmuş durumdadır. Atatürk yaşasa hepsini idam ipinde sallandıracağı adamlar bugün CHP’yi yönetiyor. Kime ne anlatalım?
Yorum Yazın