Okurlarım aylardır Hıncal Uluç'un sağlık durumunu bana sorup durdular. Ben de Hıncal Ağabey'in izin verdiği ölçüde onları bilgilendirmeye çalıştım. Şimdi ise Yakından Kumanda okurlarının taziye günü. İşte Usta'nın ardından yazdıkları:
"O kadar üzgünüm ki, bir kanadım koptu sanki. Görüşleri, fikirleri, ayrıntılı yazılarıyla etkili bir insandı. Nezdinizde Hıncal Uluç'a Allah'tan rahmet, sizlere de başsağlığı dilerim." (Murat Aydın)
"Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nurlar içinde yatsın. kim doldurur yerini? Ailesine Rabbim sabır versin. Ne güzel aile muhabbeti anlatısı vardı. Kimlerden okuyacağız öyle hoş yazıları?" (Mustafa Er)
"Başınız sağ olsun, mekanı cennet olsun. Eleştirilmesi gerekeni sonuna kadar eleştiren, övülmesi gerekeni öven çok kıymetli bir gazeteciydi." (Muhammet Kara)
"Gülüşünü sevdiğim, yazılarından ilham alıp yardımlar yaptığım, özü sözü bir, adam gibi adam sevgili Hıncal abimiz, Allah rahmet eylesin, seni çok özleyeceğim. Mekanın cennet olsun. Tüm basın emekçilerinin, sizin ve sevenlerinin başı sağ olsun." (Ayşe Uzuner)
"Yazılarını takip etmeye başladığım ilk yazardı. Gazetenizi onun için alırdım. Özellikle her sene Sevgililer Günü'nde yazdığı, sevgilisiyle ilgili anısını yazar, 'Yaşarken sevdiğinizi dile getirin, iş işten geçemeden' derdi."
"Vefat haberini duyduğumda boğazıma bir yumru oturdu. Artık olmayışının verdiği acı... O derya deniz anılarını, dostlarıyla geçirdiği mutlu akşamlarını, ülkesini bir adım daha ileri götürmek için yaptığı eleştirilerini bir daha okuyamayacağım. Ne güzel söylemişler, ölüm Allah'ın emri, ayrılık olmasaydı..." (Ayşegül Ateş Altun)
"Bence bir devir kapandı. Hıncal Uluç öncesi ve sonrası olarak tarihte yerini alacak." (Tanju Uzer)
"Bazı saygısız insanlar devamlı kötü şeyler yazıyorlar, hiç utanmaları yok. Ölünün arkasından konuşulmaz. Çok mükemmel bir yazardı. Büyük bir zevkle okurdum. Nurlar içinde uyusun." (Günseli Kazaz Eyüboğlu)
Diziler birbirinden kopya mı çekiyor?
Katkılarıyla köşemizi güzelleştiren okurlarımızdan Emin Güven, çok izlenen dizilerin adeta birbirinden kopya çektiklerini iddia ediyor:
"Konularda sıkıştıklarından diziler de (farklı dönemlere ait olsalar bile) birbirlerinden konu çalmaya başladılar. Alparslan ile Kuruluş Osman neredeyse aynı şekilde ilerliyor. Sezon başlayalı kaç bölüm oldu, aynı konuyu çevirip çevirip duruyorlar. Benzerlikleri şöyle açıklayayım:
Ülkesinin/devletinin selametini düşünen liderler, kendi çevrelerinden de makam/ mevki/para hırsıyla ihanet edenler. Türk ismi taşıyıp, gavura hizmet eden münafıklar. Şimdiki FETÖ'nün benzeri yapılanmalar da mevcut. Peygamber Efendimiz'in, 'Bir Müslüman bir delikteki yılandan bir kez sokulur' demesine rağmen sırf konuyu uzatmak için tekrar tekrar düşülen benzeri hatalar. Daha sayayım mı?
Geçen sezon ağırlıklı olarak FETÖ konusunu işleyen Yalnız Kurt dizisi de bu sene Teşkilat ile pişti yapıyor. Yalnız Kurt, FETÖ'yü yan yola aldı, şimdi uluslararası bir konseyi işliyor. Dizinin kahramanı, düşmanın kızıyla ilişki kurup bilgi sızdırmaya çalışıyor. Teşkilat'ta da böyle keza. Hazır yapılmışı varken başkasına gerek var mı? Aynı diziyi çift seyrediyor gibi oluyoruz."
Gaf kürsüsü
Değerli meslektaşım Muharrem Akduman yine 360'daki Ben Bilirim yarışmasından not geçmiş: Soru: Sebzenin diğer adı? Cevap: Meşrubat... Yuh yahu... Önce bir ön eleme yapın kardeşim. Tığ teber şah-ı meydan kişileri çıkarmayın. Çok güldük ağlanacak halimize ve bu kişi yüksek okul mezunu!
Zap'tiye
Beton delen mühimmatı üretmeyi başardık çok şükür. Şimdi sıra, bütün olan bitene rağmen terör örgütünün yanında saf tutanların beton kafasına işleyecek mühimmatı bulmakta...
Ne demiş?
"100 gün de banyo yapmasam kokmam." (Safiye Soyman'ın magazinciler yaptığı son derece iddialı açıklama."
Yorum Yazın