Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

HER GÜNE  BİR KELİME, BİR SÖZ, BİR FIKRA

UMUT: Dilek, beklenti anlamında Türkçe bir kelimedir.  TDK sözlüğünde, “ Ummaktan doğan duygu,” “Bu duyguyu veren kimse veya şey, ” “Olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey” olarak açıklanmıştır.

"Umut beslemek", "umut kesmek", "umudu kırılmak", "umut etmek", "umuda kapılmak" gibi deyimlerde umut kelimesi yer alır.  "Umut ışığı", "umut dünyası", "umut kapısı", "umut kırıklığı", "umut taciri" gibi birleşik sözlerde de umut kelimesini kullanırız.

İnsan hayatı umut ve  kaygı arasında bir sarkaç gibi salınır durur.Umut, umut edilenin gerçekleşeceğine dair bağlanma halidir. İnsanı ayakta tutar. Ama umutsuzluk beklentinin gerçekleşmeyeceğine dair bir kanaat içerir. Yusuf Suresinin 87.  ayetinde “Allah’ın vereceği ferahlıktan umut kesmeyin. Muhakkak ki; kâfirler (onu inkâr edenler) kavminden başkası, Allah’ın vereceği ferahlıktan umut kesmez.”denmektedir. Ayette inananların umutlu olması gerektiği vurgulanmıştır.

Dua etmek de, umutlu olmanın bir göstergesidir. İnsan bir olabilirlik umuduyla dua eder. Umutsuzluğa aşmanın bir yolu da  dua etmektir.

Konfüçyüs “Bir insan parasını kaybetmişse, hiçbir şeyini kaybetmemiş demektir, sıhhatini kaybetmişse, hayatının yarısını kaybetmiş demektir,umudunu kaybetmişse, her şeyini kaybetmiş demektir” diyerek umudun hayatımızın  vazgeçilmez unsuru olduğun belirtir.

Halil cibran ise, “Her kışın yüreğinde titreyen bir bahar vardır, her gecenin peçesinin ardında, tebessümle bekleyen bir şafak vardır. “diyerek en olumsuz koşullarda bile bir umudun çekirdeği olduğunu hatırlatır.

Her zor durumda bir atasözümüz vardır. "Allahtan umut kesilmez." "Allah kerim"

BİR SÖZ
Hepiniz, umudunuz kadar genç, umutsuzluğunuz  kadar ihtiyarsınız. 
Samuel Ullman

BİR FIKRA

ULAŞIM UZMANI

Bir sivil toplum kuruluşunun ortopedik özürlü başkanının da bulunduğu heyet bir bakanı ziyaret ederler. Ortopedik özürlü başkanın şoförü sürekli ona yardım etmek için toplantıda da yanı başındaki koltuğa oturur. Önce tanışma faslı başlar.  Heyette bulunanlar  kimi kendini başkan, kimi genel müdür vs. diye tanıtırlar.  Sıra şoföre gelince şoförüm demek işine gelmez. “Ben de ulaşım uzmanıyım” der. Ortopedik özürlü başkan ona döner yavaşça fısıldar. “Benim haberim yok. Ne zamandan beri ulaşım uzmanı oldun.”der.  Şoför başkanın kulağına eğilir, usulca izah eder.  “Başkanım sekreteriniz yönetici asistanı olduğu zamanlarda ben de ulaşım uzmanı olmuştum.”

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar