YERÇEKİMİ: Yer çekimi, Dünya'nın kütle çekimidir. Dünya yüzeyinde veya yakınındaki nesneleri etkiler ve onlara yer çekimi ivmesini kazandırır. Dünya yüzeyinde tüm cisimler bu ivme ile düşerler.
Rivayet edilir ki, İsaac Newton’un altında oturduğu elma ağacının dalından bir elma düşünce “dalından kopan elma niçin yukarıya doğru değil de,yere düşüyor?” diye düşünmüş. Böylelikle yer çekimi kanunu bulmuş.
Yerçekimi kanunu resmi gazetelerde yayımlanmaz. Ama onu hayatımızın her anında hissederiz. Yer çekimi kanunu insanı diriyken toprağın üstüne, ölüyken de altına çeker. İnsanoğlu sadece şu yerçekimi kanunu bile ibret nazarıyla düşünse hiç zalim olmazdı.
Bu arada yer çekimi ile yâr çekimini birbirine karıştırmamak gerek. Yer çekimi kişiyi toprağa, yâr çekimi kişiyi yatağa çeker. Yer çekiminde doğa kanunu, yâr çekiminde boğa kanunu söz konusudur. Yer çekimi bir fizik kanunu, yâr çekimi bir fiziksel cazibe kanunudur. Yer çekiminde boşluk mesafesine, yâr çekiminde fren mesafesine çok dikkat etmek gerekir.
BİR SÖZ
Kusuru kendisine söylenmeyen adam ayıbını, hüner zanneder.
Sadi Şirazi
BİR FIKRA
SEÇİM SANDIĞI MI SİHİRBAZ KUTUSU MU?
Emekli Mehmet Efendi’nin etrafında üniversite gençleri vardı. O gün ki sohbet demokrasinin faziletleri ile rezaletleri idi. Seçim sandığı girdisiyle çıktısıyla sonucu tartışılamayacak kutsal bir değer miydi? Yoksa seçim sandığı sihirbaz kutusu gibi girdisi çıktısı farklı olan bir yanıltmaca mıydı? Uzun bir sohbetten sonra öğrencinin biri Mehmet Efendi’ye sordu:
-Sandıktan çıkan her zaman milli irade midir?
Emekli Mehmet Efendi gülümsedi, sonra cevapladı:
-Ceza kanunumuzda ihaleye fesat karıştırmak suç sayılmış ama iradeye fesat karıştırmak suç sayılmamış, onun için bir şey diyemem.
Yorum Yazın