Şerefli Türk Ordusu’na attığı iftira sonrası MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, Sezgin Tanrıkulu’nu “Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin kendi partisinde bulunan bu satılmış PKK’lıya lazım gelen cezayı vermekten imtina etmesi, basit ve caydırıcı olmaktan uzak tutumu adı konulmamış bir ağız ve akıl birliğine delalettir.
Yükte hafif, pahada ağır ne kadar rezalet ararsanız CHP yönetiminde bulmanız kaçınılmazdır.
Türk milletinin medarı iftiharı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bühtanla sataşmak ve saldırmak şerefini kaybetmiş vatansızların, kimliğini iki paralık etmiş bayraksızların harcıdır.
Ne vatansızların ne de bayraksızların Türkiye Büyük Millet Meclis’inde yeri yoktur.
PKK’ya sözcülük yapan bir suçluya hazineden maaş verilmesi skandaldır, günahtır, alan için de haramdır.” şeklinde tarif etmiş ve haddini bildirmişti. Ama bu sözlerin muhatabı Sezgin Tanrıkulu, adeta keçeyi suya atmaya devam etmektedir. Atatürk’ün miras bıraktığı CHP’de nerde bölücü terör örgütü varsa ona sahip çıkan Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul kongresinde "Beni kurtlar sofrasına atanlardan bu partiyi kurtarmalıyız. CHP'yi AKP'nin çizdiği sınırlar içinde muhalefet yapmaktan, devletin çizdiği sınırlarda muhalefet yapmaktan kurtulmalıyız" açıklamasında bulunmuş… Her zaman ki gibi pişkinlikte ve pervasızlıkta sınır tanımıyor. CHP, kendi gibilerden kurtulması gerekirken o hala CHP’yi kendi gibi zihniyetlerle şekillendirme çağrısında bulunuyor. CHP’nin mevcut genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sana sahip çıkmadı mı? Çıktı…
CHP’nin genel başkan adayı Özgür Özel sana sahip çıkmadı mı? Çıktı… Derdin nedir o zaman? Zaten CHP içinde iktidar olan senin zihniyetin değil mi Sezgin Tanrıkulu? Sen, hamamın namusunu kurtarmak için ve sırf laf olsun diye konuşan Faik Öztrak’ın seni eleştirmesine atar yapıyorsun da onun zaten öyle bir milli duruşu olmaz. Senin TSK’ya iftiran sorulduğunda hem CHP içinde ilk konuşan olduğundan hem de hazırlıksız yakalandığı için ''Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, milletimizin göz bebeği Türk Silahlı Kuvvetleri'ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir." açıklamasını yapmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sezgin Tanrıkulu’na sahip çıkması sonrası Faik Öztrak’a tekrar sorun, aynı cümleleri asla kurmaz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kadrosuna “TSK’ya iftira atan Sezgin Tanrıkulu mu yoksa TSK böyle bir şeyi sizce yaptı mı?” diye tercih sunun, inanın tamamı Sezgin Tanrıkulu’nu tercih eder. Hal bu iken Sezgin Tanrıkulu zaman kaybı olacak boş konuşmalar yapmaktadır.
Kemal Kılıçdaroğlu demek, Sezgin Tanrıkulu demektir. Özgür Özel de CHP Genel Başkanı olursa “Özgür Özel demek Sezgin Tanrıkulu demektir” sisteminin devam edeceği şimdiden bellidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP içinde kurduğu sistem kolay kolay dağılmayacak gibi gözükmektedir. Bu sistemde de Sezgin Tanrıkulu gibi modeller semboldür.
Atatürk’ün Türk Ordusuna bakışı “Türk ordusu; dünyanın hiçbir ordusunda seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir.” şeklinde iken Atatürk’ün miras bıraktığı CHP’de en etkili görevlere getirilen Sezgin Tanrıkulu, terör örgütü PKK ile mücadele eden Türk Ordusuna sürekli iftira atmaktadır.
CHP’nin neresinde Atatürk’ten bir iz kalmış o halde?
Her fırsatta terör örgütü PKK’yı ve uzantıları YPG/PYD’yi savunan, sürekli PKK’nın yayın organlarında terör örgütü güzellemeleri yapan, terörle mücadele eden Türk devletine iftira atan Sezgin Tanrıkulu CHP içinde daha nasıl bir özgürlük istemektedir?
Sezgin Tanrıkulu CHP İstanbul İl kongresinde o konuşmayı yapıyorken CHP’lilerden ona karşı hiç çıt çıkmadı. Hem de Türk Ordusuna attığı iftira konusunda “CHP içinde beni eleştirenleri partiden atalım” dediği halde… Sezgin Tanrıkulu’nun ihanetleri konusunda zerre hassasiyeti olmayanlar, parti içindeki koltuk kavgası yüzünden karşılıklı birbirlerini yuhaladılar. Ekrem İmamoğlu, Canan Kaftancıoğlu gibiler Tanrıkulu’ndan farklı mı ki onlar ve onların taraftarları Sezgin Tanrıkulu’na CHP kongresinde tepki göstersinler?
CHP’nin meselesi, Genel Başkan değişikliğiyle çözülecek bir mesele değildir. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13 yıllık döneminde CHP bu toprakların partisi olmaktan tamamen çıkmıştır. CHP, her yönüyle Türkiye’ye yabancılaşmış ve hatta düşmanlaştırılmıştır. Zaten bunun en büyük ispatlarından birisi Sezgin Tanrıkulu gibi birinin CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı ve milletvekili gibi sıfatlar taşımış olması değil midir?
Terörist cenazesinde ağıtlar yakan oydu, PKK televizyonunda bölücü propaganda yapan oydu, Türk Ordusuna iftira atan oydu. Atatürk’ün çizgisinde yürüyen bir CHP olsaydı ihraç olması gerekirdi ama hala "Beni kurtlar sofrasına atanlardan bu partiyi kurtarmalıyız.” diyebiliyorsa bu özgüveni ona veren CHP’deki kendine benzerlerin kurduğu güçlü sistemin varlığıdır. CHP’nin kongreleri gösteriyor ki CHP büyük tükeniş içindedir. Kavgalar, hizipler partisi CHP, yerel seçimlerde de hezimeti yaşayarak artık parçalanma sürecine girecektir. Bu CHP zihniyeti, Türk milletine gerçekten yük haline gelmiştir. Türk milletinin milli ve manevi değerlerine, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine, bütünlüğüne savaş açmış CHP’nin siyaset dünyasından tasfiye olması demek Türkiye’nin bir milli güvenlik tehlikesinden kurtulması demektir. Sezgin Tanrıkulu CHP’nin sembolü olduysa kime ne anlatıyorsunuz ki?
Yorum Yazın