CHP, geçtiğimiz haftalarda hamamın namusunu kurtarmak adına ve dostlar alış verişte görsün misali, bugüne kadar hiçbir şekilde destek vermediği Diyarbakır’daki evlatları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan ana ve babaların eylem yaptığı yeri ziyaret etti.
Diyarbakır’daki eylemde yer alan ana ve babalar 552 gündür çocuklarını HD(P)KK’dan isteyen eylem yapıyor. Fakat CHP bu süreçte o ailelerin yanında olacak hiçbir açıklama yapmadı, eylem sergilemedi. CHP’nin bugüne kadar yaptığı hem devleti suçlamak oldu, hem de o çocuklarını HD(P)KK’dan isteyen aileleri, PKK kimliğini asla bırakmayan ve Türk devletini suçlamak için ve “Öcalan’a tecrit kaldırılsın” diye eylem yapan Cumartesi anneleriyle eşitlemek olmuştur.
Kemal Kılıçdaroğlu “Anneler arasında da bir ayrım yapılıyor. Cumartesi anneleri, Diyarbakır anneleri. Nasıl bir ayrım? İkisi de çocuklarını istiyor. Anneler arasında ayrım yapmak doğru değil” açıklamasıyla, Özgür Özel ise “Bizim itirazımız annelerin taleplerinin siyasileştirilmesine. Bizim itirazımız Diyarbakır annelerini duyan bazılarının Cumartesi annelerini duymamasına, Cumartesi annelerini duyan bazılarının Diyarbakır annelerini görmezden gelmesine. Oysa anne annedir, annenin talebi haklıdır ve meşrudur” açıklamasıyla bu eşitlemeyi yaparak yine terör örgütü PKK’nın propagandasına sahip çıkmışlardır.
Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP asla HD(P)KK’dan ayrılamayacak bir bağlılık noktasındadır. Ama toplumu idare etmek amacı ve ihanetlerini örtbas etmek adına bu bağlılığa gelen tepkileri azaltmak için şehit cenazelerine katılıyorlar, şehitler için anma mesajları yayınlıyorlar. En son yaptıkları da “Diyarbakır annelerine niye destek olmuyorsunuz?” tepkisini azaltmak için 550 gün sonra Diyarbakır’a gitmek oldu. Hem de ne gitme… İşin garip tarafı vatansever ve sicili bozuk olmayan bir CHP’li yönetici yerine dalga geçer gibi sürekli “Demirtaş serbest bırakılsın” diyen, HD(P)KK’ya çok yakın isimler olan Özgür Özel ve Sezgin Tanrıkulu’nun gönderilmesidir. Gerçi CHP’de vatansever ve PKK’ya yakın olmayan yönetici kaldı mı ki onları göndersinler?
Kemal Kılıçdaroğlu Özgür Özel’i ve Sezgin Tanrıkulu’nu gönderdi göndermesine de Diyarbakır’daki anne ve babalar çok büyük tepki gösterdi.
Özgür Özel tepkilerden öyle korkmuş, öyle ürkmüş haldeydi ki, kadim dostları HDP’yi ana ve babaların tepkileri esnasında anında satmıştır.
Analardan birisi “Benim oğlumu kandırdılar HDP’liler dağa götürdü. CHP HDP ile kardeş mi?” diye tepki gösteriyor, Özgür Özel de öyle korkmuş bir vaziyette “Hiç değil. Hayır kardeş değil” açıklamasını yapıyordu. Allah kimseyi bunların haline düşürmesin… Gerçekten hem rezil, hem acınacak durumdalar.
HDP ile her konuda ittifak ve işbirliği yapan CHP’nin Özgür Özel ve Sezgin Tanrıkulu gibi isimleri Diyarbakır’daki anne ve babaların yanına göndermesi gerçekten hem dalga geçmek, hem de ciddiyetsiz bir adım olmuştur.
Yok eğer “Biz HD(P)KK’ya yakınız çocuklarınız için aracı olalım” dedilerse bundan bile anlam çıkar da, oraya hem HDP ortağı olarak gidip, hem de “HDP asla bizim kardeşimiz değil” demek nasıl bir tiyatrodur?
Her konuda HDP ile berabersiniz, her konuda terör örgütü PKK ile yapılan mücadele önünde barikat kurmaya kalkıyorsunuz ama utanmadan Diyarbakır anne ve babalarıyla poz veriyorsunuz…
İşin garip tarafı oraya niçin gittikleri de belli değildir. Diyarbakır ana ve babalarına destek ziyareti gibi yansıtılsa da Özgür Özel ve Sezgin Tanrıkulu’nun ilk işi HDP binasına girmek, sonra ailelerin yanına gelmek olmuş…
Kardeş değilseniz niye ilk işiniz HDP binasına girmek oldu?
Çünkü ortaklarını küstürmek istemiyorlar, HDP’siz bir hiç olduklarını çok iyi biliyorlar.
Diyarbakır’da çocuğunu PKK’dan kurtarmak için eylem yapan anne Ayşegül Biçer’in “Özgür Özel’e soruyorum. ‘Diyarbakır İl Başkanı daha önce geldi’ diyor. HDP’ye girip sonra bizim yanımıza geldi. ‘Biz buraya geldiğimizde aileler tepki göstermedi. Gösterenler de aile değildi’ diyor.
Tepki gösterenler ailelerdi. Bir buçuk yıldır annelerin, babaların feryatlarını görmediniz, buraya gelip boy gösterisi yaptınız. HDP’yi, PKK’yı lanetleyip kınamanızı istiyoruz. Bize bir cevap vermediniz. Yaptığınız Twitter açıklamasında bile diyorsunuz ki ‘Evlatları için mücadele eden...’
HDP’nin kandırarak PKK’ya verdiği çocuklar niçin demiyorsunuz. Gelişinizi hiç samimi bulmadık. Biz anneler ve babalar olarak diyoruz ki ‘CHP artı HDP eşittir PKK.’ Söylediğimizin arkasındayız. Gelişinizi samimim bulmadık. HDP ve CHP ittifak içinde. Bizim üstümüzden kirli siyaset yapmasınlar” sözleri CHP’nin çevirdiği dolapları göstermesi açısından önemlidir.
CHP hem PKK’lı katillerle iş tutuyor, hem mağdurlar üzerinden rol yapıyor. Ama bunu artık kimse yemiyor.
Eylemdeki baba Celil Begdaş’ın “18 aydır gelmiyor, buraya bizi kandırmaya gelmiş. Kendi kendilerini kandırdı. Bakmayın burada misafirdi, yoksa domates ile peşlerine verecektim. Ama biz kendimize yakıştırmadık, bizi kandırmaya çalışıyordu, şimdiye kadar neredeydin. Herkes geldi, sen buraya gelmedin. Yok işte askerlerin bombalandığını söylüyor, ben kendi gözümle gördüm sen kimi kandırıyorsun. Meral Akşener’i de getireceğini söylüyor, ha Meral Akşener ha HDP ne fark ediyor. Gelmesinler, biz buradayız, son evladımızı almadan gitmeyeceğiz. Bu çadır onları bitirecek, geldi bizi kandırmaya ama biz kanmadık, kendi kendini kandırdı. HDP ve CHP’ye atma diyor, kime atayım ben oğlumu istiyorum. Cumartesi, pazar annelerine destek veriyorsunuz, bize neden destek vermiyorsunuz?” sözleri de herşeyin özeti durumundadır.
Türk devleti, hükümet, Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli Diyarbakır’daki eylemlerin ilk gününden beri evlatlarını HDP’den isteyen ana ve babalara hep sahip çıkmıştır.
CHP ve ortakları ise bu eylemleri “politik eylem” olarak göstererek, PKK yanlısı “Cumartesi anneleriyle” onları eşitleyerek hadiseyi sulandırmaya çalışmıştır.
CHP çok açık ve net bir şekilde terör örgütünün siyasi uzantısı olmuştur. Her şehidin, gazinin vebali CHP üzerinedir.
Son beş yıldır CHP-PKK ilişkisine bakıp “Böyle bir şey yok” diyen ya ahmak ya da ihanetleri gizlemeye çalışan haindir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun öz kardeşi Celal Kılıçdaroğlu bile Diyarbakır eylemlerine destek için gidip ”Ben de abim Kemal Kılıçdaroğlu’nu HDP ve PKK’dan istiyorum” diye pankart taşıyorsa siz kime ne anlatıyorsunuz?
Yorum Yazın