İnsan karakterini ve insanlar arası ilişkileri dikkate alarak hayvanlara önce o karakteri yerleştirir sonra da kurguladığımız senaryoda onlara rol veririz. Kendi günahlarımızı, kusurlarımızı ahlaksızlığımızı, hilekârlığımızı onların üzerine yükleriz. Yani onlar bizim bir çeşit “günah keçimiz” olur.
Bir zamanlar insanlar kura ile bir erkek keçiyi seçer sonra onun heybelerine günahlarını yazar koyarlarmış. Günahlarını yüklediği keçiyi ya uçurumdan aşağı atarlar ya da bir çöle sürerlermiş. Günahlarını yükledikleri bu keçiye “günah keçisi” derlermiş. Böyle yaparak günahlarından kurtulduklarını sanırlarmış.
Hayvanları kötü gösterip insani hastalıklarımızı onlara yükleyerek fabl türünde yazdığımız eserlerin bir maksadı da kusurlarımızdan arınma duygusu vermesine dayandırılabilir.
Niye hayvan kelimesini kullanmadan “önce çok affedersiniz” diyoruz. Belki de bilinç altında hayvanları kötüleyerek kendi insanlığımızı yücelttiğimizi düşünüyoruz.
Bir konuşmacının bir törende Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından bahsederken, Gıda Tarım ve çok affedersiniz Hayvancılık Bakanlığı olarak telaffuz ettiğini duymuştum.
Peki niye hayvan kelimesinden önce affedersiniz deme ihtiyacı duyuyoruz?
Üstün Dökmen, “Menderes Irmağın Gölgesi” isimli kitabında bu konuya şöyle açıklık getiriyor.
“At, eşek, kuş, öküz doğalca bir hayvan türüdür ve bunları telaffuz etmek ayıp değildir. Ancak insanlar birbirlerine hakaret etmek için bu hayvanlardan bazılarının adlarını kullanırlar, örneğin “Eşek herif” derler. Bunu yaptıklarında eşek kelimesine mecazi bir anlam yüklemiş olurlar. Bu durumda eşek kelimesinin iki farklı anlamı ortaya çıkmaktadır.Birisi dört ayaklı gerçek eşek, diğeri ise eşek gibi davrandığı iddia edilen bir insandır. Bu durumda eşek kelimesinin gerçek anlamda kullanılması ayıp sayılmamalıdır. Ancak eşek kelimesinin iki farklı anlamını birbirine karıştıran insanlar birbirlerine “eşek” demeyi ayıp saymazlar da gerçek eşeğe, “eşek” demeyi ayıp sayarlar. “Affedersin bir eşek gördüm” demesi bu yüzdendir”
Konuyu bir fıkra ile bağlayalım.
Temel arkadaşına hakaret ettiği için yargılanıyormuş. Duruşmada kendini savunmuş.
-Hakim bey ben kendisuna sadece hayvan dedim.
-İyi ya hayvan demek hakaret değil mi?
-Ne demek hakim bey. Yanlış anlaşılıyi..Insan kurnaz ise bir tilkudur, kurnazlıkta ileri gidersa o kurttur, pek cesur ve heybetli olursa aslan, uysal olursa kuzi, korkak olursa tavşan, inatçı olursa eşek, güzel sesli olursa bülbül.. Velhasılı kelam hakim bey, insan hiç bir zaman heyvanluktan kurtulmaz.
İnsan insansa çirkin ve kötü değildir. Hayvan zaten hayvandır, çirkin ve kötü değildir.
Yorum Yazın