Eylül üzerine eski sözlerim dolaşıyor sosyal medyada.
Hiçbirini tekrar edecek hâlim yok...
Çünkü asgari ücretle sabahın köründen akşamın karanlığına kadar çalışan bir tanıdığım bu sözlerle karşılaşınca bana şöyle yazdı:
"Eylül, gelmesinden korktuğum ay abi... Çocukların okul masrafları malum. Hele bu ay kırtasiye masrafları öyle bir yekûn tuttu ki, hiç açmayayım."
***
Yine de şunları yazsam mı?
Eylülün bir hüznü varsa, yaz mevsiminin bittiğini haber verişinde saklıdır. Sizi bilmem ama benim için yaz eski anlamlarını yitireli çok oldu.
Eylülü hüzünsüz seviyorum artık...
Kaç eylülüm daha var, bilemiyorum. O yüzden sadece eylüle özgü ikindiye doğru gitgide sararan ve akşam üzerleri camları kızıla boyayan gün ışığını yine dikkatle izleyip zihnime kaydedeceğim.
"Bırak bu lacivert lafları!" diyecek olanları da tanıyorum; bir kez bile koşuşturmalarından başlarını kaldırıp o güzel ışığa bakmamışlardır. Baksalardı, böyle söylemezlerdi.
***
Psikoterapistler de yetmiyor insanlara. Baston istiyorlar; tutunup birlikte ilerleyeceklerine inandıkları bir "dayanak" istiyorlar.
Tam o noktada "koçlar" çıktılar ortaya, malum.
Yaşam koçu, kariyer koçu, sağlık koçu, hamilelik koçu, vd.
Fakat ne ilginç! Koçlar palazlanıp güçlendikçe insanlar daha da cılızlaşıyorlar.
***
Milli Eğitim Bakanı "Sabah ders başlamadan 15 dakika fiziksel aktivite, egzersiz yapılacak" dedi.
Umarım, öğretmenler işi sıkı tutup abartmazlar ve çocuklar kan ter içinde sınıfta oturup sonra hastalanmazlar.
Sayın bakanım, 20. yüzyıl ortalarına ait Alman ve İskandinav okul modellerine dönmesek ne iyi olur.
Hele ilkokul çocuklarının egzersize falan ihtiyaçları yok; buna ihtiyacı olanlar yetişkinler.
***
Hangi ülke vatandaşları arasında Birleşmiş Milletler'e daha çok güven duyuluyor diye anket yapmışlar...
İlk sırada İsveç, Polonya, Birleşik Krallık ve Hollanda vatandaşları gelmiş.
Şaşırdık mı? Hayır!
Hatta Hollandalıları BM Barış Gücü oldukları dönemde Bosna'daki hâllerinden hatırlıyoruz.
Çok acı biçimde...
***
"Eskiden cumartesi günleri dinlediğin müzikleri yazardın" diyen okurlarım oluyor.
Pekâlâ!
Eylül ayı Olafur Arnalds, Fabrizio Paterlini, Ludovico Eunadi gibi müzisyenlere geri döndüğüm zaman...
Her yıl böyle...
Yorum Yazın