Biz “Her gün en az 500 bin aşılama şart!” derken Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca aşılamada hedefi daha da büyüttü, “500 bin yetmez bize her gün 1 milyon aşılama lazım” dedi.
Bana sorarsanız son günlerin en önemli haberi, en mühim hedefi, en güzel cümlesidir bu. Çünkü aşılama meselesinde hedeflenen bu başarı, sürdürülebilir bir noktaya ulaşırsa eğer önümüzdeki sonbaharın bir sağlık ilkbaharına dönüşmesi hiç de zor olmayacaktır. Tebrikler Sağlık Bakanı Dr. Koca, tebrikler bakanlık yöneticileri ve teşekkürler aşılama kampanyasına emek veren sağlık emekçileri.
İYİ HABER
İSTANBUL’DA RAKAMLAR DÜŞÜYOR
BUGÜNÜN iyi haberi, başarılı çalışmalarıyla İstanbul’daki salgın rakamlarını hızla düşüren önemli bir isimden İstanbul İl Sağlık Müdürü’nden geliyor: İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Aşılamada da yeni vaka sayılarını azaltmada da tedavi başarısında da önemli bir noktada olduğumuzu” açıkladı. Kısacası sayfanın başında da belirtiğimiz gibi sağlıklı ve güzel günlere bir hayli yaklaştık. Yolumuz açık olsun.
BİR TAHMİN
ÖNÜMÜZDEKİ KIŞ NASIL GEÇECEK
BİZDE de aşılamanın başarıyla yürütüldüğü diğer ülkelerde de aşılama rakamları yükseldikçe günlük yeni vaka sayılarında ve ölümlerde fark edilir bir düşüş var. Anlaşılan o ki aşılama başarısını sürdürebilen ülkeler eğer toplumsal bağışıklıkta yüzde 70 rakamlarını yakalayabilirlerse -ki bizim yakalayabileceğimiz anlaşılıyor- önümüzdeki kışı geçtiğimiz kışa oranla çok daha rahat geçirebilme şansı yakalayacağız. Konuştuğum bazı uzmanlar da bu umudu paylaşıyor. Hatta bazıları umudu bir adım daha ileri taşıyor ve önümüzdeki kış ve sonrasında COVID-19’un mevsimsel bir salgına dönüşebileceğini söylüyor. Bu dileklerin gerçekleşmesi hepimizin en büyük dileği. Hedefimiz nüfusun en az yüzde 70’ini aşılamak olmalı. Bu hedefe de en geç ekim başında ulaşılmalı.
BİR UYARI
COVID-19 VE DİYABET İLİŞKİSİ
HEMEN her ülkede olduğu gibi bizde de hastanede yatan ağır hastaların büyük bir kısmını diyabetliler (şeker hastaları) oluşturuyor. Gizli ya da açık diyabeti olanlarda hastalığın ağırlaşma oranı neredeyse 3-4 kat yükselebiliyor. Bu nedenle özellikle diyabet hastalarının hatta gizli diyabetlilerin aşılanma konusunda daha dikkatli ve hızlı olmalarında, ellerini daha çabuk tutmalarında fayda var.
ÖNEMLİ
COVID-19 SONRASI DİYABETE DİKKAT
COVID-19 enfeksiyonunu atlatanların bir kısmında çok değil birkaç hafta içerisinde tip-1 veya tip-2 diyabet ortaya çıkabiliyor. COVID-19 sonrası tip-1 diyabete özellikle genetik eğilimi olan çocuklar ve gençlerde daha sık rastlanıyor. COVID-19’u takiben gelişen tip-2 diyabetliler ise çoğu zaman önceden insülin direnci olan göbekli ve yağlı kişiler. Anlaşılan o ki koronavirüs sadece solunum yolları, akciğer ve damarları değil pankreaslarımızı da tehdit ve tahrip edebiliyor. İşte bu nedenle uzamış COVID sorunu olanların, COVID sonrasında iyileşmekte zorlananların, halsizliğini, yorgunluğunu, bitkinliğini atlatamayanların öncelikle de COVID sonrasında “kilo kaybı, çok su içme, sık sık idrara çıkma” ve benzeri şikâyetleri olanların muhtemel bir diyabet tehdidi bakımından süratle incelenmelerinde fayda var.
OKUR SORULARI
SAĞLIKLI VE YAĞLI BİRİ OLMAK MÜMKÜN MÜ
YAĞLI, göbekli ve kalın belli biri olmak muhakkak ki önemli bir sağlık dezavantajı ama bilelim ki beli kalın ve şişman olan herkesin kalp ya da beyin krizi geçirme, hipertansiyona yakalanma, şeker hastalığına paçasını kaptırma ihtimali yok. Örneğin, Japonya’daki sumo güreşçileri kocaman göbekleriyle meşhurlar ama beklenenin aksine araştırmalar sumocuların kalp krizi geçirme risklerinin beklenenden çok daha düşük olduğunu gösteriyor. Uzmanlar bu çelişkinin nedeni olarak da güreşçilerin devamlı egzersiz ve antrenman yapmalarını, neticede de sağlıklı kalmalarını gösteriyor. Benzer bir sonuca 2007 yılında Amerika’da yapılan bir araştırmada da ulaşılmış. 12 yıl süreyle izlenen 60 yaş üzeri 2600 kişi içinde egzersiz yapıp formda kalmaya devam eden göbeklilerin ölüm ve kalp krizi geçirme oranları, hareket etmeyi sevmeyen göbeklilere oranla çok daha düşük bulunmuş.
EGZERSİZİ NE ZAMAN YAPALIM
DÜZENLİ egzersizi bir yaşam biçimi haline getirenlerin en çok merak ettiği konulardan biri de başlıktaki sorudur. Elimde
2 ayrı not var.
1) EGZERSİZ-KANSER İLİŞKİSİ: 2020 yılında yapılan bir çalışmada saat 8 ile 10 arasında egzersiz yapan kişilerin günün ilerleyen saatlerinde egzersiz yapanlara göre kansere yakalanma risklerinin daha düşük olduğu belirlenmiş.
2) EGZERSİZ-KİLO İLİŞKİSİ: 2019 yılında yapılan bir başka çalışmada ise oksijen tüketimimizin daha düşük olduğu akşam saatlerinde yapılan egzersizlerin yağ yakımını daha da hızlandırabileceği belirlenmiş.
Yorum Yazın