Bu CHP ve ortakları bize içinde HD(P)KK geçmeyen yazı yazdırmamaya yemin etmişler anlaşılan…
Biz HD(P)KK’yı anmasak, anmayalım desek bile onlar HDP’siz nefes alamıyorlar. HDP’li en son gündemi CHP Milletvekili Gürsel Tekin katıldığı bir canlı yayında "İktidar olursanız HDP'ye bakanlık verecek misiniz?" sorusuna, "Elbette HDP'ye bakanlık verilebilir” şeklinde cevap vererek oluşturdu.
Gürsel Tekin HDP’ye bakanlık verme konusunda çok iştahlı bir CHP’lidir.
Geçtiğimiz yıllarda da iktidar olmaları halinde HDP'ye bakanlık verilip verilmeyeceğine dair bir soruya yine şu sözlerle yanıt vermişti:
"TBMM yasama organı, burada başkan vekilliği yapan bir insan, neden bakanlık yapmasın."
Normalde Atatürk’ün kurduğu ve miras bıraktığı CHP’de siyaset yapanların “Terör örgütü PKK’ya Türkiye Cumhuriyetini bölme hedefinde askerlerimizi, polislerimizi şehit ederken destek veren HDP gibi partileri Anayasa Mahkemesi nasıl kapatmıyor?” diye sorması gereken adamlar, HDP ile Türkiye’yi yönetmenin zeminini hazırlıyor. HDP’ye bakanlık vermeyi bırakın “İnşallah Demirtaş Cumhurbaşkanı seçilir” diyen CHP milletvekili bile gördü bu gözler… CHP, tamamen PKK ve FETÖ tarafından ele geçirilmiş bir partidir.
Benim anlamadığım, CHP’nin en başındaki kara mizah adam “Türkiye’yi Demirtaş ile birlikte inşa edeceğiz” dediği halde, geçtiğimiz hafta “HDP ile görüşüyoruz çünkü tarihin bize yüklediği bir misyon var” var dediği halde Kemal Kılıçdaroğlu’na gösterilmeyen tepki neden Gürsel Tekin’e gösterilmektedir?
Gürsel Tekin, Kemal Sunal’ın filmindeki “Mazlum'u getirin bana” repliğiyle dayak yiyen ve dayak atanı rahatlatan adam mı?
Yahu CHP’nin başındaki Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye “Gel HDP ile koalisyon kuralım, sen de Başbakan ol” diye teklifte bulunan siyasi ahlaksız değil mi?
Kılıçdaroğlu’na gösteremediğiniz tepkiyi niye Gürsel Tekin’e gösteriyor rolünü oynuyorsunuz?
Hele bu Meral Akşener’in avanelerine ne dersiniz?
Müsavat Dervişoğlu, Yavuz Ağıralioğlu, Koray Aydın… Komedi Dans Üçlüsü gibi…
CHP-HDP-İP yerel seçimlerde ittifak yaparken bu Komedi Dans Üçlüsü’nün bir tepki gösterdiğine şahit olan var mı?
“HDP’nin gücüne güç katmaya geldim” diyen ve HDP’nin yerel seçimlerde “Tam aradığımız profil” dediği Tunç Soyer’le selfileri olan Müsavat Dervişoğlu’nun o zaman rahatsızlık duyduğunu gören oldu mu?
Kandil’deki teröristbaşlarının tamamı, HDP’nin tüm yönetim kadrosu ve terörist Demirtaş arka arkaya açıklama yaparak “HDP’nin başımın üzerinde yeri var. HDP’ye layık olmaya çalışıyorum” diyen Ekrem İmamoğlu’na destek verdiğinde bunlardan biri tepki gösterdi mi?
Mansur Yavaş “Ajans izin verirse HDP ile görüşürüm” dediğinde, Mersin’i Kandil kampına dönüştürmüş Vahap Seçer seçimi kazandıktan sonra “Bu zafer aynı zamanda HDP’nin başarısıdır” dediğinde bu “Komedi Dans Üçlüsü” bir tepki gösterdi mi? Hayır göstermediler.
Çünkü İP’liler sülük gibi CHP’li Belediyeleri emmektedir. İhaleler almak ve kadrolaşma sağlamak için CHP’li Belediyeleri sömürüyorlar. Düşünün ki, bunlar o kadar açgözlü adamlar ki, Meral Akşener Genel Başkan Yardımcısını seçimlerin hemen ardından Tunç Soyer’e müdür olarak gönderdi. CHP’li yoldaş Mansur Yavaş Koray Aydın’ın en yakın adamı olan Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’a niçin 107 milyon ihale vermişti? Yavuz Ağıralioğlu’nun CHP’li Belediyelerde ne işler yaptığını yazalım mı?
Biz aylardır bunları yazıyorduk. Sonunda CHP’li birisi de çıkıp televizyon ekranlarından açık ve net bir şekilde bunların gerçek yüzünü deşifre etti.
Eski CHP milletvekili ve yazar-yorumcu Barış Yarkadaş önce CHP’li Belediye Başkanları’nın HDP sayesinde seçildiğini 'Mansur Yavaş'ın, Ekrem İmamoğlu'nun, Tunç Soyer’in, Zeydan Karalar’ın, Vahap Seçer’in, Muhittin Böcek'in, Yılmaz Büyükerşen'in, Özlem Çerçioğlu'nun ve birçok belediye başkanının seçilmesini sağlayan ve açıkça da tavır koyan kişiler' cümlesiyle bir kez daha itiraf ederken, devamında da İP’in sülüklüğüne son HDP gündemi üzerinden "Şimdi siz HDP'li seçmenin yerel seçimde oyunu alacaksınız, HDP'li seçmenlerin katkısıyla seçilen büyükşehir belediye başkanlıklarının dağıttığı dairelerin daire başkanları olacaksınız, genel müdürleri olacaksınız, yakın çevreniz büyükşehir belediyelerinden ihale alacak. Tek tek biliyorum bana söyletmesinler. Beni konuşturmasınlar" şeklinde tepki göstermiştir.
HDP ile yerel seçim ittifakı yapılırken susanların, HDP ile Anayasa Taslakları hazırlarken susanların (İnkar etseler de CHP milletvekili İbrahim Kaboğlu’nun itirafı var), Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verebiliriz” sözüne gösterdikleri tepkiler “Hamamın namusunu kurtarmak” oyunu dışında başka bir şey değildir.
Gelin “Hamamın namusunu kurtarmak” hikâyesini tam anlatalım da konu tam anlaşılsın.
“Cinsel tercihleri karışık bir adam günün birinde bu konularda hayli ünlü bir hamama gitmiş.
Durumu tellaklara açıklayınca da bir güzel dövülerek, hamamdan dışarı atılmış.
Bir süre sonra bu kez sadece yıkanmak amacıyla aynı hamama gitmiş ve bakmış ki ortalık yıkılıyor!
Tellağa sormuş: "Yahu geçen sefer beni bu yüzden sopalarla dövmediniz mi?"
Tellak yanıtlamış: "Biz senede bir gün hamamın namusunu kurtarırız, demek ki sen o güne denk gelmişsin."
***
Teşbihte hata olmaz. Gürsel Tekin’in yaşadığı da “O güne” denk gelmek gibi bir şeydir.
Gürsel Tekin’e tepki gösteren Müsavat Dervişoğlu’na, Yavuz Ağıralioğlu’na ve Koray Aydın’a sormak istiyorum; Meral Akşener HDP ile ilgili hangi düşüncesinde samimi?
Akşener: HDP’nin barajı aşması benim açımdan bir mesele olmaz.
Akşener: HDP Kürt siyasal hareketinin temsilcisidir.
Akşener: HDP'yi terör örgütü PKK'nın yanında konumlandırıyoruz.
Akşener: AK Parti ve MHP, HDP'yi şeytanlaştırdı.
Akşener: HDP meşru ve yasal partidir.
Mesela Müsavat Dervişoğlu “Sırtını PKK’ya dayayan HDP’yi kapatmak için Anayasa Mahkemesi daha bekliyor?” diye kamuoyu yaratmak yerine HDP’nin meşru bir parti olduğunu, bunun en iyi göstergesinin de TBMM’deki temsilinde görüldüğünü vurgulamış ve “Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na İmralı’yı gayrimeşru olarak görmesini anlamlı bulduğunu ve desteklediğini belirtmişti.
Mesela bir HDP milletvekilinin “Yavuz it” diye hakaret ettiği ve bir tane İP’ten kendine sahip çıkanı olmadığı gibi, ilerleyen günlerde Genel Başkan Yardımcılığı görevinden de alınan Yavuz Ağıralioğlu da geçmişte AİHM kararına uyarak terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyerek HDP’ye göz kırpmıştı. Koray Aydın’ın bugüne kadar CHP-HDP-İP ilişkisine dair tepkisiz koltuğunda oturduğunu da unutmamak lazımdır.
Müsavat Dervişoğlu, Yavuz Ağıralioğlu, Koray Aydın “Komedi Dans Üçlüsüne” kim oyna dediyse onlar oyunlarını oynayıp “Hamamın namusunu kurtarmaya” çalışmaktadır. Ama önce yerel seçimlerde HDP ile yaptıkları ittifakın bir hesabını versinler daha sonra Gürsel Tekin üzerinden tiyatro sahnelesinler…
Yorum Yazın