Gün bugündür arslanlar

Müjdeler var yurdumun toprağına taşına, Ardahan'ın Damal ilçesinin Karadağ tepesinde Atatürk'ün kutlu silueti yeniden zuhur etmiş.
Zamanı gelmiş, her yıl 15 Haziran-15 Temmuz arası saat 17.55 ile 18.10 arasında görünüyor.
Büyük önderin niçin görünmek için böyle alakasız bir yeri ve kafa karıştıracak "küsuratlı" saatleri seçtiği karanlıkta kalıyor.
Örneğin, niçin Samsun'dan bir güneş gibi doğmuyor?
Hele hele niçin alakasız günleri tercih ettiği ve örneğin Muharrem İnce'ye destek olmak amacıyla 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos gibi milli günleri seçmediği de bir soru işareti...
Ota bota maydanoz olmayı pek seven bilim adamlarımızdan bir teki de, bir tek jeolog, bir tek meteorolog, bir tek fizikçi çıkıp da "Saçmalamayın yahu" demiyor, diyemiyor. Çünkü sonra "Kemalist mahalle" pek kızar. Alimallah "gerici" falan derler. (Kuvantumcu Muharrem, alo?)
Zarar yok, haydin Damal'a!
İlçe esnafı da üç kuruş para kazansın yahu...
Sonra da bu kafayla merak edin, Avrupa Kupası'nda niçin nal topladık?

***

VASATİZM
Ama üzülmeyin, Eurovision'a yeniden katılacakmışız...
Galiba. Görüşmeler başlamış. Puanlama sistemini değiştirirlerse gireceğiz.
Eurovision bir "kötü şarkılar" yarışmasıdır.
Orada sonuncu olunca bunu bir "milli mesele" kabul ettik.
Her türlü maymunluğu da yaptık: "Biz de opera biliriz" diyebilmek için içinde opera geçen şarkılar da söyledik, "Kefere bundan anlar" dediğimiz için içinde "caretta" geçen şarkılar da...
Günün birinde babadan kalma göbek havasıyla ve de "yaş mı da kuru mu" temposuyla kazandık.
Bunda, göbeklerini açan kızlarımızın da etkisi büyük oldu.
Öfkemiz birdenbire söndü. Viyana'yı almış kadar olduk ve bir daha da bu konuyla ilgilenmedik.
Ama özlüyoruz: "Milli Eurovision sunucumuz" Bülent Özveren'in gerilerden gelen boğuk sesini ve "Laksımbörg tvelv poynts" muhabbetini...
Hiyr ar dı rizalts ov dı Törkiş cüri...
Magazincilerimiz heyecanla beklesinler ve o güne kadar gene Serenay'la idare etsinler.