Dün kaleme aldığım “Başyazımda” Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi sürüklediği terör örgütleriyle (FETÖ, PKK, YPG, DHKP-C), bölücülerle, siyasal Kürtçülerle, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarıyla oluşan alana “CHP içinde helal süt emmiş hiç kimse yok mu? Tüm bunlara niçin biri de çıkıp tepki göstermiyor” diye seslenmiştim. Bu yazımın altına “Yıldıray Çiçek CHP’yi terör örgütleriyle hareket eden parti olarak göstermişsin. Ülkücüyüm, Türk milliyetçisiyim diyen birçok kişi de Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyor” şeklinde ve benzeri yorum yapanlar olmuştur.
Konunun özeti şu olmalıdır. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nu Ülkücü, Türk milliyetçisi sıfatlarını kullanarak desteklemek haysiyetsizlikten başka bir şey değildir. O kişiler geçmişte bu sıfatları üzerinde taşımış olabilir. Ama şimdi bu sıfatları üzerlerinden çıkarıp Kemal Kılıçdaroğlu’nun gayrimilli politikalarına öyle destek verirlerse daha omurgalı davranmış olurlar. Aksi hâlde Kemal Kılıçdaroğlu’nun her ihanetinde sorumluluk sahibidirler.
Geçmişte MHP’de, Ülkü Ocaklarında bulunan ve Kemal Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yapanlar, biz CHP’liler içinde “Helal süt emmiş adam” ararken, siz nasıl bir süt emdiniz ki, artık tek vücut CHP-PKK ilişkisine, CHP’deki bu kadar ihanete susuyor ve böyle bir CHP’de menfaat kovalıyorsunuz?
Hadi tamam! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sevmiyorsunuz. MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi sevmiyorsunuz. Ulan! Kemal Kılıçdaroğlu’nda sevecek ne buldunuz?
On üç yıl önce gerçekleşen Oslo görüşmelerinden, Habur manzaralarından, çözüm sürecinden, Rum-Ermeni açılımlarından, BOP projesinden bahsederek CHP ile ihanet ilişkilerinizi meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz da, bugün AK Parti’nin terk ettiği, CHP’nin devraldığı tüm bu konularda niçin CHP’nin yanındasınız?
Ülkücü-Türk milliyetçisi sıfatını korsan kullanarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında menfaat kovalayanların en babası, en kralı olan kim varsa çıksın ve “Yıldıray Çiçek o süreçlerde AKP’ye senden daha çok yazı yazarak tepki gösterdim. Mücadele ettim” desin hadi… Bir tanesi de bunu diyemez. O dönemlerde en ağır yazıları yazan, AKP iktidarı zamanında en çok dava açılan bir yazarım ben. O yüzden bugün sizin haysiyetsizliğinize de geniş geniş tepkimi gösteriyorum. Hatırlattığınız geçmiş olaylarda MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin bir tane taviz verdiği olay oldu mu? Hepsi karşısında mücadelesini verdi ve tarih önünde hepsinde haklı çıktı.
Dün, AKP iktidarında karşı olduklarınız, nasıl oldu da CHP muhalefetinde desteğe dönüştü? İçinizden bir sözcü bulun da bize bu durumu bir açıklasın.
AKP iktidarından “Megri megriyi” hatırlatıyorsunuz ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun Barzani’ye CHP heyeti gönderip “Kürt sorununu biz çözeriz. PKK ile çatışmaları bitirin” diye aracılığa soyunmasına sesiniz çıkmadı.
AKP iktidarından “Oslo’yu, Habur’u, Dolmabahçe’yi” hatırlatıyorsunuz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP ile anayasa taslağı hazırlamasına, referandumda beraber çalışmasına, beraber Adalet Yürüyüşü yapmasına, cezaevindeki PKK’lılara ziyaretçi göndermesine, yerel seçimlerde ittifak yapmasına zerre tepki göstermediniz. Çoğunda da şakşakçılığını yaptınız.
Kemal Kılıçdaroğlu terör örgütü PKK’nın gazetesi, televizyonları devlet tarafından kapatılınca, PKK’ya hizmet eden HDP’li belediyelere kayyum atanınca, PKK’ya hizmet eden sözde siyasetçiler, belediye başkanları tutuklanınca kendini parçaladı. Bir taneniz de Türk devletinin yanında olmadınız. Sizin korsan Ülkücülüğünüz, Türk milliyetçiliğiniz yerin dibine girsin. Siz ciddi ciddi haysiyetsiz adamlarsınız.
Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’nin tonlarca silah yardımı yaptığı ve Suriye’de sözde Kürdistan’ın parçasını oluşturmak için kullandığı terör örgütü YPG için “Terör örgütü değil. Vatanını koruyan oluşum”, “Türkiye’nin beka problemi yok. YPG bize saldırmaz” dedi. Kadrosu “YPG/PYD sınırımızda devlet kursun” dedi. Hepiniz dilinizi yuttunuz.
Türk ordusu, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası içi temizlenen TSK ve Emniyet güçleriyle birlikte Irak ve Suriye’de arka arkaya birçok terörle mücadele operasyonu yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu bunların hepsine karşı çıktı. Son olarak Irak ve Suriye tezkeresine HDP ile “Hayır” oyu verdi. Hepiniz üç maymunu oynadı.
Kemal Kılıçdaroğlu tüm mesaisini “Selahattin Demirtaş’ı, Osman Kavala’yı serbest bırakacağız” demeye ayırdı. Hepiniz mezarda ıslık çalan moduna geçtiniz.
Recep Tayyip Erdoğan’ı geçmişteki ABD/BOP ilişkilerinden eleştiriyorsunuz. Ama şimdi ABD’nin kuklası hâline gelen ve açıkça “Büyük Ortadoğu Projesini hayata geçireceğiz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında emperyalizme paspas oldunuz.
Her Ülkücünün, Türk milliyetçiliğinin 30 yıllık hayali olan Karabağ’ın işgalden kurtulması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan’a çok açık destek vermesiyle sağlandı. Tüm Azerbaycan sokaklara dökülerek Türkiye’ye ve Erdoğan’a teşekkür etti. Biriniz de çıkıp “Allah razı olsun” diyemediniz. Bunu diyemediğiniz gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun dış politika başdanışmanı ve CHP milletvekili olan Ünal Çeviköz’ün hayâsızca kurduğu "Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor" cümlelerini yutarak nasıl karaktersiz olduğunuzu gösterdiniz.
Cumhur İttifakı, KKTC’nin başına Türk milliyetçisi Ersin Tatar’ı getirmek için mücadele verirken, “Türkiye ile ana vatan-yavru vatan ilişkisi içinde görülmekten rahatsızız” diyen ve daha birçok Türklüğe karşı ihaneti olan KKTC eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile ailece Kıbrıs’ta poz veren Ekrem İmamoğlu gibi ne idüğü belirsiz adamları destekleyecek kadar düşük adamlar oldunuz.
Daha o kadar örneğimiz var ki, hepsini size hatırlatsak da inanın sizde utanma, karakter olmadığı için bir önemi olacağını sanmıyoruz. Çünkü hepiniz Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu toprakların insanı olmadığını, CHP’nin nasıl bir ihanet çukuruna düştüğünü çok iyi biliyorsunuz. Ama MHP’den intikam alma duygusuyla ve menfaatlerinizi CHP’den karşılama kurnazlığınızla maskeli balo oynuyorsunuz.
Terörle mücadeledeki başarıyı, Karabağ’ın işgalden kurtarılmasındaki dayanışmayı, KKTC’deki milli duruşu, Ayasofya’daki manevi lezzeti, Türk dünyasındaki birlik ve beraberlik çabalarını, Barzani’nin bağımsızlık referandumu karşısındaki duruşu, milli savunma sanayisindeki üretimleri, ABD, AB ve NATO karşısında Türkiye’nin menfaatleri için verilen mücadeleyi görmüyorsan zaten sadece kör değil, aynı zamanda kendini kurnaz sanan CHP beslemeli bir hainsin…
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin olduğu bir yerde Türk milletine bir yanlışın olabileceğini düşünmeniz yahut böyle bir kara propaganda yapmanız bile sizin beş paralık adam olduğunuzun ispatıdır.
“Dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutamazsınız” diyen olmadı mı size? 13 yıl öncesini hatırlatıp, bugün önünüzdeki ihanetleri görmüyorsanız CHP’ye ne karşılığında figüran olduğunuzu Türk milliyetçilerine, Ülkücülere itiraf edeceksiniz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu Kandil, HDP, terörist Demirtaş desteklerken, bir Türk milliyetçisi, Ülkücü “Ben de destekliyorum” diyorsa orada hormonlu bir ideolojik garabet ve fiyatı alnında yazan satılık bir birey vardır.
PKK “Bir oy Kemal’e, bir oy HDP’ye” kampanyası başlatmışken, sizin de “Bir oy Kemal’e, bir oy şerefsizliğimize” kampanyası başlatmanız bir uyum olacaktır.
Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu kadar çapsızlık içinde, PKK’lı kişilerle “Ben Türk milliyetçisi, Ülkücüyüm” diyen figüranları aynı havuz içinde toplaması da bir başarıdır. Hadi en azından bu başarısını alkışlayalım… Şak şak şak…
Yorum Yazın