Atv dizileri adeta gönüllü turizm elçisi gibi çalışıyor. Kanalın ekrana getirdiği dizilere fon oluşturan Anadolu şehirlerinin güzelliği hem izleyenleri mest ediyor hem de tanıtımına katkı sağlayarak önemli bir turizm hareketinin başlamasını sağlıyor.
Hercai (Mardin) ve Bir Zamanlar Çukurova'dan (Adana) sonra bu kez de Hatay- Antakya ve yöresi, Atv'nin yeni dizisi Kalp Yarası ile turizmin yeni cazibe noktası haline geleceğe benziyor. Kalp Yarası'nın ilk bölümünde diziye fon oluşturan enfes manzaralar, her köşesiyle nasıl bir cennette yaşadığımızı bir kez daha bize hatırlatacak kadar etkileyiciydi.
Yöreyi en son 1977'de ziyaret etmiştim. İskenderun'da vatani görevini yapan ağabeyimin yemin töreni için ailece gitmiştik oralara. Hele Antakya'da Harbiye diye bir su kenarı vardı ki, hem doğal güzelliği hem de eşsiz lezzetleriyle hâlâ aklımdan çıkmıyor. Kalp Yarası'nı izleyince yeni tatil rotamı oralara çevirmeye karar verdim.
Bu arada dizinin iki başrol oyuncusu Gökhan Alkan ile Yağmur Tanrısevsin'in kimyalarının mükemmel bir şekilde uyuşması, bana göre dizinin tutmasının en önemli garantisi olacak. İlk bölümün en büyük şanssızlığı ise iki maçta topların tam 23 kez filelerle kucaklaştığı inanılmaz bir futbol gecesine denk gelmesiydi.
Ağalı, çiftlikli ve bol at kişnemeli diziler, Atv ekranından eksik olmuyor. İçinden at geçen tüm diziler de Atv ekranında tutuyor. Vardır elbet bir hikmeti...
Bu yaz ekranlarda böyle geçecek
Ne demiş eskiler? Geldi bahar ayları, gevşer gönül yayları... Televizyonlarda da aynen öyle oluyor. Bahar ve ardından yazın gelişiyle ekranı sabun köpüğü romantik komedi dizileri kaplıyor. Yaz bitince entrikaya, kine, öfkeye, intikama, kurşun vızıltılarına devam...
Bana göre bu yazın iki iyi dizisi de Atv'den geldi. Baş Belası ve Kalp Yarası'nın yaz aylarını doldurmak için değil, "Dizi yazın da Atv'de izlenir" demek için ekrana sürüldüğü açıkça belli oluyor. Sırada bir anne kızın sıra dışı öyküsünü anlatan İkimizin Sırrı var.
Cam Tavanlar ile yaza plaza aşklarına selam çakarak merhaba diyen Show TV, yakında Kırmızı Kamyon ile izleyicilerin karşısına çıkacak. Star TV ise Kazara Aşk ve Bir Ada Masalı ile yaz güneşinden reyting enerjisi elde etmeye çalışacak. Aşkın Tarifi ile yeme-içme düşkünlüğünü dürtüp, aşkın yanına meze yapan Kanal D ise yakında Baht Zamanı'nı da ekrana servis edecek. TRT ise ağır toplarını kışa saklayıp, Seksenler'in yeni bölümleriyle yazı geçirmeye çalışacak.
Bülent Ersoy ve Mustafa Keser'in yer aldığı Benzemez Kimse Bize ile eğlence kulvarında şans arayacak Star TV, eski model sohbetli müzik programı ısrarını sürdürüyor.
Survivor'ın finalinin ardından hemen Master Chef'i başlatan tv8, ayrıca O Ses Türkiye ile de yaz ekranına tutunmaya çalışacak. FOX'un yeni yemek yarışması Şef Akademi ise şimdilik MasterChef'e rakip olmaktan uzak görünüyor.
Haber masasını bırakıp, reality show programlarına merak saran haber sunucuları kervanına Show TV'nin başarılı ana haber sunucusu Ece Üner de katıldı. Üner, haber bantlarının arasına sıkışıp kalan yorumlarını, daha geniş bir platformda değerlendirmek adına Kanal D'de yeni bir aktüalite programına başlayacak.
Hasan Yalnızoğlu da yoluna Kanal D'de devam etme kararı aldı. Survivor'ın askeri versiyonu olarak nitelendirebileceğimiz yeni program Operasyon'da; Yalnızoğlu ve yardımcılarının eğiteceği iki ekip, özel görevleri yerine getirerek birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışacak.
Bu arada Asuman Krause'yi de yıllar sonra sunucu olarak 360'ın Aileler Yarışıyor programında izleyeceğiz.
Yaz aşkları kısa sürer derler. Ama bu sezon izleyicinin ekran aşkı uzun süreceğe benziyor.
Ne demiş?
Yonca Evcimik, "Zengin ama çirkin doğmak mı, yoksa fakir ama güzel doğmak mı?" sorusuna şöyle cevap verdi: "Fakir ama güzel doğmak çünkü ileride güzelliği çok paraya çevirebilirsin."
Gaf kürsüsü
Tansu Sarı dostumdan bir değerli asist daha: Perşembe akşamı Halk TV'de Sezgin Baran Korkmaz'ın adını ekrana "Sezgin Bakan Korkmaz" olarak yazdılar. Yani dünyanın cezalandırmak için aradığı adam 'Bakan' yapıldı.
Zap'tiye
Şevval Şahin'in eski sevgilisi, yeni sevgilisini denize atmış. İşte müsilajın baş sebebi: Son kullanım tarihine bile bakmadan herkes her şeyi denize atıyor!
Yorum Yazın