Altı artı bir masada kimin aday olacağı ve kimin kime ne dediği ve diyeceği konuşuladursun, dış politikadaki olağanüstü gelişmeler, bu lüzumsuz iç siyaset tartışmalarının çok ötesinde yeni bir dünya düzenini işaret ediyor. Özellikle 2012'den sonra dünyada taşlar yerinden bir bir oynarken, Türkiye de bu yeni düzlemdeki yerini almak üzere son derece akılcı, son derece bilinçli bir oyun kurucu şeklinde yürütüyor diplomasiyi.
Eski Türkiye'nin tek kutuplu diplomatik yönü artık yerini kendi çıkarlarını önceleyen ve çok kutuplu diplomasiyi yeniden kurgulayan bir yöne evrildi. Doğu Akdeniz'den tutun da Asya, Avrupa, Amerika, NATO, Rusya, Şangay İşbirliği Örgütü ile ilişkilerde Türkiye artık her noktada kilit ülke konumuna geldi. Eskinin masada oturup oturmayacağı ya da oturacaksa nerede oturacağına başkalarının karar verdiği Türkiye yok artık. Masa kuran, masa bozan ve kimin nerede oturacağına kendisinin karar verdiği, oyun kurucu bir Türkiye var artık. Her ne kadar bizim muhalefet ya da adına Millet İttifakı diyen 6+1'ler bunu görmezden gelse de dışarıdaki muhataplarımız bile hem Başkan Erdoğan'ın dünya liderliğine hem de Türkiye'nin öncülüğüne şapka çıkartan yorumlar yapmaktan geri duramıyorlar.
***
KÜLTÜR YOLU...
Kültür ve sanatın birleştirici, iyileştirici gücünü kabul etmeyen yoktur. Bunun da en kolay yolu, festivaller aracılığıyla hem sanatın hemen her türünü bir arada sanatseverlerin ayağına kadar getirmek. Üç yıl süren bir hazırlığın ardından Beyoğlu Kültür Yolu adıyla bizzat Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un başlattığı Kültür Yolu Festivalleri, başlangıcından çok daha öteye taşındı ve Türkiye'nin 5 ayrı ilinde yapılıyor. İstanbul'dan hemen sonra Ankara ve paralelinde Konya, Çanakkale, Diyarbakır da Kültür Yolu kervanına katıldı.
Türkiye, tarihiyle kültürüyle doğal zenginlikleriyle, gastronomisiyle çok zengin ve eşsiz bir ülke. Her bölgenin, her şehrin ayrı bir hikayesi ve kültürel mirası var. Türkiye'nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak adına başlatılan Kültür Yolu Festivallerinden biri de 1-23 Ekim tarihleri arasında Ankara'da gerçekleşiyor. Bu konudaki heyecanını ve çabasını yakından bildiğim Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz ile Festivallerin Ankara ayağını konuştuk. Ankara'nın 73 ayrı noktasında beş binden fazla sanatçının sanatseverlerle buluşacağı tam 580 etkinlik gerçekleşiyor. Cazdan folk müziğine, rocktan pop müziğe dini müzikten operaya kadar müziğin bütün türlerinin yerli ve yabancı isimleri Ankara'da muhteşem konserler veriyor. Sadece şarkılarla değil, sergiler, söyleşiler, tiyatro oyunları, çocuk ve açık hava etkinlikleri, film gösterimleri ile Ankaralı sanatseverler sanata doyacak.
Bakan Yardımcısı Yavuz festivale sadece Ankaralıların değil, yakın illerden de pek çok izleyici ve dinleyicinin geldiği bilgisini verince aklıma eski İzmir Enternasyonel Fuarı'na Türkiye'nin dört bir yanından gelen milyonlarca insanın ilgisi geldi. Ve dedim ki; neden şimdi de Ankara için, Diyarbakır için, Çanakkale, Konya ya da Türkiye'nin herhangibir ilindeki Kültür Yolu Festivalleri, yeni bir İzmir Fuarı olmasın?
Yorum Yazın