"Merhabalar!
Benim adım Mehmet Emin Kartal Cizreliyim.
Cizre’den Manisa’ya fabrikaya gitmiştik ailemle, Badminton kursları vardıonlara katıldım."
Cizre’den Manisa’ya mevsimlik işçi olan ailesiyle gitmiş Mehmet!
Olayın devamı şöyle gelişiyor:
Mehmet bir vesileyle Gençlik Spor Bakanlığı’nın ‘’Değerli Zamanlar’’ projesine katılır. Proje hocaları Mehmet’in Badminton sporuna olan yeteneğini tespitederler.
Dahası ‘’Değerli Zamanlar’’ projesi koordinatörü Sayın Tolga Özenç Özençel Mehmet’e Badminton spor malzemeleri vermek ister Mehmet, ‘’Hocam diğer arkadaşlarıma da verdiniz mi?’’ der!
Sayın Tolga Özenç Özençel ‘’Onlara da veririz, sen bunları al’’ dediğinde Mehmet teşekkür eder ve malzemeleri almaz!
Her mevsimlik tarım işçisinin kaderinde olduğu gibi, iş biter mevsim değişir ve Mehmet Cizre’ye döner!
Aslına bakarsanız bizim devlet görevlilerimiz ile yani Sayın Tolga Özenç Özençel ile Mehmet’in yolları bundan sonra bir rastlantı olmazsa ayrılmalıydı!
Çünkü hep böyle oldu!
Daha önce yazılarımda da sık sık bahsettiğim bir söz vardı, ‘’Türk gibi başlamak, Alman gibi devam ettirmek, İngiliz gibi bitirmek’’!
Unutmayalım ki,atasözlerimiz boşuna söylenmemiştir
Rahmetlianacığımın sözünü de sık sık yazmışımdır bu köşede, ‘’Ulu sözü dinlemeyen ulur’’ diye!
Biz,hep Türk gibi başlayıp, Alman gibi devam ettiremeyip, İngiliz gibi bitiremediğimiz için hep acıdan ulumadık mı?
Ama bu sefer böyle olmuyor!‘
’Değerli Zamanlar’’ ekibi hemen Cizre Gençlik Spor Müdürlüğü ile irtibata geçiyor ve Cizre Gençlik Spor Müdürü bir takım Badminton malzemesiyle Mehmet’in evinin kapısını çalıyorve Mehmet artık Cizre Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesinde Badminton idmanlarına başlıyor!
Devamını gelin Mehmet Emin Kartal’dan dinleyelim!
‘’Çok mutluyum! İnşallah milli sporcu olup ülkemi temsil edeceğim! Gençlik ve Spor Bakanlığı’mıza teşekkür ederim’’
Sadece Mehmet Emin Kartal değil, tiyatro, resim, müzik sanat ve sporun herbir dalında atölye çalışmasına katılan gençleri gördüm Bergama, Kınık’ta
Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu Bey, bir gün İstanbul Fatih Fındıkzade ’de Yenilmez Sanat Merkezi Türk Temaşa Atölyesi’ne teşrif etmişlerdi.
Sohbetin bir yerinde kalkıp balkona çıkıp,karşımızdaki Fatih Camii'ne bakarak,‘’Bir şeyler yapmalıyız Üstad! Bir şeyler! Bu evlatlarımızın hayatına dokunacak bir şeyler’’ demişlerdi!
Sözünün devamını merak ederek, Sayın Bakan’ın yüzüne bakmıştım gözleri dolmuştu!
İçimden, ‘’Devletin Gençlik ve Spor Bakanının gözleri doldu! Acep neler biliyor da gözleri doldu’’ demiştim!
Evet, Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu neyin ne olduğunu görmüş!
Hem de yürek gözüyle..!
Aslolan da yürek değil mi dostlar!
İşi de ehline verince bu iştamamoluyor!
Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu Bey,siz ne yaptınız biliyor musunuz?
Sayın Bakanım,ben her Diyarbakır‘a gidişimde Diyarbakır Analarımızı ziyaret eder, her ziyaretimde de gözyaşlarımı içime akıtarak ayrılırdım yanlarından!
Siz, teröre karşı en etkili, en kalıcı silahı buldunuz Bakanım.
Gazanız mübarek olsun Sayın Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu..!
Yorum Yazın