Balıkesir merkezi ikiye bölünmüş, Karesi adında bir ilçe icat edilmiş. Peki.
Bu yetmez. Arkasından Candar, Dulkadır, Eretna, Germiyan, Menteşe, Saruhan, hatta Kadı Burhanettin de gelsin.
Osmanlı'nın ortadan kaldırıp topraklarına kattığı küçük Türk prensliklerini ihya mı ediyoruz?
Herifçioğlu "Türkiye 25 eyalete bölünsün" derken bundan mı ilham alıyor yoksa?
Balıkesir'de bir "Kuva-yı Milliye Müzesi" var.
Güzel. Milli mücadelenin Balıkesirli kahramanlarının resimleri, Atatürk'ün Balıkesir'e gelişi (olmazsa olmaz)...
Ama kesmemiş.
Karesi'ye bir de "Atatürk Evi" yapmışlar.
Ev, çakma.
Atatürk'le ilgisi yok.
"Selanik'te Atatürk'ün doğduğu evden ilham alınarak" inşa edilmiş.
Pek benzemiyor. Herhangi bir Osmanlı evi havasında. Benim çocukluğumda İstanbul'da onlardan yüzlerce vardı, bakımlısı kırmızı aşı boyalı, çoğu bakımsızlıktan kara suratlı, yarı kâgir yarı ahşap evler, iki katlı, çoğu cumbalı... Bazı eski Yeşilçam filmlerinde görebilirsiniz.
Osmanlı'da orta halli insanların yaşadığı iki katlı müstakil evler şimdi artık "lüks villa" olarak geçiyorlar, fiyatları da ateş pahası. "Kömürlük" yok, bahçede kuyu da yok tulumba da kurna da, ama yüzme havuzu var maşallah.
Bu ev de Atatürk Anı Evi olmuş...
Bu tür gayretkeşliklerde hep "İçine ne koyacaksınız?" sorusunu sorarım.
Erdal İnönü'nün Anadoluhisarı'ndaki yalısını da müze yapmayı düşünmüşlerdi de içine ne koyacaklarını söyleyememişlerdi...
Merhumun iç çamaşırlarını herhalde...
Öyle ya, bu bir müze olduğuna göre insanlar merak edecekler ve "ziyarete" gelecekler. Gelip de ne görecekler? Niçin gelsinler?
Buraya da Balıkesirli milli mücadele kahramanlarının resimleri konacakmış.
Neden? Bir müzeye sığmadılar mı ki ikinci müzeye de ihtiyaç duyuluyor?
***
Bu bir "sendrom"...
Her Anadolu kasabasının çorbaya tuz katma gayreti...
Kırklareli başı çekmişti, şimdi başka yerlerde de bir "Atatürk evi" girişimi...
Her kasabada bir de "kurtuluş günü" çabası.
Hani şu çarşaflı kızı zincire vurmuşlardı da CHP'li bayanlar gelip onu kurtarmışlardı...
Eh, ilçenin başkaca kayda değer bir numarası yoksa bu tür "etkinliklerle" ilgi çekmeye çalışacaksın.
Herkesin dağına da yılın belli günlerinde Atatürk'ün "silueti" vurmuyor ki onu satasın...
Saat kulesine de turist gelmiyor...
Oysa bütün Anadolu kasabaları gibi Balıkesir de kalkınıyor.
Birlerce metrekarelik yeşil alanlar, millet bahçeleri, halı sahalar, toplantı salonları, kültür ve sanat etkinlikleri...
Reklam olsun diye uçmaya gerek yok.
Bürokrasiye bir şeyler ispat etmek zorunda değilsiniz Dinçer Bey, o devir geçti.
Yorum Yazın