Geçmişte sık sık kullanılan "Gardırop Atatürkçüleri" diye bir tarif vardı… Göstermelik, şekilci, sözde Atatürkçüleri anlatırdı. Özünde Atatürkçülük yok ama bir konu olduğu vakit ortalığı yıkan tipleri tarif için solcu yazar İlhan Selçuk tarafından üretilmişti. Bu tarif günümüzde de anlamını korumaktadır. Bu sözün üretim tarihi üzerinden 57 yıl geçmiş. Yıl 2023. Yine "Gardırop Atatürkçüleri" solun içinde cirit atıyor.
“Başörtüsü, namaz, sakal, cami, İslam, Müslümanlık, Kur’an-ı Kerim eğitimi…” konularına alerjilerini yansıtmak ve halkın milli ve manevi değerlerine düşmanlıkları söz konusu olduğunda nasıl oluyorsa birden Atatürkçü kesiliyorlar ama mesele Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını korumak, gerçek manada Atatürk’ün miraslarını yaşatmak söz konusu olduğunda toz oluyorlar. Muhafazakâr kesimde Atatürk’e konulan bir mesafenin bir sebebi de bu "Gardırop Atatürkçülerin" varlığıdır. Gerçi "Gardırop Atatürkçüler" tarifinin mimarı İlhan Selçuk da sonradan muhafazakârlara karşı aynı konuma düşmüştü.
Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak, bölmek isteyen terör örgütü PKK ile kol kola giriyorlar ama “Atatürkçüyüz” diyebiliyorlar.
Terör örgütü YPG’yi öve öve bitiremiyorlar ama “Atatürkçüyüz” diyebiliyorlar.
Kıbrıs’ta Rum’a kanları kaynıyor ama “Atatürkçüyüz” diyebiliyorlar.
Azerbaycan’ın karşısında “Ermenici” oluyorlar ama “Atatürkçüyüz” diyebiliyorlar.
Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirmek için PKK’nın siyasi uzantısıyla Anayasa Değişikliği Komisyonu kuruyorlar ama “Atatürkçüyüz” diyebiliyorlar.
Terör örgütü PKK ormanları yakıyor, zerre sesleri çıkmıyor ama “Atatürkçüyüz” diyebiliyorlar.
Yüzlerce kişinin azmettirici katili, PKK’lı terörist Demirtaş’a özgürlük isteyip bir de üstüne “Atatürkçüyüz” diyebiliyorlar.
"Gardırop Atatürkçülerin" vahim hâline o kadar çok örneğimiz var ki, halkın milli ve manevi değerleri söz konusu olunca halka karşı canavar kesiliyorlar ama bu bahsettiğim özet konularda da her daim düşmana omuz veriyorlar. İşine geldiği vakit gardıroptan giy bir Atatürkçülük elbisesi, sürekli bu sıfatın ekmeğini ye… Türkiye’de özellikle Sol’un içindeki sözde Atatürkçülük hâli budur. Bunlar sadece İslam’a değil, aynı zamanda Türklüğe karşı da düşmanlık içindedir.
"Gardırop Atatürkçüleri" tarifine uygun tipler Disney Plus’ın Ermeni lobisine boyun eğerek Atatürk filmini yayından kaldırması karşısında yine gerçek yüzlerini göstermiştir.
"Gardırop Atatürkçüsü" CHP’li yazar, yorumcu ve sanatçıların Disney Plus’a bir cümlelik twitle dahi tepki göstermemesi bir kez daha bu sıfatı hak ettiklerini göstermiştir. Bir siyasi konu olduğunda iktidara Atatürkçülük üzerinden duyar kasan tüm CHP’li sanatçılar âdeta toz olmuştur.
Birçok CHP’li sanatçıya “Disney Plus’ın Atatürk’e saygısızlığına ne diyorsunuz?” diye mikrofon uzatılıyor. “Konuyu bilmiyorum, anlamadım ki” diye resmen salağa yatıyorlar. Başka konular olunca dil pabuç gibi oluyor ama Disney Plus’la ilgili dut yemiş bülbüller…
Dizide Atatürk’ü canlandıran Aras Bulut İynemli’ye de konu sorulunca "Benim, oynayan ve bu sorumluluğu alan kişi olarak Atatürk'e ve projeye sahip çıkmak en önemli görevim" diyor. Ancak Ermeni lobisi baskısı sorulunca "Hiç oralara girmeyelim" diyerek o da toz oluyordu.
Hele o sürekli Atatürk maskesiyle ortada dolaşan ama Disney Plus ile ticari ilişkisi olanlara ne demeli, âdeta yer yarıldı ortadan kayboldular.
Birçok sanatçının “görmedim, bilmiyorum, duymadım” tavrı, ticari kaygılarını ön planda tuttuğu çok net gözüktü. Bundan sonra hiçbirinin "Gardırop Atatürkçülüğünün” hükmü de kalmayacaktır.
Siyasi, ideolojik rantları için Atatürk üzerinden yapacakları her eylem ve söylemleri bugünler hatırlatılarak yüzlerine çarpılacaktır.
Disney Plus süreci "Gardırop Atatürkçülüğünün” de tamamen iflası olmuştur. Artık gardıroptan giyecekleri Atatürk elbisesinin, takacakları Atatürk maskesinin bir hükmü kalmamıştır.
Türk milletinin milli ve manevi değerlerinin yanında olmayan herkesin Atatürkçülüğü sahtedir.
Yorum Yazın