Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Mail: shjbjdsk@hotmail.com

Fıtratı bozulmuş Eşrefi Mahlukat!

Her şey öylesine ters yüz oldu ki, yaşanan olayları, gördüğümüz resimleri bir gün öncenin değer yargılarıyla yorumlamak, neredeyse mümkün değil!

Ancak, dünün değer yargılarıyla yaşanan olaylara ve resimlere bakıp, çaresizce kala kalıyor insan!

Dün bugünü hazırladı, bugün yarını hazırlayacak değişmez denklemini düşününce de dini, dili, ırkı ne olursa olsun, insanın beynini kemiren ve asla da cevabını bulamayacağı soru, ''Mademki dün bugünü hazırladı, bugün de yarını hazırlayacak o zaman bu denklemi kuranlar mı var?"!

Peki, kim bunlar?

Bana, sakın ha sakın işin kolayına kaçıp, Bill Gates'ten, Rockefeller'den falan bahis açmayın!

Bu, eşrefi mahlukat insan ile alay etmek, dahası insan aklını hiçe saymaktır.

''Ama, onların planı işliyor, onların dediği oluyor'' diyenlerinizi duyar gibiyim.

Bir çorabın ters yüz olması gibi, her şey ters yüz oldu!

Evet, dünün safları karıştı kim kimdir, kim kiminle belli değil, daha doğrusu zeytinyağı ile su karıştı ne tuhaf ki, zeytinyağı suyun yüzüne çıkmıyor suyla iç içe!

Şu son zamanlarda, dünün değer yargıları ve dün yaşananlar ışığında, bugün özellikle de gıda alanında yaşanan bu pahalılık ne ola ki? Tarlalar mı kurudu da buğday, ayçiçeği yetişmez oldu?

Dünyadaki tüm büyük, küçükbaş hayvanlar telef mi oldu da et pahalılaştı?

Çok eskiye değil, daha 30, 40 yıl öncesine gidelim ve o zamanların revaçta iddiasını hatırlayalım, özellikle de Afrika'daki açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocuk resimlerini...!

Üretilen çare, buğday tohumlarına gluten enjekte edip, daha şişkin daha şişman buğday başakları elde etmek(!)...

Yaptılar da şişman şişman buğday taneleri elde edildi, ambarlar doldu, ama Afrika'daki çocukların karnı dolmadı!

Daha vahimi şu ki, karnı doyanlar da aç kalmaktan beter oldu ve hepsi diyabet hastası oldu!

Daha bebek doğar doğmaz diyabet hastası olarak doğmakta, tek çare olarak görülen de ilaç...!

İlaç da yetmedi, en nihayeti de çocuğunun tedavisi için 2 500 000 $ toplamak zorunda kalan çaresiz anneler...!

Bir ülke ya da her dakika ekranlarda Covid için arzı endam eden doktorlardan biri de çıkıp, ''Bu nasıl bir kepazeliktir bir bebeğin tedavisi nasıl 2 500 000 $ olur'' demiyor!

Hülasa, nasıl on yıl önce getir götür firmaları kuruldu ve sonrasında dünyada toplamı 1 gram olduğu iddia edilen bir mikrop yüzünden insanlar dört duvar arasına tıkıldı, o on yıl önce kurulan getir götürlere mecbur bırakıldı ve ortada ne işyeri ne de market, bakkal kalmadıysa emin olun bu pahalılıkların sebebi de çok, ama çok yakında gelecek olan yapay et olabilir!

Savunma da çok tanıdık, ''İnsanlar açlıktan mı ölsünler(!)''.

Sadece yediğimiz içtiğimiz gıda alanında değil, bu oyunun sahneleri.

Bakar mısınız Allah aşkına, tüm siyasi hayatı terörle mücadele ile anılan bir siyasi parti lideri, teröre ve teröriste laf etti diye, partisinden tasfiyelere başladı!

Ne yaptı, Sayın Ağıralioğlu?

CHP Genel Başkanı, ''Demokrasi gelecekse yolu Diyarbakır'dan geçer'' dediğinde, ''Demokrasi gelecekse, yolu Ankara'dan geçer'' dedi!

Eğer, dünün değer yargılarıyla bakılsaydı, Sayın Akşener'in Sayın Ağıralioğlu'nu azil yerine taltif etmesi gerekmez miydi?

Dün, ağzımızın tadını bozarak eşrefi mahlukatın biyolojisini bozarak oyun kuranlar, bugün de aynı tarz ile eşrefi mahlukatın fıtratını bozarak oyun kurmakta!

Ne tuhaf, dünyanın en zalimlerinden biri olan Stalin, tam da bundan 100 yıl önce bugün Sovyetler Birliği Komünist Parti Genel Sekreteri olmuş...

Ah, fıtratı bozulmuş eşrefi mahlukat ... !

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar