Muhalefetin, özellikle CHP'nin başını çektiği muhtelif grupların, manipülatif bilgi yayarak kamuoyunu şekillendirme gayretleri, son günlerde önü arkası hesap edilmemiş riskli vaatlerle farklı bir nitelik kazanmaya başladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çorum ziyaretindeki, "Sözüm söz, KHK ile görevden alınan, işine son verilen herkesi görevine iade edeceğim" garantisi mutlaka tartışmaya açılmalıdır. Bu, sakıncalı ve FETÖ ile mücadeleyi akamete uğratabilecek toptancı bir çıkıştır. Seçim kazanma hırsı içinde terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı ile işbirliğine girmek özünde siyaseten ne kadar sakatsa FETÖ'yü morallendirmek ondan daha sakat bir düşüncedir!
1- Kemal Bey'in dillendirdiği taahhütler, FETÖ ile mücadelenin içini boşaltma amacı güdenlere hizmet eder.
2- Hakimlerin "Madem siyaset kurumu bir yönüyle hazırlık içinde, o halde ben elimi taşın altına koymayayım" bakışı geliştirmesini teşvik eder.
Unutmayalım...
Bu tarz açıklamalarla yargı mensupları ve kolluk güçleri etki altına alınmakta.
Kaldı ki...
Ergenekon, Balyoz, 17/25 Aralık, İzmir Casusluk, Poyrazköy yargılamalarını yapan ve KHK'daki "FETÖ ile iltisak ve irtibatlarına dair düzenleme nedeniyle" HSK tarafından görevine son verilen hakim ve savcıların yeniden görevine döneceğini vadetmesi bile CHP'yi destekleyen çevreleri inkar anlamına gelir! Yani muhalefet de sorumluluk ister.
Tüm KHK'lıları göreve iade etme söylemi tehlikelidir.
Lakin...
OHAL İhraçların İnceleme Komisyonu ve yargı denetiminden geçen ihraç işlemlerinden, nihai FETÖ bulgusu elde edilemeyen veya adli hüküm kurulamayanların durumu ayrıca ele alınabilir. Sınırlı sayıda personeli ilgilendirebilecek bu yaklaşım, Kılıçdaroğlu'nun on binlerce FETÖ'cüyü heveslendirmesinden tabii ki ayrışmaktadır.
Özetle...
Kimse, 15 Temmuz'un mana ve ehemmiyetini ortadan kaldıramayacağı gibi FETÖ gerçeğini ve tehditlerini de inkar edemez.
***
ASKERİ "ASPİRİN" KURALLARI
Afganistan'ın başkenti Kabil'deki kaotik ortam yüzünden güvenli biçimde ülkeye dönüşü sağlanan Mehmetçik gerek disiplini gerekse emir komuta zincirindeki aksaksız işleyişi ile görev yaptığı her yerde, herkese parmak ısırtıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri, binlerce yıllık geleneği, eğitimi, vatana ve millete olan sadakati yanında, açık, anlaşılabilir ve kolayca uygulanabilir yönergeleriyle de dimdik ayakta duruyor.
Son olarak İran sınırındaki hudut karakolunda yemekhaneye asılan notlardan birinde dikkatimi çekti o "ASPİRİN."
- Araç kazalarına dikkat et.
- Silah kazalarına dikkat et.
- Personel kazalarına dikkat et.
- İletişim kazalarına dikkat et.
- Rehavet/Rahatlık kazalarına dikkat et.
- İş kazalarına dikkat et.
- Nezaret kazalarına dikkat et...
Bu vesile ile demokratik, laik cumhuriyete giden yolu açan 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyor, bu topraklar için toprağa düşenlerimizi rahmet ve duayla yadediyorum.
Yorum Yazın