FETÖ ile mücadelenin bundan sonraki en kritik boyutunun uluslararası ayak olduğunu hepimiz görüyoruz. FETÖ'cüler dünyanın dört bir tarafında hâlâ örgütlü ve başta "müttefiklerimiz" olmak üzere birçok ülkenin koruması altında. Oralardan tezgâhlanan algı operasyonlarını hâlâ devreye sokabiliyorlar.
Gerçi son dönemde MİT'in yaptığı bazı başarılı operasyonlar FETÖ'cüler üzerinde psikolojik bir gerilim yarattı. Kendilerini artık yurtdışında eskisi kadar güvende hissetmiyorlar. Örgüt elebaşının akrabalarının bile Türk adaletine teslim edilebileceğini gördüler.
Ancak tüm dünyaya yayılmış kalabalık bir örgütten bahsediyoruz. Hepsinin tek tek yakalanıp ülkeye getirilmesini zaten bu bakımdan kimse beklemiyor. Ama en azından örgütün kilit isimlerinin toparlanması örgüte büyük bir darbe vuracaktır.
FETÖ ile yurtdışında mücadeleye kapsamlı bir yaklaşım getirilmesi gerektiği fikrini hepimiz benimsiyoruz. Hem diplomatik zeminde hem de kamuoyu zemininde Türkiye'nin derdini daha iyi anlatmaya ve bazı ülkeleri ikna etmeye ihtiyacımız var.
Fakat her ihtiyaç kolay kolay karşılanmıyor. FETÖ'yü anlatmaya çalıştığımız "müttefiklerimiz" aslında onun ne olduğunu en az bizim kadar biliyor. Zaten onların koruması altında. Amerika'ya tonlarca dosya teslim ettik. Kapağını bile açıp bakmadılar. Bakmayacaklar. Yurtdışında FETÖ'ye dair tonlarca konuşma yaptım. FETÖ'nün nasıl bir bela olduğunu anlatan programlara katıldım. Karşınızda hep bir kapı duvar görürsünüz.
NİHAİ BİR SONUÇ ALMAK ZAMAN GEREKTİRİR
Ortada ciddi bir uluslararası dönüşüm yaşanmadan bu konuda sonuç alınması pek muhtemel değil. Amerikalıların adım atmasını sağlamak için iki gelişmeye ihtiyaç var.
Birincisi, FETÖ'ye karşı verdiğimiz mücadelede saha başarılarını artırıp Amerikalıları bu örgütü daha fazla kullanışlı bulmayacak hale getirmek gerekiyor. İkincisi, Amerikalıların dünya siyasetine dönmesi ve başka alanlarda yaşadığı krizler nedeniyle Türkiye ile uzlaşıya gitmek zorunda hissetmesi gerekiyor.
ASALA'yı hatırlayın. Amerika tam da İkinci Soğuk Savaş dönemine girerken ve İran devrimi sonrası Türkiye'ye daha fazla ihtiyaç hissettiğinde ASALA çöküverdi. Yine Amerika, Irak'a savaş açma fikrine yaklaşınca bir şekilde Öcalan, Türkiye'ye teslim edildi. FETÖ ile mücadelede de benzer gelişmelere ihtiyaç var. Türkiye sahada mücadeleye devam etmeli ve uygun zamanı kollamalı. O uygun zaman geldiğinde her şey bir anda değişir ve FETÖ belası da çöküverir.
Yorum Yazın