FETÖ elebaşının yeğeni Selahattin Gülen başarılı bir dış operasyonla Türkiye'ye getirilmişti. İlk ifadelerinden neler çıkacağını merakla bekledik. Örgüt üyelerinin darbe davalarında bile takındığı tavra bakarsanız bu yine tonlarca yalanla dolanla karşılaşabileceğimizi düşünebilirdik. Ama bu sefer ilk yansımalar örgütün yurtdışında da çözülme ihtimalinin güç kazandığını gösteriyor. Selahattin Gülen örgüt elebaşı hakkında "amcamdır ama aynı zamanda terör örgütü lideridir" dedi. Burası mühim. Zira örgüt kendi elemanlarına uzun süredir belli bir propagandayı kullanıyordu. Kopmaların ve itirafların olmayacağı ve güçlerini geri kazanacaklarını söylüyorlardı.
Ancak üst düzey bir örgüt mensubu hem de aile bağına sahip bir kişi açıkça örgütü terörist, kendi amcasını da terörist başı ilan etti. Böyle bir durumda örgütün diğer elemanları daha da hızlı çözülebilir. Daha kapsamlı bir itiraflar serisiyle karşılaşabiliriz."Bu itirafların ne önemi var" diye düşünmeyin. Tabii ki, bizler FETÖ'nün ne tür bir bela olduğunu zaten biliyoruz. Ama hem hukuki süreçlerin işlemesi hem Türkiye'nin uluslararası mecralarda FETÖ işini daha iyi anlatabilmesi için bunlar oldukça kıymetli veriler. Zira Batı'da özellikle FETÖ'yü terör örgütü değil de sıradan "suç örgütü" gibi sunmaya yönelik bir çaba da var. Aksine biz bunun devleti ele geçirmeye çalışan bir terör örgütü olduğunu vurguluyoruz. Dolayısıyla, itiraflar öyle ya da böyle Türkiye'nin elini güçlendirecektir. Dahası bu terörist örgütün oldukça üst düzey bir yöneticisi. Elebaşına yakınlığı nedeniyle en mahrem bilgilere sahiptir. Soruşturma sürecinde muhtemelen birçok gizli bilgi ortaya çıkartılacak ve mücadeleye yeni bir boyut kazandıracaktır.
Ama belki de en önemlisi Türkiye'nin gücünün artık örgüt liderinin ailesine kadar hem de yurtdışında bile ulaşabildiğinin görülmesidir. Kendilerini yurtdışında güvende hissedenler bu güvenin ne kadar boş olduğunu gün geçtikçe daha ağır biçimde hissedecektir. Örgüt elebaşı kendi akrabasını bile koruyamaz hale geldi
Tam da olması gereken budur. Ben bu yazıyı kaleme alırken Kırgızistan'dan önemli bir haber geldi. FETÖ'nün Orta Asya imamı Orhan İnaldı gözaltına alındı. Bu tür örgütleri çökertmenin en hızlı yolu örgüt liderine ulaşmaktan geçer. Zaten örgütün ülke içindeki işlevselliği çökertilmişti. Şimdi yurtdışı operasyonlarıyla da benzer bir durum tüm dünyaya yayılıyor. Güçlü devletler düşmanlarını dünyanın her yerinde kovalayabilir. Son yıllarda devletin tüm kurumlarında ve istihbaratında meydana gelen temel değişimler bize bu güçlü devlet özelliklerini kazandırıyor. Bu yolda gizli ya da açık emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Ülkenin terörden ve dış düşmanlardan arındırılmasında görev alanlar ülkede huzur ve istikrara büyük bir katkı sundular. Devamının geleceğine de emin olabiliriz.
Yorum Yazın