Her türlü değerin ayaklar altına alınıp çiğnendiği yetmezmiş gibi, bir de her türlü değerin tedavülden kaldırılıp, yok edildiği bir zamanda yaşamak...!
Edebin, adabın utanıp, elini eteğini çektiği bir mekanda yaşamak...!
Sorarım, insan, insanlık bu hikayeyi nasıl yazacak?
Arkadan gelen çocuklarımız, torunlarımız, bizden sonra bizim payımıza düşen hikayeyi okuduklarında, acaba ne diyecekler?
"Geri zekalı"
"Alçak"
"Şarlatan"
"Sahtekar"
Bunlar yazabildiklerim!
Diğerlerini yazmak bir yana, aklımdan geçirmeye bile ar ederim!
Bu, yukarıda bir kısmını yazabildiğim sözler, 82 milyonun gözü önünde bir televizyon kanalının ekranlarından söylendi, ısrarla da söyleniyor!
Kimden mi bahsediyorum ?
Habertürk Televizyon kanalının her şeyi Sayın Fatih Altaylı'dan...!
Kendisinin ve avanesinin katılmadığı bir fikir söylendiğinde, topluyor avanesini, yumuyor gözünü ve ağzına ne geliyorsa başlıyor söylemeye!
Bir Allah'ın kulu, devletin savcısı, meslek birliğinden birisi çıkıp da, "Arkadaş sen ne diyorsun" demiyor!
Bugünlerde kendisine aşı yaptırmak istemeyenlere, aşının gelecekte oluşturacağı olumsuzluklara dikkat çeken bilim adamlarına söylendi ve söylenmekte bu hakaretamiz sözler!
Söz konusu aşıların deneme süresi bitmediğinden, gelecekte doğabilecek her türlü olumsuzluklardan aşı üreticileri mesul olmayacak, mağduriyet oluşursa etkilenenler, aşı vurduranlar olacak!
Üstelik bu insanlar aşı vurduranlarla biz, aynı ortamı paylaşmak istemiyoruz demeyecek, lakin Fatih Altaylı ve avanesi bu insanları neredeyse gaz odalarına yollayacaklar!
Bir de yanına Sayın Prof. Dr. Ersan Şen 'i alarak kendince kendi dediklerini kuvvetlendirip, insanları hukuk sopasıyla dövecek!
Oh, ne ala!
Bir an önce bu saygısızlığa, insanlara tepeden bakan ukalalığa son verilmeli!
Sayın Altaylı tarafından hakarete uğrayan, aşağılanan, her türlü hakaret, küfür içeren sözlere muhatap olan bilim insanları, söz hakkı istediğinde de bırakınız söz hakkı almayı, yine aynı sözlerle aşağılamaya devam ediyor!
Bütün olan bitenler gözünün önünde cereyan eden hukuk insanı Sayın Ersan Şen de bırakın sessiz kalmayı, bu hakaretleri onaylamayı ve destek vermeyi hangi hukuka sığdırıyor, anlamak mümkün değil!
Bir takım güç odaklarının, bilmediğimiz, tam olarak kanıtlanamamış korkularla, yeni bir çağın manifestosunu oluşturup, insanları da bu manifestoya uymaya zorlamasına ben şahsım olarak itiraz ediyorum, edeceğim de!
Hiç kimse, dedelerimin kanıyla vatan tuttuğumuz vatan toprağında, vatandaşlık hakkımı kısıtlama hakkını kendinde göremez!
Bu ülkede, aşı olanlar kadar aşı olmayanların da hür ve müreffeh bir şekilde yaşama hakkı vardır!
Bir daha söylüyorum, bir ilacın yan etkileri tam olarak ortaya konmamışsa ve gelecekte doğabilecek olumsuzluklar için belge imzalatılarak, mesuliyetin sadece aşı vurduran insanlara yüklenmesinin insan haklarında yeri yoktur!
Sayın Altaylı ve Sayın Şen benim aklımın ve vücudumun kullanım hakkı bana aittir!
Tıpkı, sizinkinin de size ait olduğu gibi...!
Ben ve benim gibiler size hakaret etme hakkına sahip değilsek, sizlerin de bize hakaret etme hakkınız yoktur!
Buradan, devlet yetkililerine, özellikle de RTÜK'e seslenmek istiyorum!
Sayın Fatih Altaylı'nın bizlere küfür, hakaret etmesine daha ne kadar seyirci kalacaksınız?
Yorum Yazın