Yıllar önce maneviyata yönelen Yaşar Alptekin, geçtiğimiz günlerde bir camide yaptığı konuşmasıyla ilgili "Din adamı değilim, dinimi yaşayan bir insanım. O konuşmamda gençlere tavsiyelerde bulundum'' dedi "Türkiye'de demokrasiden bahseden ama İslam'dan rahatsız olan bir kesim var'' diyen Alptekin şöyle devam etti: ''Dinimi yaşadığım ve böyle bir hayatı tercih ettiğim için ne yazık ki laik kesim tarafından uğramadığım hakaret kalmadı''
Eski manken Yaşar Alptekin, GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu. Yıllar önce şöhretli hayatını bir kenara bırakıp maneviyata yönelen Alptekin, geçtiğimiz günlerde bir camide yaptığı konuşmasıyla dikkat çekti. Alptekin camideki konuşması ve yeni bir hayatı seçmesinden dolayı muhalif kesim tarafından dışlanması hakkında konuştu.
Sosyal medyanızda paylaştığınız camideki konuşma görüntünüz gündem oldu. Bu kadar gündem olmayı bekliyor muydunuz? Beklemiyordum açıkçası. 20 senedir dinimi yaşamaya gayret gösteren biriyim. Din adamı değilim, dinimi yaşayan bir insanım. Camideki konuşmamda gençlere tavsiyelerde bulundum. Dini bir konuşma değildi. Ben davet üzerine o camiye gittim. 15 senedir başka camilere de gidip böyle konuşmalar yaptım. Vaaz vermiyorum sadece kendi hayatımdan kesitlerle örnekler vererek nasihatlerde bulunuyorum. İnsanlar bu paylaşımımdan neden rahatsız oluyorlar ki? Ben dinimi yaşayan biriyim. Buna bile tahammül göstermiyorlar.
GEÇMİŞİMİ YÜZÜME VURUYORLAR
Biraz daha açar mısınız?
Türkiye'de İslam'dan rahatsız olan bir kesim var. Bu kesim sürekli demokrasiden bahsediyor üstelik. İslam'a duydukları rahatsızlığı yansıtıyorlar. Ne yazık ki bunu en fazla yaşayan insanlardan biriyim. Demokrasi diyorlar ama demokrasi başkasının yaşamına saygı duymaktır. Ben nasıl ki başka yaşam tarzlarına saygı duyuyorsam onlar da bana duymalı. Ama dinimi yaşadığım ve böyle bir hayatı tercih ettiğim için ne yazık ki laik kesim tarafından uğramadığım hakaret kalmadı. Sürekli geçmişimdeki hayatımı yüzüme vuruyorlar. Geçmişte yaptığım hatalardan sonra bu hayatı seçtim. Bugünkü aklım olsaydı dün yaptıklarımı yapmazdım ama dün yaptıklarımı yapmasaydım bugünkü aklım olmazdı. Ben Atatürkçü bir aileden geliyorum. Ben dine yöneldiğim dönemde de kendi ailemden bile tepki görmüştüm. 'Sen delirdin' bile dediler namaz kılmaya başladığım, dine yöneldiğim için… Türkiye'de muhafazakar kesimi yeterince tanımayan bir kesim var. Tanımadıkları için de önyargıyla yaklaşıyorlar. Atatürkçü kesimin bir kısmı muhafazakar kesimi Atatürk düşmanı olarak görüyor. Halbuki muhafazakar kesimin Atatürk ile ilgili herhangi bir sorunu yok. Benim de sorunum Atatürk'le değil, Atatürkçülerin dışlayıcı tavırlarıyla. Laik kesim yıllardır hayatımıza müdahale ediliyor diye dert yanıyor ama aslında tam tersi bir durum yaşanıyor.
BENİ SEVMELERİNİ BEKLEMİYORUM
Nasıl?
Muhafazakar kesimin kimsenin hayatına müdahale ettiği yok. Özgürlük yok diyenler muhafazakar kesimi hem dışlıyor hem de kategorize ediyorlar. Kendi yaşamımdan biliyorum. Bana kin kusan, hakaretler yağdıranların çoğu laik kesimden geliyor. Bakın ben tüm hakaretlere rağmen kimseye kin duymuyorum, kimseye de saygısızlık yapmadım. Hakaretlere asla cevap vermiyorum. Beni herkesin sevmesini zaten beklemiyorum. Bana Allah'ın sevgisi yeter. Allah hepimizi ayrı ayrı yaratmış. Herkes birbirine saygı duysa, hoşgörü olsa tüm sorunlarımızı da çözeriz. Siyasi olarak da Atatürkçü bir aileden geldiğim için yıllarca oyumu CHP'ye vermiştim. Şimdiki hayatıma geçtikten sonra da oyumu AK Parti'ye veriyorum. Bakın şimdi beni bundan dolayı da yine hedefe koyacaklar. Sırf 'AK Parti'den menfaati var' demesinler diye partinin hiçbir etkinliğine katılmadım. Gönülden destekliyorum Cumhurbaşkanımızı. Vatana hayırlı işleri kim yapıyorsa ona oy veriyorum. Erdoğan'ın ülkemiz için yaptıkları ortada, muhalif kesim bunu biliyor ama kabullenemiyor.
ŞALVARLA DOLAŞTIĞIM DÖNEM KIZIM BENDEN UTANIYORDU
'Kızım da bir dönem benden utanıyordu' diye bir açıklama yapmıştınız. Durum hâlâ aynı mı?
Şalvarla dolaştığım bir dönem vardı, o zaman böyle bir süreç yaşamıştım. Ama 6-7 senedir takım elbise giyiyorum. Şalvar giymiyorum. Kızım beni zamanla anladı. Benim yaşam tarzıma da saygı duyuyor. Madem demokrasi var, madem laiklik var herkes tercihine göre yaşar. Biz çok özgür bir ülkede yaşıyoruz. Özgürlük yok diyenlere soruyorum, nasıl kısıtlanıyor özgürlükleri? Denize de giriyorlar, bikini de giyiyorlar. Sokakta istedikleri gibi dolaşıp, istedikleri gibi giyiniyor. Sokakları görüyoruz. Özgür olmadıkları alan nedir? Buna cevap versinler. Her konuda özgür bir ülkeyiz. Özgürlük yok diyenler aslında benim gibi yaşayanların hayatlarına karışıyor. Özgürlüklerini yaşıyorlar ama İslami hayatı seçenlere tahammül edemiyorlar. Kadıköy'de papazlar istedikleri gibi geziyorlar ama biz şalvar giydiğimizde bize tahammül göstermiyorlar. Ben o kadar çok hakarete maruz kalıyorum ki... Aslında nefret ettikleri benim şahsım değil, İslam'a yönelik düşmanlıklarını benim üzerimden çıkarmaya çalışıyorlar. Çok üzücü. Benim camideki konuşmalarıma gelenler çok büyük saygıyla dinliyor. Yurt dışına gittiğimde de orada yaşayan Türk vatandaşlarımız da beni çok güzel karşılıyor.
HATALAR YAPMASAYDIM BUGÜNLERE GELEMEZDİM
Hayata dair yaşadığınız pişmanlıklarınız var mı?
Yok. İyi ki o hataları yapmışım diyorum. Benim hayatımdaki dönüm noktası Sakıp Sabancı'nın cenazesidir. Paranın, pulun bir öneminin olmadığını anlatan bir gündü benim için. Benim eskiden iki tane diskoteğim vardı, bambaşka bir hayat yaşıyordum. Ama o cenazeden sonra büyük bir arayışa girdim. Ve bugünlere geldim.
GAMZE ÖZÇELIK'İ TAKDİR EDİYORUM
Modellik yaptıktan sonra sizin gibi hayatını değiştiren meslektaşlarınız da var. Neler söylemek istersiniz?
Gamze Özçelik var. Onu takdir ediyorum. Çok güzel işler yapıyor. Yardımlarda bulunuyor. Bir de Meriç Erkan var. Onu da takdir ediyorum. Bizim gibi dönüşüm içine girecek başka arkadaşlarımızın da olacağını düşünüyorum.
Yorum Yazın