Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç kez, “Seçimler 2023 Haziran’da yapılacak” dedi.
Erken seçimin gündemde olmadığını söyledi. Hatta, işin arasına bir de “Bay Kemal” sıkıştırıp, “Bay Kemal, kendini 2023’e hazırla. Aday mısın değil misin?” diye çağrı yaptı.
Türkiye’nin 3 Kasım 2022 ve 18 Haziran 2018’de erken seçim yapmasının önünü açan Devlet Bahçeli de birkaç kez ısrarla, “Erken seçim yok. Seçimler zamanında yapılacak” diye deklare etti.
Ama AK Parti’nin geçen hafta sürpriz bir şekilde MYK toplantısı yapması siyasi kulisleri hareketlendirdi. Toplantıdan sonra Parti sözcüsü Ömer Çelik’in “Seçim takviminde değişiklik yok. Seçimler zamanında yapılacak” demesine rağmen erken seçim kuşkusu oluştu.
Erdoğan ve Bahçeli defalarca, “Erken seçim yok” dedi.
YENİ SEÇİM YASASI
İktidar, 6’lı masanın ittifak planlarını bozan yeni seçim yasası çıkardı.
Anayasa’nın 67. maddesine göre yeni seçim yasasıyla 1 yıl içerisinde seçimlere gidilemeyeceği hükmü yer alıyor. 6 Nisan 2023 tarihine kadar yapılacak bir seçimde yeni yasa uygulanamıyor.
Erken seçime gidilirse, ittifaklara imkân veren ve muhalefete yarayan eski seçim yasası geçerli olacak. O zaman yeni seçim yasası neden çıkarıldı?
İKTİDAR MİLLETVEKİLLERİ
Buna rağmen kulislerde acaba iktidar baskın seçime mi hazırlanıyor duygusu oluştu.
En çok da iktidar partisi milletvekilleri gözlerini dört açtı, ne olup bittiğini anlamaya çalışıyor.
Hatta içlerinde, “Bir de Meclis 1 Ekim’i beklemeden erken toplantıya çağrılırsa seçim kararı alınabilir” diyenler mevcut. Biliyorsunuz en az 60 gün önceden seçim kararının alınması gerekiyor.
Meclis eylülde toplanıp seçim kararı alırsa kasımın herhangi bir tarihinde seçim yapılmasına bir engel yok.
SEÇİM KUŞKUSU
Erken seçim olabileceğini söyleyenler şu gerekçelere dayandırıyorlar:
1- 6’lı masa cumhurbaşkanı adayı belirleyemedi. Ayrıca Türkiye’nin sorunlarına yönelik çözüm önerileri oluşturup bir cazibe merkezi oluşturamadı.
2- Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği zaman 6’lı masada bir çatlak oluşabilir.
3- Ekonomi en önemli gündem maddesi olmasına rağmen yakıcı etkisi azalmaya başladı.
4- Asgari ücrette ara zam, memur ve emeklilere enflasyonun üstünde artış sağlanması, tarım ürünlerinin taban fiyatları siyasi iklimi değiştirdi.
5- AK Parti oyları son iki aydır tekrar yükselişe geçti. Seçmen muhalefetten umduğunu bulamadı. Tekrar AK Parti’ye dönmeye başladı.
6- Cumhurbaşkanı Erdoğan tahıl koridoru başta olmak üzere uluslararası krizlerde çözümün adresi oldu.
7- Siyasi iklimi pozitife döndürmüşken, zorlu kış ayları ve Rusya-Ukrayna savaşının ne getireceği bilinmediği için haziranı beklemeden seçime gitmek mantıklı olabilir.
Erken seçimi savunanlar bu tezleri sıralıyorlar.
SEÇİM HAZIRLIKLARI MI
Sürpriz bir MYK toplantısı yapılması erken seçim hazırlığı olarak yorumlanmaz. Zaten AK Parti strateji ekibi bir süredir seçim stratejisine ilişkin çalışmalar yapıyor. Ayrıca yukarıdaki sayılan olumlu gelişmeler tamam ama seçim kazanmaya yetmeyebilir. Daha yapılması gerekenler var. AK Parti, seçime doğru toplumu şaşırtacak hazırlıklar yapıyor.
Ama AK Parti ve MHP’nin ayrı ayrı seçim beyannamesi hazırlıklarına başlaması, AK Parti’nin seçimlerde izlenecek stratejiyi şimdiden tartışmaya başlaması da üzerinde durulmaya değer bir nokta.
KUCAKLAYICI BİR KAMPANYA
AK Parti bir seçim bitince hemen diğer seçimlerin hazırlıklarına başlayan bir parti. Seçimlere 10 ay kala seçimlerde izlenecek stratejiyi tartışmaya başlamak sağlıklı bir gelişme. Yumurta kapıya gelmeden bunların şekillendirilmesi gerekiyor. Seçim kampanyasında kullanılacak dil, kucaklayıcı mı yoksa kutuplaştırıcı bir kampanyanın mı yürütülecek olması hatta seçim müziği ve belirlenecek sloganlar. Bunlar seçimlerden önce olgunlaştırılması gereken hayati konular. Ben kucaklayıcı bir dilin kullanılmasını tercih ederim.
O nedenle MYK toplantısı ile seçimlere hazırlık çalışmalarının başlatıldığı değerlendirmelerine katılıyorum. Ama kulislerde bir erken seçim kuşkusu oluştuğunu da kaydetmek gerekiyor.
MUHALEFET DAĞINIK
Ekonomi muhalefete altın tepsi içinde fırsatlar sunarken, muhalefet sürekli olarak topu dışarı atıyor. Topluma güven vermeyen bu muhalefet liderleriyle bir şey olmaz. Ekonomik zorluklara rağmen Erdoğan maçı çevirmeyi başarıyor. Zorlu kış ayları başlamadan bir baskın seçime gider mi?
ŞUT VE GOL MÜ
Ben erken seçim tezlerine itiraz edenlerden birisiydim. AK Parti’deki toplantıyı da seçimlere hazırlık toplantısı olarak gördüm. Ama eski bir bakanın, “Reis eski futbolcudur. Kaleyi boş görünce şutu çekebilir” uyarısı kafamı karıştırmadı değil.
KILIÇDAROĞLU’NUN KÖSTEBEĞİ Mİ VAR
HAKLI soruyu uzun bir dönem çalıştığım Yeni Şafak gazetesi sordu. Hükümetin yaptığı çalışmalar saat farkıyla Kılıçdaroğlu tarafından açıklanınca Yeni Şafak gazetesi, “Bay Kemal’in köstebeği kim?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu ise buna, “Komik bir algı operasyonu yapıyorsunuz” diye yanıt verdi.
Ancak Yeni Şafak’ın ortaya attığı, “köstebek” kuşkusu boş değil. İktidarın içinde de bu kuşkuyu taşıyanlar var.
Çünkü iktidar bu konuda bazen aylar bazen günler süren bir hazırlık yapıyor. Kabine toplantısında görüşülüyor. Tam açıklanmaya hazırlanırken bir de bakıyorsunuz pat diye birkaç saat önceden Kılıçdaroğlu çıkıp süreci sabote ediyor.
KYK borçlarına uygulanan faizlerin silinmesi konusunda öyle oldu.
Otomobildeki ÖTV indirimiyle ilgili konuda ise yayınlanmak üzere Resmi Gazete’ye gönderildiği sırada Kılıçdaroğlu açıklama yaptı. Zamanlama bu kadar olur yani.
Üçüncü olay ise icralık olan telefon, doğalgaz, elektrik ve su borçlarının devlet tarafından karşılanması konusunda yaşandı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin canlı yayına çıkacağı 24 Ağustos günü saat farkıyla Kılıçdaroğlu, “Borçlarınızı ödemeyin” diye çağrı yaptı.
Bütün bunlar birleşince “Kılıçdaroğlu’nun köstebeği mi var?” sorusu gündeme geldi.
BAKAN OLACAĞINI SÖYLEYEN
Bir süre önce güvendiğim bir kaynaktan bir bilgi gelmişti. Bunu saklamadım, bir kulis bilgisi olarak yazmıştım. AK Parti döneminde de önemli görevlere gelen birisinin Kılıçdaroğlu ile yakınlığını vurgulayarak, “Seçimden sonra kurulacak hükümette, (...) bakanlığını üstleneceğim. Bürokrasi bunu bildiği için bakanlığa giden her listenin bir sureti bana geliyor. Bakanlıkta yapılan her çalışmanın bilgisi bana ulaştırılıyor. Ben de bunu Genel Merkez’e iletiyorum” diye konuşuyor. Bunu nerede konuşuyor? CHP’nin iktidar olacağına inanan ve bu uğurda çalışan bir grup meslektaşı ile yaptığı konuşma sırasında.
CHP Genel Merkezi’nde kabine listeleri dolaşıyor. Bürokrasiye yapılacak olan atamaların hazır olduğu ise bizzat CHP yetkilileri tarafından açıklanıyor. Belli ki muhalefete yatırım yapanlar içeriden hükümeti sabote ediyor.
O nedenle Yeni Şafak’ın “Köstebek kim?” sorusu haklı ama eksik. Köstebekler kim, diye sormak gerekiyor.
Yorum Yazın