AK Parti 14 Ağustos Cumartesi günü 20. kuruluş yıldönümünü kutlayacak.
AK Parti ülkeye hizmette geçen bir 20 yılı geride bırakıyor. Batı dünyasındaki yüz yıllık köklü partilerin olduğu bir dünyada maalesef bizde darbelerin siyasi partileri kapatması nedeniyle CHP ve MHP haricindeki partilerimizin yaşı çok genç. Eğer AK Parti hakkında açılan dava da kapatmayla sonuçlansaydı, biz bugün başka bir partiyi, başka bir Türkiye’yi konuşuyor olurduk.
Erdoğan büyük lider. Türk demokrasisine büyük bir hizmet yaptı. Sadece AK Parti’nin kapatılmasını önlemedi, parti kapatmayı zorlaştırarak Türkiye’yi siyasi parti mezarlığı olmaktan çıkardı.
AK Parti kuruluş yıldönümlerini hep Ankara’da kutladı. Ama bu kez bir değişiklik yapıldı. Tüm illerde 20. yıla ilişkin program yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise İstanbul’da Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda olacak. Saat 17.00’de başlayacak olan programda tüm iller dijital olarak salona bağlanacaklar.
Pandemi koşulları ve orman yangınları nedeniyle daha içe dönük bir program olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yerini almasıyla birlikte tüm iller dijital olarak salona bağlanacak.
1) Her ilde en genç mahalle başkanı konuşacak.
2) Her ilde kadın kollarında en uzun süre görev yapmış olan bir kadın temsilci konuşacak.
3) Her il teşkilatının kuruluşunda görev almış tecrübeli bir isim konuşacak.
20.YIL ŞARKISI
Ardından 20. yıl klibi izlenecek. Türkiye’nin ve AK Parti’nin kaderinde iz bırakmış olaylar yer alacak.
20. yıl klibinin izlenmesinden sonra 20 yıla özel olarak bestelenmiş olan 20. yıl şarkısı izletilecek.
ERDOĞAN’IN 20. YIL VURGUSU
Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıkacak. Erdoğan’ın konuşmasının özünü 20. yıl vurgusu oluşturacak. Ama sakın bunu AK Parti’nin geçmiş 20 yılını özetleyen bir konuşma olarak düşünmeyin. Geçmişi hatırlatacak ama geçmişe takılmayacak. 20 yıldır iktidarda olan, kurumsallaşmış bir siyasi parti olarak esas bundan sonrasına ilişkin mesajlar verecek. Erdoğan hiçbir zaman geçmişe takılıp kalmadı. Yüzü her zaman geleceğe dönük oldu. AK Parti’yi de, “Kökü mazide gözü atide” olan bir siyasi hareket olarak yapılandırdı.
20.YIL SLOGANI
O yüzden 20. yıl için, “Daima yeni, daima genç” sloganı seçildi. AK Parti geçmişi hiçbir zaman unutmadı. Ama geçmişe saplanıp kalmadı da. Geçmişin birikimi ile geleceğe yürümeyi tercih etti.
ERKAN KANDEMİR
AK Parti’nin 20. yıl programının teması olarak, “Gelecek” vurgusunun öne çıktığını söyleyebilirim. 20. kuruluş yıldönümü programlarını hazırlayan AK Parti Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir ile konuştum. “Düne dair başardıklarımız, aynı zamanda önümüzdeki döneme dair neler yapacağımızın bir göstergesi. Dünü önemsiyoruz ama biz asıl yüzü geleceğe dönük ve geleceğe bakan bir siyasi hareketiz” dedi.
O nedenle Erdoğan’ın konuşması 20 yıllık iktidar tecrübesiyle Türkiye’yi daha iyi geleceğe taşımaya dönük mesajları içerecek.
ÖZNE MİLLET OLDU
AK Parti’nin kuruluşunun açıklandığı Bilkent’teki toplantıyı izleyen gazetecilerden biriyim. 28 Şubat’ın siyasi atmosferinde Erdoğan’ın demokrasi ve reform vurgusunu önemsemiştim. Çünkü siyasi bilincim 12 Eylül’ün siyasi yasaklarına karşı mücadele ile oluştuğu için 28 Şubat’ın yasaklı ortamından çok bunalmıştım. Erdoğan 20 yıllık iktidarında bu ülke için çok büyük şeyler yaptı. Duble yollardan sağlıktaki değişime, Kürt sorununun çözümünden Türkiye’yi uluslararası bir aktör haline getirmesine kadar. Bu listeye çok şeyler eklemek mümkün. Ama iki şeyi çok önemsiyorum.
MİLLET NE DER?
1) Erdoğan’ın en büyük hizmeti milleti özne yapması. “Devlet mi, millet mi” kavgasında milleti sistemin özüne yerleştirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimi olur, derin devlet kimi istiyor diye bakardık. Seçimlerde sistemin istemediği bir parti çıkar, derin devlet ne yapacak diye korkardık. Ama artık onlar geride kaldı. Cumhurbaşkanlığı seçimi mi var? Kimse asker, medya, TÜSİAD ne der diye bakmıyor. Millet kimi istiyor, diye soruyor.
DARBEYİ PÜSKÜRTTÜ
2) Askeri vesayet başta olmak üzere milli irade üzerindeki vesayet sistemini kaldırdı. Darbe mağduru olan ülkemizde milletiyle beraber 15 Temmuz’da darbeyi püskürtü.
Böylece darbe mağduru olan Türkiye’den darbeleri püskürten Türkiye’ye geldik.
MADEM ERBAKAN O KADAR DEĞERLİYDİ...
28 Şubatçıların cezalarının Yargıtay tarafından onaylanması üzerine muhalif medya emekli Orgeneral Çetin Doğan’a mikrofonu uzatmış.
Çetin Doğan’ın açıklamalarını izledim. Mahkemenin kararı hakkında değerlendirme yaparken sözü Erbakan’a getirdi.
Erbakan’ın yerli ve milli olduğunu söyledi. “Bizim tabirimizle Erbakan ulusalcıydı” dedi.
Çetin Doğan’ın, Erbakan’la ilgili olumlu değerlendirmeler yaptığını görünce bir yanlışlık mı var, ben başka birisini mi izliyorum diye düşündüm. Geriye dönüp, programın kaydını izledim.
Çetin Doğan düpedüz Erbakan’a methiyeler diziyordu. Şaşırdım. Nasıl şaşırmam? 28 Şubat’ı Meclis muhabiri olarak içinden yaşamış birisiyim.
28 Şubat’ta Erbakan çok büyük haksızlıklara maruz kaldı.
NEDEN NEDEN NEDEN
O nedenle sadece “Erbakan o kadar değerli biriydi, o zaman niye devirdiniz? diye sorabildim.
Madem o kadar yerli ve milliydi o zaman Erbakan’ı devirmek için niye yasadışı bir oluşum olan Batı Çalışma Grubu’nu kurdunuz?
Madem Erbakan o kadar iyi biriydi, 28 Şubat’ta ona başbakanlığı niye dar ettiniz?
Madem Erbakan o kadar değerliydi, ona niye “P...venk” diye hakaret ettiniz?
Madem Erbakan bugün ulusalcı olarak bile tarif edilebilecek biriydi, niye darbe tehdidi ile zorla başbakanlıktan indirdiniz?
Madem Erbakan o denli iyi biriydi, partisini niye kapattınız?
Bu mademleri daha fazla uzatmak istemiyorum.
Merhum Erbakan gerçekten değerli bir liderdi.
Kurduğu partilerin kapatılmasına, kendisinin hapse atılmasına, zorla başbakanlıktan indirilmesine rağmen devletine karşı tek bir olumsuz cümlesi bulunmayan Erbakan’ın yerli ve milli olduğunu ölünce mi keşfettiniz?
Eğer Erdoğan olmasa başbakanlıktan indirdiğiniz Erbakan’ı 80 yaşında kayıp trilyon davasından hapse sokacaktınız.
Yorum Yazın