Gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna Savaşı’na dönük açıklamalarına çevrilmişti. Erdoğan’ın, Putin ve Zelenski ile konuşabilen, bu konuda 20’yi aşkın ülkenin devlet başkanı ve başbakanı ile görüşen bir lider olması nedeniyle yapacağı açıklamalar önemliydi.
Krizin başından itibaren, “Ne Rusya’dan vazgeçeriz ne Ukrayna’dan” diye bir perspektif ortaya koymuş, aktif arabuluculuğa soyunmuş bir lider. Erdoğan, Ukrayna üzerinde yaşanan uluslararası güç savaşında üçüncü yolun liderliğini yapıyor. Erdoğan, “Türkiye’nin her iki tarafla konuşabilen anahtar ülke konumu dünyada büyük takdir topluyor” dedi.
Erdoğan...
Ne Rusya ne Ukrayna.
Hem Rusya hem Ukrayna politikasını sürdürmekte kararlı.
BARIŞIN ÇOCUKLARI
Savaşın çocuklarını görüyoruz. Suriyeli çocukların cesetlerinin sahillere vurması Batı’nın kılını kıpırdatmadı. Onları çocuk olarak görmedi. Siyahlı saçlı, kara gözlü Müslüman çocuklar olarak değer vermeye layık görmedi. Şimdi ise sarı saçlı, mavi gözlü çocuklar ölüyor.
Onların hepsi bizim çocuklarımız.
Batı, siyah saçlı çocukla sarı saçlı çocuğu, kara gözlü çocukla mavi gözlü çocuğu ayırıyor. Ama ona da bir şey yapmıyor.
Suriye’de siyah saçlı, kara gözlü çocuk ölüyordu.
Ukrayna’da ise sarı saçlı, mavi gözlü çocuk ölüyor. Yani çocuklar ölüyor.
Çocuklarımız ölüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bu vicdansızlıktan ne yapıp biz barışın çocuklarını yeniden inşallah ihya etmeliyiz” vurgusu bu açıdan önemliydi.
Barış en çok çocuklara yakışır.
BATI’NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ
Batı sadece akıl veriyor. Ama savaşı durdurmak için adım atmıyor.
Tam aksine savaşın çıkması için ellerinden geleni yapanlar şimdi ise savaşın uzaması için ateşe ha bire odun atıyor. Savaşın durması için Türkiye’den başka samimi olarak çaba gösteren yok.
Ukrayna’nın işgaline karşı çıkarken Rusya’nın sınır güvenliği konusundaki hassasiyetlerinin de altını çizmesi onun Putin ve Zelenski karşısında güvenilir muhatap olmasını sağladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Zelenski ve Sayın Putin ile yaptığımız görüşmelerde sorunların diyalog ile çözülmesi gerektiğinin altını çizdim” dedi.
Erdoğan’ın değerlendirmelerini yer yer aktaracağım ama Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la konuşmalarımızdan çıkardığım sonuçları paylaşmak istiyorum.
HEDEF: ERDOĞAN, PUTİN VE ZELENSKİ ZİRVESİ
Ukrayna Savaşı’nın kritik bir aşamasında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, bugün Antalya’da bir araya gelecekler. Ukrayna Savaşı’nın başlamasından sonra dışişleri bakanları seviyesindeki ilk toplantı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının önemine işaret etti. Kalıcı ateşkese kapı aralamasını temenni ettiğini söyledi. Zaten üçlü toplantıya Erdoğan’ın Putin’den talebi üzerine karar verildi. Zaten dün de Kremlin’den güçlü bir destek geldi. Peskov, “Bu düzeydeki toplantı, Rusya-Ukrayna müzakere sürecinin çok önemli bir devamıdır” dedi.
ÇAVUŞOĞLU BİR SONRAKİ ADIMI İŞARET ETTİ
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na toplantıya ilişkin beklentisini sordum. “Bakanlar düzeyinde ilk toplantı. Bir sonuç almak için çaba göstereceğiz ama önemli olan bu zeminin sağlanmasıydı. Bu sağlandı. Şimdi amacımız bu zeminin sonuç doğurması ve ileriye dönük daha önemli adımların atılmasına imkân sağlaması” dedi. Çavuşoğlu, deneyimli bir Dışişleri Bakanı. O nedenle ihtiyatlıydı. Belirli adımların atılmasını sağlamak için bir çaba içindeydi. “Asıl hedefimiz üç liderin bir araya gelmesini sağlamak. Cumhurbaşkanı’mız ile Putin ve Zelenski’nin üçlü toplantı yapmasını temin etmek” dedi.
Bu çok önemli bir nokta. Bugün Antalya’daki üç bakanın toplantısından olumlu bir hava yakalanırsa üç liderin toplantısı için zemin hazırlanmış olur. Neden olmasın.
HULUSİ AKAR’IN ÇABASI
UKRAYNA Savaşı’nın patlak vermesiyle Azak Denizi’nde 23 gemimiz mahsur kaldı. Bunların 7’si ayçiçeği taşıyan gemiler. Ayçiçeği krizinin piyasaları etkilediği bir dönemde 30 bin ton ayçiçeği taşıyan gemilerin Türkiye’ye gelmesi önemli. Tabii diğer gemilerimizin de.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya mevkidaşı Şoygu ile görüşmüştü. Bakan Akar’a bir gelişme olup olmadığını sordum. Görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi. “Sahaya yansımaya başladı. Bu sabah (çarşamba) bazı talimatlar verdiler. Sahada hareketlilik başladı. Olumlu yansımalar var” dedi.
İki sorun yaşanıyor.
Biri, Azak Denizi’nin çıkışını Ukrayna’nın mayınlaması.
İkincisi ise güvenli geçiş.
Yani gemilerin yolda vurulmaması. Bunun için güvenli koridor açılacak. Mavi koridor deniliyor.
AKAR UMUTLU
Akar, “Rus limanlarındaki gemilerimiz en kısa zamanda Türkiye’ye gelecek. Olumlu gelişmeler bekliyoruz” dedi.
Güvenli geçiş için savaş gemilerimizin refakat etmesinin söz konusu olup olmadığını sordum. Bu aşamada ihtiyaç olmadığını söyledi. Ama gerek görülürse buna hazır olduğumuzu ifade etti. Akşam saatlerinde ise gemilerimizin Türkiye’ye doğru hareket ettiği yönünde haberler gelmeye başladı.
İNŞİRAH SURESİ
TÜM insanlığın feraha çıkmaya ihtiyacı var ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısında önce Arapça sonra Türkçe olarak İnşirah Suresi’ni okuması önemliydi.
Bence Ukrayna Savaşı’yla yaşanan sıkıntılardan ziyade AK Parti milletvekillerine yönelik bir mesajdı.
İnşirah Suresi peygamberimizin çok sıkıntılı olduğu bir dönemde Mekke’de nazil olan bir ayet. Her zorluktan sonra bir kolaylık olduğunu anlatıyor.
ERDOĞAN’DAN DESTEK
DÜNKÜ yazımda iletişimde acil kriz yönetimine ihtiyaç olduğunun altını çizmiştim.
Türkiye’de bir süredir bir test yapılıyor. İşte gördünüz ayçiçeği konusunda yayılan bir söylenti nedeniyle marketlerde neredeyse izdiham yaşandı. Bunun bir adım sonrası yağmaya teşvik etmektir. Bunun çaresi ise topluma doğruları anlatmak ve güven vermektir. Burada zamanlama altın kıymetinde değerlidir.
Eğer geç kalırsanız paniği, izdihamı önleyemezsiniz. Ama zamanında atılan bir adım kitleleri sakinleştirmeye yeter.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün AK Parti grubundaki konuşmasında bunu anlattı. “Her yalanı anında doğru ile boğmalı, her iftirayı anında muhatabının yüzüne vurmalıyız. Genel merkezimizle, teşkilatımızla, bakanlıklarımızla bu konuda teyakkuz halinde bulunmalıyız” dedi.
Benim de anlatmak istediğim buydu.
Yorum Yazın