Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aydın'da yaptığı konuşma Türk siyasetinin 60 yıllık kara hatıralarını gündeme getirdi. Adnan Menderes'in, Aydın'dan Başbakan olmasının ardından komik bir gösteriyle, yani Yassıada Divani ile idamı, demokrasimizin unutulmaması gereken karanlık hatıralarından biridir.
YASSIADA DURUŞMALARINI İZLEDİM
Ben gazeteci olarak o utanç duruşmalarını izledim. Divan Başkanı Salim Başol'un Cumhurbaşkanı Bayar'a, Başbakan Menderes'e, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'ya ne kadar uygunsuz davranışlarla hitap ettiğini gördüm. 27 Mayıs'ın kanlı sonu, 15 Temmuz'a da dayanan kötü geleneklerimizi pekiştirmişti. 27 Mayıs'tan sonra üniversitedeyken nice kendini bilmezlerin cuntalar kurduğunu, askerle iş birliği yapmaya çalıştığını kendi gözümle gördüm. Bu arada aklına ve bilimin gücüne inanan hocalar da bir cuntaya kapıkulu olmaya hazırdılar.
ERDOĞAN HEP SİVİL REJİMİ SAVUNDU
Önceki gün Aydın'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinlerken bütün bunlar gözümün önünden geçti.
27 Mayıs darbesi bir Amerikan projesiydi. Aynı sırada Güney Kore'de de Sigman Ree darbeyle devrilmişti. Amerika, 1950'li yıllarda İngiltere ile beraber İran'da da darbe yaptı ve Musaddık'ı devirdiler. Bu bütün belaların içinde yaşadıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, sivil rejimi savunurken görmek insanı mutlu ediyor. Bence özellikle Cumhuriyet Halk Partisi, 27 Mayıs'ın günahını çıkartmalı ve demokratik rejimi zayıflatacak hiçbir şey yapmamalıdır.
Türkiye'nin belalı coğrafyası AK Parti iktidarı döneminde bereketli bir coğrafyaya dönüştü. Ve aynı zamanda askeri darbelerin de artık ayıp sayıldığı bir döneme girildi. Rahmetli Adnan Menderes'in, Celal Bayar'ın, Hasan Polatkan'ın, Fatih Rüştü Zorlu'nun ve tüm darbe mağdurlarının hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Yorum Yazın