Kongreden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni MKYK üyeleri ile AK Parti Genel Merkezi’nde ilk toplantısını yapmıştı. Yeni yönetimin belirlendiği toplantıda Erdoğan, yeni yönetime ilk talimatını veriyor. “Artık masa başında değil, sahada olacağız. AK Parti sahada olacak” diyor.
2023 SEÇİMLERİ
AK Parti’nin yeni yönetimi aynı zamanda partiyi 2023 seçimlerine taşımak gibi çok önemli bir misyona sahip. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzde 2023 seçimleri var. 2023 seçimleri ülkemiz için tarihi bir dönüm noktasında yaşanacaktır” demişti. Erdoğan, MKYK toplantısının açılışında da 2023 seçimlerine değiniyor. “2023 bir dönüm noktası olacak” diyor. Ardından da “Artık masa başında değil, sahada olacağız” diye konuşuyor.
2023 PERSPEKTİFİNE GÖRE
Erdoğan, gençlik ve kadın kolları yönetimini 2023 perspektifine göre şekillendirmiş, “Yeni bir anlayış getiriyoruz” diye şifreyi vermişti. AK Parti MKYK’sını ise önce 50’den 75’e çıkardı. Yeni başkanlıklar oluşturdu. İlk MKYK toplantısını asıl ve yedek üyelerle birlikte yapıyor.
BOSTANCI’DAN MAMAK CEZAEVİ
İlk toplantıda MKYK üyelerini kendilerini tanıtıyorlar.
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı ile Orhan Miroğlu, kendilerini tanıtırken, cezaevi vurgusu yapıyorlar. Naci Bostancı çok birikimli bir isim. Kendini tanıtırken, 12 Eylül döneminde 1 yıl Mamak Cezaevi’nde yattığından söz ediyor. 12 Eylül darbesi Türkiye’nin tüm birikimlerini cezaevlerine doldurmuş; kimi işkencede, kimi ağır cezaevi şartlarında bedel ödemek zorunda kalmıştı. Avrupa’dan gelen bir heyet cezaevlerindeki işkence iddialarını araştırırken, Mamak Cezaevi’nde onlarla görüşenlerden birisi de Naci Bostancı’ydı. Bostancı ağır cezaevi koşullarına rağmen yabancılara Türkiye’yi şikâyet etmemişti. Bostancı’nın milliyetçiliği oralarda sınandı.
MİROĞLU’NDAN DİYARBAKIR CEZAEVİ
Orhan Miroğlu da “12 Eylül mağduruyum. 1988 yılına kadar Diyarbakır Cezaevi’nde yattım. Türk dili ve edebiyatı mezunuyum. Ama mesleğimi yaptırmadılar, 12 Eylül beni yazar yaptı” diyor.
Mamak, Diyarbakır Cezaevi, İstanbul Sağmalcılar, Kayseri Zincirkıran... Her biri işkenceleriyle ünlü cezaevleriydi. Kimi sakat kaldı, kimi işkencede öldü. Yaşayanlar ise ağır bir bedel ödedi.
ERMENİ ÜYE
Markar Esayan AK Parti’de en çok sevilen isimlerden biriydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermeni Patrikhanesi’nde düzenlenen cenaze törenine katılmıştı. AK Parti MKYK’da görev alan Sevan Sıvacıoğlu da patrik seçiminde görev alan 12 kişilik heyette yer almış bir isim. Sevan Sıvacıoğlu’nun kendini takdimi ilgiyle izleniyor.
ALEVİ DEDESİ
Metin Turhan önemli bir Alevi kanaat önderi. Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i, Erikli Baba Kültür Derneği ve Cemevi Başkanı sıfatıyla cemevinde misafir etmişti. Diyaloğa açık bir insan. Alevi kesiminin talep ve duyarlılıklarını yansıtması açısından yerinde bir tercih olmuş.
KÜRT OYLARI ÖNEMLİ
AK Parti MKYK’da yer alan isimlerden biri olan Şeyh Said’in torunu Abdurrahim Fırat kendini tanıttıktan sonra, Güneydoğu oylarının önemli olduğunu belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da başıyla onaylıyor.
ERDOĞAN MEMNUN
Cumhurbaşkanı Erdoğan MKYK toplantısında kongreye ilişkin çok kısa bir değerlendirme yapıyor. Memnuniyetini belirtiyor. Kongre yoğunluğuna rağmen moralinin yüksek olması dikkati çekiyor.
HDP KAPATILACAK MI KENDİNİ Mİ FESHEDECEK?
HDP’nin kapatılmasıyla ilgili süreçte ilk adım 31 Mart Çarşamba günü atılacak.
Anayasa Mahkemesi, HDP davasıyla ilgili bir raportör görevlendirmişti. Raportör çalışmalarını sürdürüyor. Raportör, açılan davada kabul edilebilir kriterler yerine getirildi mi getirilmedi mi diye bakıyor. Eğer kriterler yerine getirilmişse, o yönde rapor verecek. Yok değilse, şu şu nedenlerle kabul edilemez diyecek. Raportörün ön incelemesi muhtemelen pazartesi günü üyelere sunulacak.
Çarşamba günkü toplantıda iddianamenin kabulü yönünde karar verilirse, iddianame ekleriyle birlikte HDP’ye tebliğ edilecek. Savunmasını hazırlaması için HDP’ye 60 günden az olmamak üzere süre verilecek.
Ondan sonra ikinci aşamaya geçilecek.
HDP’nin savunması, bu kez “esas” düşüncesini bildirmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gelen esas hakkındaki düşünce Anayasa Mahkemesi tarafından HDP’ye tebliğ edilip, yeni bir süre verilecek. HDP bu süre zarfında esas hakkındaki savunmasını yapacak.
SÖZLÜ SAVUNMA
Bu prosedürün tamamlanmasından sonra sözlü savunma aşamasına geçilecek. Önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin dinlenecek. Ardından da HDP sözlü savunma yapacak.
Savunmalardan sonra raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu raporların çok belirleyici olduğu görüldü ama üyeler rapor doğrultusunda ya da aksi istikamette karar verebiliyor.
HDP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden en az 10’unun kapatma yönünde oy kullanması gerekiyor. Yoksa HDP kapatılamayacak. Tabii partinin kapatılması yerine Hazine yardımının kesilmesi ya da bazı isimlere siyasi yasak konulması da seçenekler arasında.
HDP FESHEDERSE
Ama bu arada bir de HDP kendini feshederse, o zaman dava düşecek. Bu seçenek var mı? HDP’deki değerlendirmede bu seçenek de masadaydı. Hukuki zeminde mücadele verilmesi eğilimi ağır bastı. HDP çizgisindeki partiler kapatıldı ama HDP’de bir grup bu kez kapatılmayabilir düşüncesinde. O nedenle hukuki mücadeleyi toplumsal mücadele ile birlikte yürütme düşüncesindeler. Ama HDP’nin feshedilip davanın düşürülmesi şıkkı da masadan kalkmış değil.
HUKUKİ BOŞLUK
HDP, kendini fesh edip kapatma davasını düşürme konusunda bir de hukuki desteğe sahip. 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 108. maddesindeki “Hakkında kapatma davası açılan partinin dava sonuçlanmadan kapanma kararı alması, davaya devam edilmesini ve kapatma kararı verilmesi durumunda da doğacak hukuksal sonuçları etkilemez” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 8 Aralık 2010 tarih ve 2010/112 sayılı kararı ile iptal edildi. 5 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren gerekçeli kararda�“Bir siyasi partinin kapanma kararı almasıyla da neden olduğu ileri sürülen tehlikenin ortadan kalktığı açıktır” deniliyor.
HDP davasının sadece hukuki boyutuyla değil, siyasi sonuçları itibarıyla da dikkatle izlenmesi gerekiyor.
Yorum Yazın