Mumyanın dönüşü gibi. Kılıçdaroğlu’nun iddialı bir şekilde gündeme getirdiği ama sonradan ağır tazminat cezalarına çarptırıldığı Man Adası davası yeniden gündemde.
CHP’liler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydan okuduğu konuşmasını gündeme getirerek istifaya davet ediyorlar.
Peki Erdoğan istifa etmeli mi? Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği gibi Yargıtay, Erdoğan’ın yakınlarının paraları Man Adası’na kaçırdığına mı karar verdi?
Tartışmanın yeniden gündeme gelmesi Kılıçdaroğlu’nun attığı bir tweet’le başladı.
Doğrusu Kılıçdaroğlu’nun, “Kanmayın saraydaki şahsın davalarla yaptığı algılara. Hepsini kaybediyor birer birer...” tweet’ini görünce, ilk olarak, demek ki o zaman yargı Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği gibi sarayın yargısı değilmiş, diye düşündüm.
Hatta “Kılıçdaroğlu daha önce hakaret ettiği Yargıtay hâkimlerinden özür diler mi?” diye umut ettim. Ama benimki boş bir umutmuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın, “Sayın Cumhurbaşkanımız adına, Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine açtığımız davaların dört tanesi kesinleşmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ferileri ile birlikte sorumlu tutulduğu tutar 165.000 TL’dir. Başkaca kesinleşen bir dava bulunmamaktadır” diye sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Böylece Kılıçdaroğlu’nun bir iddiasının daha doğru olmadığı ortaya çıktı.
KILIÇDAROĞLU O PARAYI ÖDEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı ikinci bir tweet daha attı.
“Sayın Kılıçdaroğlu, bu tweet’i attığı gün, Sayın Cumhurbaşkanımıza manevi tazminat olarak 103.863.97 TL ödeme yapmak zorunda kaldı. Yetmedi, kendisine bakiye borç muhtırası da gönderildi” dedi.
Ama buna rağmen CHP’liler algı operasyonuna devam ettiler.
YARGITAY ONADI
Bu kez de “Yargıtay, Man Adası’yla ilgili belgelerin sahte olmadığını ortaya koydu” dediler.
Kılıçdaroğlu, 17 Aralık 2017 tarihinde Man Adası’yla ilgili iddiaları gündeme getirdi.
Erdoğan ve yakınlarının Türkiye’de vergi vermemek için Man Adası’nda Bellway L.T.D. isimli bir şirket kurduklarını ve bu şirketi sattıktan sonra paraları yurtdışındaki hesaba aktardıklarını, böylece vergi kaçırdıklarını iddia etti.
CHP’nin suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi. O kararda, “Bellway L.T.D. Şirketi’nin yurtdışında bulunan hesabına veya yurtdışında bulunan başka bir hesaba para gönderdiklerine dair bir dekont veya belge ihbar yapan tarafından verilmediği isnad edilen suçlama ile ilgili somut delil elde edilemediği” denildi. Yargıtay’ın bozma kararlarında dahi buna atıf yapıldı.
İDDİASI ÇÖKTÜ
Böylece Kılıçdaroğlu’nun en önemli iddiası çöktü. Değil Man Adası’na, yurtdışında başka bir hesaba para yatırılmadığı tescil edilmiş oldu. Para kaçırılmamış, tam aksine şirketin satışından elde edilen miktar Türkiye’ye getirilmiş.
YARGITAY’DAN ONAMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı tazminat davasında da Yargıtay, Kılıçdaroğlu’na verilen cezayı onamış. Yargıtay’ın, 18.01.2020 tarihli kararında, “Kimi sözlerin siyasi bir eleştiri olmaktan çok kişisel saldırı içermesine göre taraf vekillerinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1 Maddesi gereğince onanmasına” deniliyor. Buna benzer tam 4 karar var.
MASAK RAPORUYLA İLGİLİ BÖLÜM
MASAK raporuyla ilgili ifade Yargıtay’ın onama kararında yer alıyor. Ama CHP’lilerin iddia ettiği gibi değil.
“Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından MASAK raporuna dayanılarak verilen takipsizlik kararına konu olan belgenin ‘olgu’ olarak kabul edilemeyeceği gibi belgenin ve diğer araştırmaların MASAK raporuna göre davacı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgisinin bulunmadığının anlaşılmasına” diyor. Çok açık değil mi? Diğer araştırmaların davacı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgisinin bulunmadığı ifade ediliyor. Devam eden cümlede ise Kılıçdaroğlu’na verilen cezanın onanmasına hükmedildiği ifade ediliyor.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Şimdi tekrar baştaki soruya dönüyorum. Kılıçdaroğlu, Man Adası’yla ilgili iddiaları 27 Aralık 2017 tarihinde CHP grup toplantısında ortaya atmıştı. Erdoğan’ın yakınlarının isimlerini vererek paraları Man Adası’ndaki Bellway isimli şirkete göndermekle suçlamış, “Bu parayı yurtdışına göndermişler, o şirketlerin de kayıtlarında var. Hepsinde var” demişti.
CUMHURBAŞKANLIĞI’NI BIRAKIRIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nu yakınlarının yurtdışına para gönderdiği iddialarını ispat etmeye davet etmiş ve “İspat et. İspat ettiğin anda Cumhurbaşkanlığı’nı bırakacağım. Siyaseti bırakacağım” diye meydan okumuştu.
CHP’liler şimdi Erdoğan’ın bu konuşmasını gündeme getirerek istifa çağrısı yapıyor. Ama mahkeme kararı tam aksini söylüyor. Ne diyor?
MAHKEME KARARI NE DİYOR?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararında, Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’ın yakınlarının Man Adası’nda bulunan Bellway isimli şirkete para gönderdiklerini iddia etmesine rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından şüphelilerin para gönderdiklerine dair bir belge ya da dekont sunmadıkları belirtiliyor.
Mahkemenin kararında, “MASAK tarafından yapılan araştırma ile Halk Bankası tarafından şüphelilere ait hesaplarda yapılan inceleme neticesinde; şüphelilerin Man Adası’nda bulunan Bellway şirketinin yurtdışında bulunan hesabına veya yurtdışında bulunan başkaca bir hesaba para göndermedikleri anlaşılmıştır” deniliyor.
KİM İSTİFA ETMELİ?
Yargıtay’ın onama kararı ortadayken Erdoğan niye istifa etsin? Erdoğan, iddialarını ispat edemezse Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesini istemişti. Bu durumda sıra kimde?
İMAMOĞLU-YAVAŞ SAVAŞI VE ÜÇÜNCÜ İTTİFAK
ÜMİT Özdağ’ın hamlesi Ekrem İmamoğlu-Mansur Yavaş rekabetini su yüzüne çıkardı.
YAVAŞ’IN ÇIKIŞI
Mansur Yavaş, Akşener’le görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada İmamoğlu’nu hedef aldı. “Benim belediyecilik anlayışıma göre bir belediye başkanı sadece görevini yapmalı. Ne diğer siyasi partilere ne genel başkanlarına laf söylemeli, içişlerine karışmalı. İşini yapmalıdır” dedi.
İMAMOĞLU’NDAN KARŞI HAMLE
Mansur Yavaş’ın bu sözlerinin Ekrem İmamoğlu’nu çok rahatsız ettiği sır değil. İmamoğlu’nun yanıtı gecikmedi. İmamoğlu’na verdiği güçlü destekle bilinen OdaTV, Yavaş’ın eski bir konuşmasını yayınladı.
Mansur Yavaş, Beypazarı’ndaki bir mitingde, “Mecbur muyuz Ağrılıyı, Diyarbakırlıyı seçmeye? Hasan Hüseyin Ceylan uğruna Ağrı’ya, Mardin’e, Diyarbakır’a hizmet edecek insanları Meclis’e gönderemeyiz. Meclis’te ülkücüler olmazsa köpeksiz köyde değneksiz dolaşır gibi dolaşacaklar. Asla müsaade etmeyeceğiz. Oylarınızın nereye gideceğini iyi hesap edin” diyor.
YAVAŞ’IN TEPKİSİ
Mansur Yavaş’ın buna tepkisi gecikmedi. Yavaş, İsmail Saymaz’la röportajında “Yine de sağlı sollu saldırı başladı şimdiden. Dün OdaTV’de bir şeyler çıkardılar. (Yavaş’ın eski miting konuşmasının kaydı.) Üstelik OdaTV’de yayınlanan görüntüleri daha önce Beyaz TV’de Melih Gökçek yayınlattı. Düşünün artık, nereden nereye geldik” dedi.
TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NDAN ÜÇÜNCÜ İTTİFAK
Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu arasında kılıçlar çekildi. Kavga büyük. Daha da büyüyecek. Çünkü Temel Karamollaoğlu, “Seçim Kanunu ile şartlar değişti. Artık üçüncü ittifak olabilir” diyerek üçüncü ittifakı gündeme getirdi.
Böylece çarşı karıştı.
Yorum Yazın