Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti MYK’da tahıl koridoruyla ilgili önemli bir değerlendirmede bulunuyor. Bunu aktaracağım. Ama öncelikle tahıl koridoruna ilişkin birkaç noktaya değinmek istiyorum.
BM Genel Sekreteri Guterres, Milliyet gazetesinde Deniz Kilislioğlu ile söyleşisinde tahıl koridorunu, “Benzeri görülmemiş bir anlaşma” olarak tanımlamıştı. Guterres bunu, “Savaşan iki taraf ilk kez gıda ve gübre kıtlığı konusunda dünyayı kurtarmak için anlaşma yapıyor” diye izah etmişti.
Guterres, “Türkiye’nin süreçteki varlığı ve kararlılığı olmasaydı bunların hiçbirini başaramazdık” dedi.
ERDOĞAN’IN SÖZLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “Tahıl koridoruyla ilgili anlaşma nedeniyle içeriden değil ama dışarıdan birçok devlet başkanı aradı, Türkiye’ye teşekkür ettiler” diyor.
Dikkat edin Erdoğan, “Bana teşekkür ettiler” demiyor. “Türkiye’ye teşekkür ettiler” diyor.
Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşa rağmen tahıl koridorunun açılması için iki tarafın anlaşması sağlandı, İstanbul’da tahıl merkezi kuruldu, şimdi bu hafta içinde ilk geminin yola çıkması bekleniyor.
ERDOĞAN’IN GÜVENİLİRLİĞİ
Elbette ki bu anlaşmanın yapılmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği etkili oldu. Erdoğan’ın hem Putin’le hem Zelenski ile konuşabilen bir lider olması ve her iki lider üzerindeki “güven” duygusu etkili oldu. Erdoğan’dan başka liderler de bu role soyundu. Macron gibi. Ama Putin ve Zelenski, Erdoğan’ı güvenilir buldukları için bu anlaşmanın yapılmasına rıza gösterdiler.
MUHALEFET TEŞEKKÜR ETMEDİ
Buna rağmen Erdoğan, “Bana teşekkür ettiler” demiyor. “Türkiye’ye teşekkür ettiler” diyor. Bu Türkiye’nin kazanımını ortaya koyuyor. Keşke dünya liderleri arasında bizim muhalefet liderleri de olsaydı. Kılıçdaroğlu da Akşener de belki Erdoğan’a değil ama en azından Türkiye’ye teşekkür etselerdi.
BAYRAKTAR DİPLOMASİSİ
Haberlerde izliyordum ama Azerbaycan’da bizzat tanık olmasaydım Türk SİHA’larının Karabağ Savaşı’nda oynadığı rolün önemini fark edemeyecektim. Azerbaycan’ın milli gününde çocuklarına “Bayraktar” ismini koyan ailelerle, Bayraktar’ı milli marşa dönüştüren bir heyecanla karşılandım.
Bayraktar sadece Karabağ havasının kaderinde etkili olmamış, aynı zamanda Türk-Azeri kardeşliğinin perçinlenmesinde de etkili olmuş. Kardeşlik lafla olmuyor. Kardeşlik zor döneminde Azeri kardeşinin yanında olduğunu göstermekle oluyor. Karabağ Savaşı devam ederken, CHP’li Ünal Çeviköz’ün, “Türkiye, Karabağ’a cihatçı gönderiyor” sözü tam bir infiale yol açmıştı. Öyle ki, Aliyev’i ziyaret etmek isteyen parlamento heyeti aralarındaki CHP milletvekili Ünal Çeviköz’e benzetildiği için bekletilmiş, gerçek öğrenilince görüşmeye girmesine izin verilmişti.
PUTİN VE BAE’NİN TALEBİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin de “Bayraktar ile çalışmak istediklerini” söylüyor.
Erdoğan’ın, tahıl koridorunun açılmasıyla ilgili anlaşmaya ve Bayraktar konusuna neden değinme ihtiyacı duyduğunu aktarmazsam konu boşlukta kalır. Erdoğan, Türkiye’nin dış politikadaki başarılarının ön plana çıkarılmasını ve iyi anlatılmasını istiyor. O kapsamda bu değerlendirmeleri yapıyor.
AK PARTİ’NİN KURULUŞ YILDÖNÜMÜ
14 Ağustos’ta AK Parti kuruluş yıldönümünü kutlayacak. Kurulduktan kısa bir süre sonra iktidar olup 20 yıl kesintisiz olarak Türkiye’yi yönetmek hiçbir partiye nasip olmadı. Bu başarıda en büyük pay, Erdoğan’a ait. Pınarhisar Cezaevi’nden başlayan bir yolculuğun adı AK Parti. Partisi iktidarda ama kendisi yasaklı olan bir liderin mücadelesi sonucu buralara kadar geldi. Kapatma davalarından, muhtıralardan 15 Temmuz’daki darbe girişimine kadar çetin bir mücadelenin içinden geldi. Erdoğan bu süreçte hem kendi siyasi yasaklarını kaldırdı hem Türkiye’nin üzerindeki vesayetlere son verdi. “Eğer şartlara teslim olsaydık değil 20 yıl, 2 yıl bile bu ülkeye hizmet edemezdik” tespiti çok önemli. Eğer Erdoğan’ın güçlü liderliği olmasaydı AK Parti’yi Refah Partisi’ne, Erdoğan’ı Erbakan’a benzetirlerdi.
Erdoğan hem AK Parti’nin hem Türkiye’nin önünü açtı. 2023’te seçimlere gidiyoruz. Eski dönemlerde olsa cumhurbaşkanlığı seçimlerine 1 yıl kala askerin adayı kim denilirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimi için muhtıra mı verilecek darbe mi olacak kaygısı yaşanırdı. Şimdi milletin adayı kim deniliyor, millet kimi seçer diye hesap ediliyor. Bu bile başlı başına bir başarıdır.
BAŞÖRTÜSÜ VE AYASOFYA
Sadece başörtüsü yasağının kaldırılması ve Ayasofya’nın açılması dahi Erdoğan’a yeter. Türkiye’ye kazandırdığı sayısız eserleri ise saymaya gerek yoktur. Erdoğan bir liderin ömründe yapabileceği hizmetlerin birkaç katını yapmayı başarmış bir lider. Türkiye ona çok şey borçlu.
TEMA
AK Parti’nin yaş günü için bir tema belirlenmiş bir de tanıtım filmi hazırlanmış.
“Bir olduk, 21 olduk” teması seçilmiş. Daha heyecan verici bir tema düşünülebilir.
2023 SEÇİMLERİNİN ÖNEMİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, illerde yaptığı mitinglerden sonra bir değerlendirme yapıyor. İstanbul’da Yenikapı’da 550 bin kişinin katıldığı mitingden sonra, Van’da son olarak Kayseri’de meydanları dolduran on binlere seslenmişti. Erdoğan Kayseri’de gördüğü ilgiden memnuniyetini, “Kayseri güzeldi. Meydan ve sokaklar bizi bağrına bastı” diye özetliyor. Meydanlar Erdoğan’ın moralini yükseltiyor. Ancak AK Parti’nin önünde çetin bir sınav duruyor. AK Parti siyasi hayatının en önemli sınavını 2023 seçimlerinde verecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da belirttiği gibi, 2023 seçimleri Türkiye açısından bir dönüm noktası olacak. O nedenle AK Parti’nin 2023 seçimlerine sıradan bir seçim olarak değil, tarihi bir seçim havasıyla hazırlanması gerekiyor.
Yeni bir anlayış, yeni bir heyecanla...
Yorum Yazın