Son zamanlarda kendi çevremde, teknoloji çevrelerinde, bankacılık çevrelerinde, çok sık duyduğum üç kelime var.
“FinTech”, “Bitcoin” ve “Blockchain”...
İtiraf edeyim, üçünün de ne olduğunu tam olarak bilemiyorum.
Oysa bunlar giderek günlük hayatımıza şuradan buradan girmeye başladı.
Özellikle de “FinTech...”
Belki inanmayacaksınız, aramızdan 2 milyon insan bu teknoloji üzerinden alışveriş yapıyor. Pandemi sırasında online ödemelerde çok öne çıktı.
Bu ödeme sistemi hayatımızın belki de en önemli kavramlarından birini yavaş yavaş tarihe gömüyor.
Parayı...
Yani bir zamanlar cebimizde en çok gördüğümüz şeyi artık görmüyoruz.
Görmediğimiz, elimize almadığımız
bir parayı harcıyoruz.
Onun yerini dijital ödeme şekilleri alıyor.
*
Öyleyse nedir bu yakın sürede belki pek çoğumuzun hayatına girecek olan FinTech denilen ödeme sistemleri?
Parayı gözümüzün önünden, cüzdanımızdan, elimizden alan bu ödeme sistemi bankaları da hayatımızdan çıkaracak mı?
*
Bir süredir bu köşede yaptığım “podcast sohbetlerden birinde” işte bunları Türkiye’nin en büyük FinTech şirketi olan “iyzico-PayU”nun CEO’su Barbaros Özbuğutu’ya sordum.
Onunla Zoom üzerinden yaptığımız bu podcast sohbetin bir özetini burada size de aktarıyorum.
Tamamını podcast üzerinden izleyebilirsiniz.
*
Konu teknik gibi gelmesin. Günlük hayatınızı sandığınızdan çok ilgilendirecek çok yakın bir geleceğin yol haritası bu.
Önce size bu şirketi kuran iki Türk gencinden biri olan Barbaros Özbuğutu’yu ve şirketini tanıtayım.
1) MARK ZUCKERBERG GİBİ ‘DROP OUT’ BİR GİRİŞİMCİ
“ALMANYA’da doğup büyüdüm ve 35 yaşına kadar da Almanya’da değişik kurumsal firmalarda çalıştım. Oranın Turkcell’i denilebilecek Telefonica O2’da kariyerime başladım. Ondan sonra İngiltere’ye geçip dünyanın en büyük kredi kartı işlemcisi Firsttutor’da çalıştım.
Son çalıştığım şirket de Klarna’ydı. Klarna büyüyen İsveçli bir ödeme kuruluşuydu. Şirketin Almanya genel müdürlüğünü üstlendim ve orada yaklaşık 2.5 yıl çalıştım.”
Ertuğrul Özkök: Sözünüzü kesiyorum, eğitim olarak ne aldın sen, ne eğitimi yaptın?
“Liseyi bitirdikten sonra bir-iki kere üniversite süreçlerine başladım ama hiçbir zaman bitiremedim.
Yani Bill Gates, Mark Zuckerberg tarzı drop out (üniversiteyi yarıda bırakmış veya atılmış) biri misin?
“Aynen, ‘drop out’um.”
2) ŞİRKETİN ÇOĞUNLUK HİSSESİNİ 165 MİLYON DOLARA SATTIK
“ALMANYA’da kurucu ortağım Tahsin ile tanıştım. Onun da Almanya’da kendi küçük yazılım şirketi vardı. Beraber bir araya geldikten sonra, 2011-12 yılında, Türkiye’de bu e-ticaretin yavaş yavaş hızlandığı ve e-ticaret etrafında iş modellerinin oluştuğunu gördük. 2011-12 yıllarında, birazcık Türkiye’de ödeme nasıl çözülüyor, ödemenin etrafında yapılabilecek fırsatlar var mı buraya bakmaya başladık.”
Bakınca ne gördünüz?
“Türkiye’de ödeme alanında 52 tane banka var. Bankalar ödeme çözümleri sunuyorlar ama bunlar tüketiciye yardımcı olacak çok iyi çözümler değil. Burada da Türkiye’nin yurtdışında olduğu gibi bir PayPal’a ya da bir Klarna gibi bir FinTech’e ihtiyaç olacağını düşündük ve onun için de Türkiye’ye gelip 2013 yılında Türkiye’de iyzico’yu kurduk.
2019’da da dünyanın en büyük ödeme şirketlerinden PayU’ya 165 milyon dolara şirketin çoğunluk hisselerini sattık.”
3) BANKALAR BİR İSVİÇRE ÇAKISI GİBİ HER ŞEYİ YAPIYOR AMA
FinTech kelimesinin anlamı ne?
“FinTech kelimesi finans ve teknoloji kelimelerinin birleşmesinden oluşan yeni bir kavram. Bunlar, teknolojiyi etkin kullanıp finansal hizmetler veren, bunu yaparken de müşteri deneyimine çok çok çok önem veren, banka olmayan kuruluşlar.”
Klasik bankadan farkı nedir?
“Klasik bankayı bir İsviçre çakısı gibi düşünün. İsviçre çakısı içinde değişik araçlar var. Bunların hepsi zor gününüzde bir şekilde size yardımcı oluyor ama hiçbir şeyi de doğru düzgün yapamıyorsunuz. Bankalar böyle birazcık İsviçre çakısı, birçok ürün sunuyorlar, her alanda varlar, finansal hizmetler tarafında her şeyi tek elden size veriyorlar.
Ama işin detayına girdiğiniz zaman çok mutlu kaldığınız ürünler olmuyor.
Bankacılar bu tarife biraz bozulacak ama siz FinTech şirketleri nesiniz?
“Biz bir tane ürün alıyoruz ve bu ürünün esasında detayına kadar inip müşteri etrafında en iyi deneyimi oluşturup onu sunuyoruz.
4) İSVİÇRE ÇAKISINDAN FARKIMIZ ŞU: BİR TIKLA PARANIZI GERİ ALABİLİYORSUNUZ
Tamam İsviçre çakısı değilsiniz, mesela bir konserve açacağı veya tornavida olarak en iyi yaptığınız iş ne?
“Alışveriş anındaki ödeme sürecini hem satıcı için, yani e-ticaret şirketi için, hem de alışveriş anında tüketici için kolaylaştırıyoruz.”
Biraz açalım. Diyelim online bir alışveriş merkezine girdik. Bize ne yardımınız oluyor?
“Şöyle bir örnek vereyim. Alışveriş anında siz genelde bir e-ticaret sitesine giriyorsunuz ve alışveriş anında kredi kartı bilginizi verip alışverişinizi yapıyorsunuz. Genelde tüketicilerde şöyle bir tedirginlik yaşanıyor ondan sonra: Ya parasını ödediğim bu ürün bana ulaşmazsa ya da istediğim kalitede ulaşmazsa ben ne yapacağım? İşte biz o noktada farklılaşıyoruz.”
Bankalardan farkınız ne oluyor orada?
“Evet bu durumda bankalar da bir şeyler yapıyor. Ama bankacılık sektöründe bunun için bir süreç var. Siz şöyle yapabiliyorsunuz: Alışveriş yaptınız, ürün size gelmedi, siz gidip o parayı kredi kartından geriye alabilirsiniz. Ama o süreç şu şekilde işliyor: İlk önce bir fiziksel şubeye gidiyorsunuz. Fiziksel şubede form dolduruyorsunuz, ondan sonra bütün bu süreç içerisinde bu genel müdürlüğe gidiyor, size yine bir mektup geliyor, siz o mektubun üzerindeki telefon numarasını arıyorsunuz gibi, böyle çok uzun süren bir süreç var. Bizse, alışveriş anında size korumalı bir hizmet sağlıyoruz.”
Nedir o korumalı sistem?
“Alışverişinizi iyzico’yla yaparsanız, 7/24, yani günün istediğiniz saatinde bize ulaşabilir ve süreç içerisinde bizimle iletişime girebilir noktaya geliyorsunuz. Eğer ürün size gelmezse tek tıkla paranızı geri alabiliyorsunuz. Aradaki fark aslında biraz bu.
5) HALKIN YÜZDE 46’SININ HÂLÂ BANKA HESABI YOK
“Bizim ödeme sistemimizde istediğiniz şekilde ödeme yapabiliyorsunuz. Yani isterseniz kendi kredi kartınızı da oraya bağlayabilirsiniz. Avantajımız şu: 60 bin şirketle anlaşmamız var. O hesap üzerinden ve sakladığınız kredi kartı ile o kredi kartını bir daha hiçbir yerde girmenize gerek kalmıyor.”
“Türkiye’de hâlâ halkın yüzde 46’sının banka hesabı yok. Siz herhangi bir noktadan bu hesaba nakit para yükleyebilirsiniz ve alışveriş anında o nakit parayı dijitalleştirip bu dijital ticaretin bir parçası olabilirsiniz. Ya da bir başka kişi sizin o hesabınıza para yükler siz de bunu dijital ortamda harcayabilirsiniz. Yani günün sonunda bakılınca, evet, bir bankacılık sisteminin araçları var. Bunları bizim hesabımızda ve iyzico’yla kullanabilirsiniz. Ama bankacılık dışında da içerisinde kullanabileceğiniz nakdi de dijitalleştirip alışveriş anında kullanabilirsiniz.”
6) DÖRT BASİT TÜKETİCİ SORUSU DÖRT BASİT FİNTECH CEVABI
TEKNİK SORU 1: Verdiğiniz hizmette kullanılan parayı ben nereye yatırıyorum? Sizin hesabınıza mı, yoksa bankama talimat veriyorum ve siz direkt oradan mı çekiyorsunuz?
“Bankada nasıl bir hesap açarsanız iyzico’da da bir hesap açabiliyorsunuz. Bunun için bir şubeye gitmenize gerek yok direkt aplikasyon üzerinden hesabınızı açıp hatta alışveriş anında bu hesabı açıp parayı oraya yükleyebiliyorsunuz.”
*
TEKNİK SORU 2: Verdiğiniz hizmet karşılığı size ne ödüyorum?
“Şu an tüketicilere sunduğumuz bütün hizmetleri ücretsiz veriyoruz. Çünkü bizim buradaki kazanç tarafımız üye işyeri tarafı. Biz üye işyeri tarafından para kazanıyoruz.”
*
TEKNİK SORU 3: Sizde açtığım hesaptaki paraya faiz işliyor mu?
“Hayır işlemiyor.”
*
TEKNİK SORU 4: Kredi kartında olduğu gibi belli bir borç limitim var mı? Yani hesaptaki param bitince tekrar daha bir süre daha harcamaya devam edebiliyor muyum?
“Bugün için böyle bir imkân yok. Bugün statik bir hesap olarak düşünebilirsiniz. Yani yatırdığınız para kadar alışveriş edebiliyorsunuz. Ama yeni regülasyonla birlikte buradaki oyun alanı daha da genişliyor. Önümüzdeki sene içerisinde artık açık bankacılık dediğimiz kavramla da tanışıyor olacağız. O noktaya geldiğinizde siz aslında bütün banka hesaplarınızı bizim gibi şirketlere bağlayıp bütün finansal hesapları tek bir noktadan yönetebilecek hale geleceksiniz.”
7) BANKALAR DENETİMDE PEKİ SİZE NASIL GÜVENECEĞİM?
“BANKALAR gibi bizler de Merkez Bankası’ndan lisanslı kuruluşlarız. Bankacılık mevzuatındaki her şartı bizim de yerine getirmemiz gerekiyor. Yani bütün sertifika programları, hem Merkez Bankası hem BDDK tarafından verilen, hem de Mastercard, Visa gibi bu kart şirketlerinin de kurguladığı bu sertifikasyon süreçlerinin hepsinden geçiyoruz. Ve bunu bir kere sertifika aldık olay bitti değil, her sene onlarca test yapılıyor ve sadece Merkez Bankası ya da Mastercard, Visa gibi kuruluşlardan değil, bankalar tarafından denetlenen bir yapıyız. Yani bütün faaliyetimiz inanılmaz denetim altında, Şunu bile diyebilirim. Türkiye’de en iyi denetlenen sektör biz olabiliriz büyük bir ihtimalle.”
8) AMAZON’LA ÇALIŞMAK DA BİR SERTİFİKADIR VE ONA SAHİBİZ
“GÜVENLİK açısından ciddi bir altyapımız var. İlk 7 yılımızda yaklaşık 28 milyon dolarlık bir IT ve güvenlik yatırımı yaptık. Dünya FinTech standartları var ve biz bunların hepsini de kendi tarafımızda yerine getiriyoruz. Bir de şu var. Çok büyük e-ticaret kuruluşlarıyla çalışıyoruz. Mesela Amazon’la çalışmak çok büyük bir sertifikadır çünkü Amazon sizi çok ciddi şekilde denetler.”
HARCAMANIN YÜZDE 18’İNDE ELİMİZE HİÇ PARA DEĞMİYOR
"TÜRKİYE’de dijital ödeme dediğimiz ticaretin pazar payı 2019’da 190 milyardı. Bunun anlamı şu: Bütün ödemelerin yüzde 18’ini elimize, cebimize para dokunmadan yapıyoruz. Bizim iyzico olarak 20 milyar TL’lik bir işlem hacmimiz var."
9) İDDİA EDİYORUM İLK 5 BÜYÜK BANKA ARASINA GİRECEĞİZ
Bir konuşmanızda “Türkiye’de ilk 5 büyük banka arasına gireceğiz” demişsiniz. İş Bankası, Ziraat, Yapı ve Kredi, Garanti, bunlar çok büyük isimler. Fazla iddialı bir hedef değil mi?
“Rakamlar ortada.
Şimdiye kadar seneden seneye, geçen sene yüzde 89 büyüdük. Bu senedeki hedefimiz yine yüzde 75’in üzerinde.
20 milyar TL’lik bir iş hacmine ulaştık.
60 binin üzerinde üye işyerimiz var.
Şu an 2 milyonun üzerinde tüketici müşterimiz var.
Türkiye’de şu an için ödemelerin hâlâ yüzde 54’ü nakit yapılıyor. Yani daha dijital ödeme içerisinde büyüme alanımız çok yüksek.
Uzun vadeli bir pandemiyle gelen yeni tüketici davranışı var. Daha çok fizikselden dijitale kayan ticaretle birlikte önümüzde inanılmaz büyük bir potansiyel var.
Türkiye’de dijital ödemelerin yüzde 90’ı hâlâ bankalar üzerinden yapılıyor. Bizim payımız yüzde 10.
Bunları alt alta yazarsanız, en azından bazı konularda en büyük 5 banka arasına, finansal kuruluşlar arasına girebileceğimize çok net inanıyorum.”
SİSTEM ELEŞTİRİSİ
10) TEKNOLOJİDE ŞAMPİYONUZ AMA BANKALAR MÜŞTERİ ODAĞINI KAYBETTİ
“FİNANSAL hizmetler Türkiye’nin dünyanın şampiyonlar liginde oynuyoruz yani. Çok net burası. İnanılmaz gelişmiş ve teknolojiyi çok etkin kullanıyor. Sorun şu: Türkiye’de bence bankacılık sektörü müşteri odağını kaybetti. Mesela siz geçen sene bankanıza ne kadar para ödediğinizi biliyor musunuz değişik işlemlerden? Genel anlamda hiç şeffaf olmayan bir yapı ve çok dayatan bir yapı var... Bankacınız sizi yönlendiriyor ve diyor ki burada bu hesabı açacaksın, burada bunu yapacaksın.”
11) HİSSEDAR KAPİTALİSTİ MİSİNİZ YOKSA PAYDAŞ KAPİTALİSTİ Mİ
Bu yılki Davos’un ana konusu, “shareholder” (hissedar) kapitalizminden “stakeholder” (paydaş) kapitalizmine geçişti. Yani üretimden en son satış noktasına kadar herkesin, hem ahlaki hem hukuki sorumlulukları yüklenmesi ve böylece belki de vatandaş açısından da tüketiciler açısından da yeni bir mutabakatın, kontratın oluşması. Siz hangi tür kapitalistsiniz?
“Bu yeni anlayış bizim açımızdan çok önemli. Çünkü iddiamız burada.
60 bin işyeri ile çalışıyoruz. Bu da bizim onlarla maliyetleri düşürme konusunda pazarlık yapmamıza imkân sağlıyor.
Banka hesabı olmayan yüzde 46’yı bu kolay ödeme sistemi ile dijital ekosistemin içine çekmeyi hedefliyoruz.
Ödeme ve hesabın kontrolü konusunda çok büyük bir şeffaflaşmayı amaçlıyoruz. Bu yolla tüketicinin hesabını anlık ve çok açık görmesini, sahibi olmadıkları parayı da har vurup harman savurmalarını önlemeyi amaçlıyoruz. Bütün bunlar bu ekosistem sürecindeki bütün aktörlerin paydaş bir anlayışa gelmesini sağlayacak.”
GÜNÜN ÖNEMLİ NOTU
‘DÖNEK’İN SIRRI ÇÖZÜLDÜ
CÜN bir arkadaşım aradı ve sırrı çözdü.
Eski başkan Obama ile rock sanatçısı Bruce Springsteen’in podcast’inin adı “Renegade” yani dönek diye yazmıştım.
Niye bu ismi koyduklarını bulamamıştım.
Meğer Amerikan Gizli Servisi her başkana bir kod ismi verirmiş. Barack Obama’nınki de “Renegade” yani “dönek”miş.
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Yorum Yazın