DÜNYAYI kasıp kavuran ağır pandemi koşullarında Türkiye, üretimi tercih etti.
Fabrikaların çarkları durmadı. Kısa çalışma ödenekleri ve işverene sağlanan desteklerle insanlar işsiz kalmadı.
Bu sürecin sonuna gelindi diye düşünürken asrın depremi ile karşı karşıya kaldık.
Millet olarak ağır bedeller ödedik ama bu işin altından kalktık, kalkmaya çalışıyoruz.
Şimdi geçmişe dönük bir doğru-yanlış cetveli çıkarmanın peşinde değilim. Siyasi ve ekonomik tercihler açısından yeni bir döneme giriyoruz. Siyasi ve ekonomik olarak birbirini destekleyen yeni ve olumlu tercihler söz konusu. O nedenle yeni bir sürece girildi ve yeni dönem, yeni okumaları gerektiriyor.
RASYONEL POLİTİKALARA DÖNÜLDÜ
1- Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ilk gün altını çizdiği gibi Türkiye, ekonomide zaman kaybetmeden rasyonel zemine döndü. Merkez Bankası’ndaki döviz varlıklarının artışı hızlandı, Türkiye’nin risk primi CDS gerilemeye başladı. Piyasalara güven geldi.
2- Piyasaların beklentisi olan faiz artırımı yapıldı. Merkez Bankası kantarın topunu kaçırmadı. Tam aksine, “temkinli ve dengeli” artışı esas aldı.
KÖRFEZ TURU
3- Bir yandan da hızla gelir artırıcı politikalara yönelindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün 200 işadamıyla çıktığı Körfez turu bunun en önemli adımlarından biri oldu. Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi kapsayan üç günlük turun hedefi 25 milyar dolarlık yatırım hamlesi.
KAYNAK SAĞLANDI
4- Rasyonel politikalara dönüşün gereği olarak, deprem giderleri, memur ve emekli maaş artışlarının karşılığı bütçede dengelendi. Bunun için KDV oranlarında, harçlarda ve akaryakıtta önemli oranda ÖTV artışı yapıldı. Bu artışlar vatandaşımızın canını yaktı.
BATI İLE İLİŞKİLER
5- Yeterince üzerinde durulmayan bir nokta ise İsveç’in NATO’ya tam üyeliğine yeşil ışık yakarak attığımız adımdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden ile görüşmesinden sonra, “Yeni bir süreci başlatıyoruz” dedi.
6- İsveç’in NATO’ya üyeliğinin önünü açtık. Böylece ABD ile ilişkileri olumlu bir zemine taşımış olduk. AB ile tam üyelik sürecini yeniden canlandırdık. Böylece Batı dünyası ile ilişkilerimizi kriz alanlarından çıkarıp fırsat alanlarına dönüştürmek için önemli bir adım attık. ABD ve AB ile ilişkileri iyileşen Türkiye, piyasalara da olumlu bir mesaj vermiş oldu.
TASARRUF GENELGESİ
7- Bu adımların eksik bir ayağı vardı. O da kamuda tasarruf. Vatandaş tasarruf yapmak zorunda kaldı ama kamuda her şey olduğu gibi devam ediyordu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu kuruluşlarına tasarruf genelgesi gönderdi. “Kamu harcamalarını da rasyonelleştireceğiz” dedi.
8- Deprem harcamaları hariç kamu harcamalarında tasarruf yapılması istendi. Tasarruf kalemleri genelgede yer alıyor, o nedenle burada sıralamayacağım ama özellikle 28 Temmuz’a kadar kurumlar aldıkları tasarruf önlemlerini ve tasarruf yapılacak alanları bildirecekler.
FAİZ ARTIRIMI NE KADAR OLACAK?
9- Piyasaların gözü perşembe günü Merkez Bankası’nın Para Politikaları Kurulu toplantısında olacak. Merkez Bankası, “dengeli ve kademeli” bir artışı tercih ediyor. Bir yandan hızlı faiz artışı ile piyasaları rahatlatırken diğer yandan iş dünyasını ve toplumun diğer kesimlerini zora sokmak istemiyor. Geçen sefer yabancı aracı kuruluşların etkisiyle çok yüksek artış beklentisi oluştu. Ama Merkez Bankası doğru olanı tercih etti. Şimdi de 500 baz puanlık bir artış konuşuluyor ama ekonomi çevrelerinden edindiğim izlenime göre faizin yüzde 16.50-17.00 civarında olması bekleniyor. Şunun altını özenle çizmek isterim ki PPK her ay toplanıyor, alınan kararların etkisi gözden geçiriliyor, ulusal ve uluslararası piyasalardaki gelişmelere göre yeni kararlar alınıyor.
KREDİYE ULAŞIM
10- Sıkı para politikasının bir gereği olarak bir süredir iş dünyası kredilere ulaşmakta zorluklar yaşıyor. Bunun ekim ayına kadar devam etmesi bekleniyor. Ama bir yandan da iş yapan firmaların krediye dönüş imkânlarının açılması gerekiyor. Çünkü iş dünyası krediler konusunda zorlanmaya başladı.
DEMİREL OLSA NE DERDİ
ÜMİT Özdağ, Kılıçdaroğlu ile üç bakanlık ve MİT Başkanlığı için mutabakat imzaladıklarını açıkladı. Üç bakanlık için yazılı mutabakat, MİT Başkanlığı için sözlü anlaşmaya vardıklarını söyledi.
Ne âlâ memleket.
- Kemal Bey, cumhurbaşkanı adayı olmak karşılığında yüzde 1 oyu bile olmayan partilere 39 milletvekili verdi.
- 6’lı Masa liderlerinin hepsini cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ilan etti.
- Meral Akşener’in masaya dönmesi karşılığında Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a cumhurbaşkanı yardımcılığı verildi.
- Meclis başkanlığı ve bakanlıklar için söz verildi. CHP’nin önde gelen isimleri o nedenle milletvekili adayı olmadı. 700’ü aşkın kamu kurum ve kuruluşuna yapılacak atamalar partilere peşkeş çekildi.
- Son olarak Ümit Özdağ, İçişleri Bakanlığı dahil 3 bakanlık ile MİT Başkanlığı’nın kendilerine verildiği açıkladı.
- Kılıçdaroğlu herkese her şeyi vermiş ama CHP’lilere pek bir şey vermemiş. Bir de Muharrem İnce’ye...
Demirel olsaydı ne derdi-, biliyor musunuz? “Yağma Hasan’ın böreği, ye Mehmet ye.”
AKŞENER NE YAPIYOR
MERAL Akşener, “CHP’den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır” deyince, “15 milletvekili almak bize kuyruk siyasetine mal oldu!” diye özeleştiride bulununca birçok yorumcu, “Yerel seçimlerde CHP ile ittifak bitti” dedi.
Katılmadım.
Meral Akşener, “İstanbul’un kazanılmasının sebebi HDP’dir dediğiniz gibi, iyi, bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum” deyince, “Millet İttifakı bitti, artık kimse onu diriltemez” denilince de katılmadım.
İNANDIRICILIĞINI KAYBETTİ
Çünkü Meral Akşener, kumar masası diyerek terk ettiği masaya 3 gün sonra geri dönerek bu samimiyet testinde çaktı.
Çünkü Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nu kazanamayacak aday ilan edip, sonra gidip destek verince inandırıcılığını kaybetti.
Çünkü Meral Akşener, “HDP’nin olduğu yerde biz olmayız” dedikten sonra Kandil’e HDP’ye tek bir söz etmeden el ele kol kola seçim kampanyası yürüttü.
O nedenle Meral Akşener’in köprüleri atacağına, CHP ile ittifakı sonlandırıp Millet İttifakı’nı bitireceğine hiçbir zaman inanmadım.
İyi de yapmışım.
İTTİFAK YAPACAKLAR
Çünkü Meral Akşener, Kılıçdaroğlu ile görüşmede yerel seçim ittifakı için yeşil ışık yaktı.
Şimdiden CHP’de “İYİ Parti’ye hangi belediyeleri verelim?” diye, İYİ Parti’de “CHP’den hangi illeri isteyelim?” diye çalışma yapılıyor.
Şimdiden buraya yazın, yerel seçimde CHP ile İYİ Parti ittifak yapacak.
Çünkü Asena Meral, eski Asena Meral değil...
Yorum Yazın