Dikkatinizi çekiyordur. Son dönemde yabancı bankalardan ve reyting şirketlerinden Türk ekonomisine ilişkin art arda olumlu raporlar geliyor. Birkaç gün önce Fitch ve HSBC'nin açıklamaları vardı. Kredi değerlendirme kuruluşu Fitch, Türk borç sermaye piyasalarının iyileşen yatırımcı güveni ile canlandığını ifade ediyordu. HSBC, Türkiye'ye ilişkin yatırımcı duyarlılığında önemli iyileşme olduğunu, riskler sürse de yatırımcıların yapıcı görünümde olduğunu belirtiyordu.
Dün de ABD merkezli bankacılık devleri Citi ve Bank of America (BofA), Merkez Bankası'nın faiz toplantısı öncesinde Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yatırımcıların Türk varlıklarına olan ilgisinin arttığını belirten Citi'nin raporunda "Türk piyasaları rönesans anının eşiğinde" yorumu yapıldı. Hatta Moody's'in 19 Temmuz'da notumuzu artıracağını vurguladı. BofA Türk Lirası'nda uzun pozisyon tavsiyesinde bulundu.
Malum, seçim sonrası uygulanan sıkı para politikası, ekonomik programın yansımaları, enflasyonla mücadelede kararlılık liranın yeniden yabancı yatırımcının radarına girmesini sağladı. Baktığınızda, gelişmekte olan ülkeler arasında en cazip getiri TL'de. Yabancı da TL varlıkların yarattığı carry trade fırsatını kaçırmıyor. 2024'te net tahvil girişi 5.8 milyar dolar hisse senedi girişi 774 milyon dolar oldu. Yabancıların DİBS stoku 8 milyar 191 milyon dolarla son 3 yılın zirvesine çıktı. Yabancı girişleri kurda denge sağlıyor. Merkez Bankası da bu sayede rezerv biriktiriyor. Seçim sonrasında bankanın gerçekleştiği döviz alımı 51 milyar dolara yaklaştı. Dün rezervler açıklandı. Merkez Bankası'nın toplam rezervleri, geçen hafta 139.1 milyar dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 4 milyar 346 milyon dolar artış gösterdi. Hatta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçen gün yaptığı açıklamada rezerv biriktirme konusuna vurgu yaparak, "Piyasadan döviz almasak dolar/TL 30'un altına gerilerdi" dedi.
Tabii bütün bunlar olumlu gelişmeler…
Seçimlerin geride kalıp önümüzde 4 yıl seçimsiz dönemin olması, TCMB rezervlerinde yaşanan iyileşme, uygulanan ekonomik programın çıktılarının önümüzdeki aydan itibaren alınmaya başlanacak olması, haziran sonrasında not artırımına yönelik artan beklentiler ve yaz aylarıyla birlikte başlaması beklenen dezenflasyonist süreç sıcak para anlamında yabancı girişlerinin artmasını sağlayabilir.
Ama temkini elden bırakmamak gerekir.
Zira, sıcak para niteliğindeki yatırımlar her zaman Türkiye gibi cari açık sorunu ve tasarruf açığı olan ülkelerde makroekonomik göstergelerin bozulmasına ve finansal krizlere neden oldu.
Yorum Yazın