Evettt...!
Epey bir zamandır, işte bugünlere dikkat çekmeye çalışıyordum!
İsterseniz, bugünden geriye bir bakalım...
Hani, dört işlemdeki sağlama misali...
Seçim bitti, 3 gün sonra 1 Haziran günü Türk Devletleri Teşkilatı Türk Yatırım Fonu kuruldu.
Teferruatına girmeden yazayım, Türkler'in İMF' si kuruldu!
Merkezi de İstanbul!
Şu ihtiyar dünyanın ayakta kalan en eski mabedi Ayasofya, Ayasofya-i Kebir!
Şimdi anladınız mı, 89 yıl sonra Ayasofya- i Kebir Camii'nin ibadete açılış sebeplerinden birini?
Eğer, Ayasofya-i Kebir Camii ibadete açılmamış olsaydı, 1 Haziran'da açılan Türk İMF'si, buruk açılacaktı. Çünkü, Millet İttifakı mensuplarından birisi, "Ayasofya-i Kebir Camii, tekrar müze yapılacaktır" ifadesini kullanmıştı.
Neymiş, Ayasofya insanlık ortak malıymış (!)
Hadi ordan, Ayasofya -i Kebir Camii Türk'ündür!
Asil Türk Milleti, kürsü hürriyeti yoksa, mabetleriniz mahsun olursa, tam anlamıyla hürriyet olmaz!
Kafes altından da olsa Bozkurt kafeste yaşamaz!
Yaşayamaz değil, yaşamaz!
Türk esir olmaz!
Kazakistan Devlet Başkanı Tokayev: "Şakasını takdir ettim. Kazakistan'ın nükleer silahlara ihtiyacı yok, Rusya ve Belarus Birlik Devletine katılmayacak" duruşu ve Kazakistan'ın, Rusya Belarus birlik devletine katılmama kararını en üst perdeden söylemesi...
Derken, Kosova'ya komando taburuyla Türk Askeri'nin birinci sevkiyatı...
Birinci...!
Bu arada Cumhurbaşkanlığı Kabinesi açıklandı; Dışişleri Bakanı Mit Başkanı Sayın Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Genelkurmay Başkanı Sayın Yaşar Güler Paşa, Milli Eğitim Bakanı eğitim camiasının en tecrübeli isimlerinden Prof. Dr. Sayın Yusuf Tekin, Kültür ve Turizm Bakanı Türk Kültür hayatına büyük katkılar sağlamış, özellikle de Pandemi süreci ve sonrasında Türk sanatçısına devletin şefkat eli olmuş, Türk Dünyası ile kültürel devasa organizasyonları başlatmış Sayın Mehmet Nuri Ersoy...
Hürriyetin olmazsa olmazlarından biri de para ise, o da Türk İMF'sinin işi...
Hazinenin başında da Sayın Mehmet Şimşek!
İşte, bu kabinenin adı Ehiller Kabinesi!
Şimdi kulağınızı yaklaştırın avazım çıktığı kadar bağıracağım:
Kızılelma ehil ellerde şekilleniyor!
Durun!
Yük ağır, yol çetin...
Her bir kabine üyesi merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek' in ifadesiyle, "Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya" tarifindeki kanarya!
Seçim sürecinde, Kayseri, Almanya , Avusturya ekseninde koşuşturdum. İki kez Kayseri'de Sayın Hulusi Akar Paşa'mızla bir araya geldik. Seçim sürecinde sürekli, başarısızlığı kabullenmiş, güvenini yitirmiş kişilere tepkilerini duymuştum!
"Bir kez de biz başardık diyelim" diyerek kürsüye yumruğunu vurmuştu!
O yumruk anlaşılmadı!
O yumruk, "Türk titre ve kendine dön" diyordu!
Hamaset yapmıyorum!
Evet, hayat pahalılığı var, hem de can acıtırcasına, ama can alıcı değil!
Allah aşkına şu fotoğrafa bakar mısınız!
Yıl 1923!!
Hiç biri üzerinde ne olduğunun, sofrasında ne yediğinin farkında değildi!
Dünya çok büyük bir felakete sürükleniyor!
Sadece Türkler değil dünyanın tüm mazlumları Vefalı Türk'ü bekliyor!
Nerden mi anladım?
Sayın Cumhurbaşkanımızın yemin töreninde, 5'ten büyük Dünya vardı!
İşte ben, geçirdiğimiz seçime hep buradan baktım.
Yorum Yazın