EĞER, okullarda ahlakı sadece bilgi olarak öğretir, davranışa dayalı ahlak öğretemezsek toplumda hep ahlaksızlık olacaktır.
**
EĞER, “Adam olma”yı sadece makam, mevkii sahibi olarak görüp, “iyi insan” olarak göremez isek makam ve mevkilerde hep kötü insanlar olacaktır.
**
EĞER, hukuk düzeni egemen değilse, muktedirin zulmü herkesi korkutursa o toplumda “doğruyu söyleyen” “olduğu gibi görünen” dürüst insanlar değil,silik, riyakar, çıkarcı insanlar olacaktır.
**
EĞER, helal rızık, namuslu kazanmak değil, bol kazanmak ve zengin olmak amaç haline gelmişse orada sömürü düzeni normalleşecek, Soma maden kazası (cinayeti) gibi olaylar hep olacaktır.
**
EĞER, gayri meşru yollardan servet edinenler rahat ve saygın, meşru yollardan kazanç sağlayanlar ise fakrü zaruret içinde ve itibar edilmeyen konumda ise o toplumda hırsızlık, yolsuzluk, usülsüzlük hep olacaktır.
**
EĞER, şiddete dayalı bir anlayışla “Dayak cennetten çıkmadır” “Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir” gibi sözler eğitimde varlığını sürdürüyor, sevgi merkezli ve aklı ikna etmek şeklinde bir eğitim anlayışına ulaşılmıyorsa o toplumda şiddet, kavga, kaos hep olacaktır.
**
EĞER, para bir araç değil, amaç olmuşsa, o toplumda seviye olmayacak o toplum elden ele dolaşan kirli bozuk para gibi olacaktır.
**
EĞER, bir toplumda rol modeller, insanlığa faydalı olmuş kişiler değil de, popüler kültürün ürünü kişilerden (Necati şaşmaz, Kıvanç Tatlıtuğ, Beren Saat gibi dizi film ve sinema yıldızları) oluşuyorsa o toplumda gençliğin dünyası şiddet ve eğlence merkezli olacaktır.
AMA
Günümüzde Müslümanım diyen insanların birçoğu Allah’a inanıyor AMA Allah’a güvenmiyor.
**
Peygamberimiz “Müslümanın yalancı olamayacağını” söylüyor, AMA günümüzde siyaseten yalan söylemeyi meşru olarak algılıyoruz.
**
Niteliğin nicelikten önemli olduğunu eski deyimle “keyfiyetin kemiyetten önemli” olduğunu söylüyoruz AMA “niceliğin egemenliği”ni kutsayıp alkışlıyoruz.
**
Toplumda infial uyandıran olaylara koro halinde öfkemizi kusuyoruz AMA infial uyandıran olayların olmaması için üzerimize düşen görevleri yapmıyoruz.
**
“Mümin müminin kardeşidir” diyoruz AMA Ortadoğu coğrafyasına bakıyoruz, mümin müminin kardeşinden ziyade düşmanı.
**
Meydanlarda, nutuklarda, en popüler söz malzemesi olarak sevgi ve hoşgörüyü kullanıyoruz AMA birbirimize güvensizliğimize, kavgamıza bakıldığında nefret ve düşmanlık bağımlılığımız ortaya çıkıyor.
**
Herkes hasbi olmaktan dem vuruyor AMA birçoğunun hayatına bakıyorsun hep hesabi davranıyor.
**
Güzel sözler söylüyoruz AMA güzel davranışlarla destekleyemiyoruz.
**
Güya sevgi adına anneler günü, babalar günü sevgililer günü kutluyoruz AMA aslında bizim sevgimizin ticaretini yapıyorlar, satışa geliyoruz.
**
Kamunun ehliyet liyakat esaslarıyla çalışmasını istiyoruz ama AMA torpilimiz varsa kaseti çevirir “oyunu kurallarına göre oynamaktan” söz ediyoruz.
**
Makro iktidarı eleştiriyoruz AMA mikro iktidarımızın onun küçültülmüş bir numunesi olduğunu görmüyoruz.
**
EĞER, Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu ve bu gerçeğe göre tedbir alınması gerektiğini biliyor AMA kulağımızın üstüne yatıp hiçbir şey yapmıyorsak aynı acıları tekrar tekrar yaşamamız kaçınılmazdır.
Yorum Yazın