Siyasi kulislerin hareketli olduğu, siyasi kutuplaşmanın tavan yaptığı bir dönemde kadın cinayetlerini yazmanın zorluğunun farkındayım.
Ancak kadın cinayetleriyle mücadele mevsimlik bir iş değil. Israrla takip edilmesi gerekiyor. Çünkü kadın cinayetleri dur durak bilmiyor. Caniler, genç kızlarımızı vahşice katlediyorlar. Bunun bedelini ağır bir şekilde ödemedikleri sürece bu kadın cinayetleri devam edecek.
Muğla’da Cemal Metin Avcı tarafından yakılarak öldürülen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’le ilgili Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun raporunda, “Kişi yaşıyor iken yakılmasına bağlı da ölümün meydana gelmiş olabileceği” tespitine yer verilmişti. Yani ‘Pınar Gültekin diri diri yakılmış’ deniliyordu.
BİLİRKİŞİLERDEN VAHŞETİN RAPORU
Gaziantep’te Mehmet Kaplan tarafından dördüncü katın balkonundan atılarak öldürüldüğü iddia edilen Duygu Delen’le ilgili resmi bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. Adli Tıp uzmanı Dr. Murat Akbaba, Adli Fizikçi İlknur Bakır Özbilek, olay yeri bilirkişisi Alpaslan Can ile bilişim uzmanı Halis Bozkurt tarafından hazırlanan raporda, “Duygu Delen’in dengesini kaybederek kaza sonucu düşmesinin mümkün olmadığı tespit edilmiştir” denildi.
KADIN CİNAYETLERİNİ AYDINLATTILAR
Kadın cinayetleri konusunda eğer adli bilirkişilerin titiz çalışmaları olmasa Pınar Gültekin’in yaşıyor iken yakıldığı tespiti yapılamayacaktı. Şule Çet’in tecavüz edildikten sonra Yelken Plaza’nın 20. katından atıldığının üstü örtülecekti. Duygu Delen’in dördüncü katın balkonundan kendini attığı ya da düştüğü iddiası ile yargı yanıltılmak istenecekti.
O nedenle adli bilirkişilere ve Adli Tıp Kurumumuza çok şey borçluyuz.
KADIN CİNAYETLERİNDE YARGI
Kadın cinayetleri konusunda yargının duyarlılığının her olayla birlikte daha da arttığı dikkat çekiyor. Bu noktada Duygu Delen olayında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hassasiyetinin altını özenle çizmek istiyorum.
KAMUOYU DUYARLILIĞI OLMASA
Tek bir kelime ile ifade etmek istiyorum. Kadın cinayetlerinde çözümün yolu kamuoyu duyarlılığından geçiyor. Kamuoyu baskısı devam etmezse bu mücadeleyi kaybederiz.
TARTIŞILAN RAPOR
- Bu tespitlerimi paylaştıktan sonra Duygu Delen olayına dönmek istiyorum. Çünkü Duygu Delen’in ölümüyle ilgili şüpheli Mehmet Kaplan’ın avukatı Enes Akbulut’un talebi üzerine Prof. Dr. Çağlar Özdemir ile Prof. Dr. Nadir Arıcan’ın hazırladıkları 14 Aralık 2020 tarihli bir mütalaa var.
Haliyle Mehmet Kaplan’ın avukatının aldığı mütalaa ile daha önce Hakan Kar’ın hazırladığı raporla adli tıp uzmanlarının raporu arasında taban tabana zıt görüşler yer alıyor. Önce taban tabana zıt olan noktalara dikkatinizi çekmek istiyorum.
HOCALARDAN İKİ FARKLI EKİMOZ TESPİTİ
Duygu Delen’in vücudundaki ekimozlar için Prof. Dr. Hakan Kar, “Ray şeklindeki ekimozların, olay yeri görüntülerindeki genç odası zemininde yer alan kemer ile darp sonucu oluşmuş olabileceği gibi, olay yerinde saptanamayan başkaca sert, künt, silindirik veya köşeli sopa benzeri bir cisimle darp sonucu da oluşmuş olabileceği, ancak kişinin yüksekten düz beton zemine düşmesi sonucu oluşmasının adli tıbbi açıdan beklenmediği” tespitinde bulunmuştu.
Prof. Dr. Çağlar Özdemir ile Prof. Dr. Nadir Arıcan ise ekimozlar konusunda, “Duygu Delen’in sağ kol, sağ ön kol ve sol bacağında tarif edilen ray şeklinde ekimozların yüksekten düşmekle meydana geldikleri” görüşünü dile getiriyorlar.
DÜŞERKEN CANLI MIYDI?
Çok önemli bir nokta da Duygu Delen’in dördüncü kattan adeta yere çakıldığı düşme sırasında yaşayıp yaşamadığı konusuydu.
Mehmet Kaplan’ın avukatının mütalaa aldığı Özdemir-Arıcan ile Hakan Kar bu konuda da ters düşüyorlar. Hakan Kar, “Duygu Delen’in düşerken herhangi bir tepki, refleks ya da kaçınma gibi bir hareket göstermemesi ancak düşmesinden sonra 39 kalp atımı tespit edilmesi, kişinin düşme anında bilincinin kapalı ancak canlı halde bulunduğu kabulünün gerektiği” derken, Özdemir-Arıcan mütalaasında ise “Mehmet Kaplan’ın Duygu Delen’i koltuklarından tutarak sürüklediği ve balkondan attığı iddiasını destekler düzeyde adım atma aktivitesi bulunmadığı” görüşüne yer verildi.
Bu noktada dört resmi bilirkişinin hazırladığı rapordaki tespitler ile Prof. Dr. Hakan Kar’ın tespitleri örtüşüyor. Mehmet Kaplan’ın avukatının aldığı mütalaa ise sanığı kurtarmayı ya da suçunu hafifletmeyi amaçlayan görüşlerini içeriyor.
BİLİRKİŞİLERİN TESPİTİNDE NE DENİLİYOR
Bu noktada size dört adli bilirkişi tarafından hazırlanan rapordan tespitleri paylaşmak istiyorum.
BALKONDAN DÜŞME Mİ, ATILMA MI
Duygu Delen balkondan düştü mü, intihar mı etti yoksa Mehmet Kaplan tarafından atıldı mı? Bilirkişilerin raporunda,
“162 santimetre boyundaki Duygu Delen’in yerden 80 santimetre yukarıya denk gelen ağırlık merkezinin, 105 santimetre yükseklikteki balkon korkuluğunun 25 santimetre aşağısına denk geldiği, bu nedenle dengesini kaybederek kaza sonucu düşmesinin mümkün olmadığı tespit edilmiştir” deniliyor.
BALKONDAKİ ÇORAP İZİ
Bazen bir ‘kıl’dan, bazen bir kumaş parçasından aydınlatılan cinayetler var. O nedenle resmi bilirkişilerin Mehmet Kaplan’ın balkondaki çorap iziyle ilgili tespiti önemli:
“Müteveffanın balkondan düşmesinden önce oda içerisinde şiddet ortamının olduğu olay yeri fotoğraflarından anlaşılmıştır. Fakat sadece şüpheli Mehmet Kaplan’ın çorabındaki kan bulaşığının olması ve balkonda çoraplı ayak izi bırakması Duygu Delen’in çoraplarının kuru kalmış olduğu tespit edilmiştir.”
KANDAKİ ALKOL, ESRAR VE ANTİDEPRESAN
Adli Tıp Uzmanı Hakan Kar raporunda, Mehmet Kaplan’ın kan ve idrar örneklerinde 270 promil alkol tespit edilmesine dikkat çekmişti. Kaplan’ın alkol ve esrarın etkisiyle muhakeme kaybı yaşadığı, kıl örneğinde tespit edilen “sertralin” maddesinin ise antidepresan kullandığını gösterdiğini ifade etmişti. Duygu Delen’in kan ve idrar örneklerinde alkol ve uyuşturucu tespit edilmemişti.
Adli bilirkişilerin hazırladığı raporda da bu noktaya dikkat çekildi:
“Şüpheli Mehmet Kaplan’ın kanında olay anında alkollü ve uyuşturucu kullanmış olduğunun tespit edildiği, olay yerinde oda zemininde, kapıda, gardıropta, komidinde, duvarlarda, balkonda, Duygu Delen’in taytında ve tişörtündeki kanın laboratuvar ortamında da tespit edilmesi, Mehmet Kaplan’ın kontrolsüz hareketler yaparak Duygu Delen’e zarar verebilecek kadar hırçınlaşmış olduğu şeklinde değerlendirilmiştir” denildi.
BALKONDAN DÜŞME
Dört adli bilirkişinin hazırladığı raporda Duygu Delen’in balkondan düşmesi ise “Duygu Delen’in 4. kat balkonundan kaza sonucu düşmediği tespit edilmiş olup, intihar veya atılma yönünün ağır bastığı” şeklinde değerlendirildi.
SON SÖZ
İyi ki gerçeği arayan bilirkişilerimiz var diyorum. Başka bir şey demiyorum.
Yorum Yazın