Rusya ile Ukrayna savaş halinde. Çin, Tayvan'ı işgale hazırlanıyor. Sırbistan- Kosova sınırında sirenler çalıyor. Kuzey Kore'nin savaş kılıcı, Güney Kore'nin başının üzerinde sallanıyor. ABD'nin şımarttığı Yunanistan, Ege'de Türkiye'yi ciddi şekilde tahrik ediyor. Güneydoğu sınırımızı tamamen emniyetli hale getirebilmemiz için Suriye harekatı kaçınılmaz oldu. Irak'taki siyasi kaos iç savaşa dönüşmek üzere. İran, bölgedeki ABD ve İsrail varlığına karşı her an askeri harekata girişebilir.
Dünya, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları öncesinde bile bu kadar gergin değildi. Peki yaşlı gezegenimiz bu kadar gerilimi kaldırabilir mi? Belli ki; birbirlerine karşı bilenen insanların biriktirdikleri öfke, kin ve nefret, lav gibi yüzeye fışkıracak bir yanardağ bacası arıyor. Buna, önümüzdeki kış baş göstermesi kaçınılmaz olan enerji krizi ve hiper enflasyon ile yeniden hortlayan pandemi de eklenecek. Peki insanlık kaybederken kim kazanacak? Dünyanın her yerine silah satan ABD...
Korkuyorum. En çok da evladım için... Dünyanın dört bir köşesinde bıçaklar bilenirken ben ona en büyük nimetin barış olduğunu nasıl anlatacağım?
O taraftarlar bulunsun!
Fenerbahçe-Dinamo Kiev maçında bazı kendini bilmezlerin Putin lehine yaptığı tezahüratın mazereti yok. Her ne kadar taraftar, Kievli futbolcular tarafından ağır şekilde tahrik edilmiş olsa da, olayı getirip siyasi bir platforma oturtmak, bir dünya devi karşısında var olma mücadelesi veren ülkeyi bu şekilde cezalandırmaya kalkmak bize yakışmaz. Hele Fenerbahçe gibi her daim barış ve dostluktan yana olan bir camiaya hiç yakışmaz.
Tabii ki bu çirkin eylem, sadece bir grup taraftarın gereksiz hezeyanından başka bir şey değil. Camianın tümünü kapsadığını düşünmek adaletsizlik olur. Ama bu lekeyi temizlemek de bizim görevimiz olmalı. Önerim şu:
O gün orada yayıncı kuruluşun 15 kamerası vardı. Ayrıca emniyet güçlerinin elinde de eminim kendi elemanlarının çektiği çok sayıda görüntü bulunuyordur. Buna stadın güvenlik kameralarını da ekleyince Putin tezahüratı yapan neredeyse herkesi şıp diye bulup tespit etmek ve başta bundan böyle stada girmelerini engellemek olmak üzere gerekli cezayı kesmek pekala mümkün.
Fenerbahçe'nin Avrupa'daki geleceğine sekte vurmak, bölgedeki barışı tesis etmek için canla başla mesai yapanların çabalarını baltalamak, sarı-lacivertli kulübe ve Türkiye'ye böylesine hassas bir dönemde kara çalmak küçük bir suç değil. Sorumluların birer birer tespit edilip, gereği yapılmalı!
Danilo yine nazara geldi
Bir jüri üyesinin yarışma sırasında ikinci kez sakatlanması, haftanın en ilginç ekran olaylarından biriydi. TV 8'in yemek yarışması Master Chef'in sempatik jüri üyesi Danilo Zanna geçen yıl yemek yaparken fenalaşan bir yarışmacıya yardım etmek için koltuğundan fırladığı anda ayağını burkmuştu.
İtalyan Şef geçen haftaki düellolar sırasında da nazara geldi. Bir yarışmacı, içinde sos bulunan çanağı yere düşürdü. Kırılan çanağın parçalarından biri Danilo'nun sandaletli ayağına isabet edince, sağlık ekibi müdahale edip, pansuman yaparak şefin ayağını sardı. Bir süre stüdyo dışına çıkmak zorunda kalan Danilo'nun jürideki arkadaşları ise fırsatı kaçırmadı. Somer ve Mehmet şefler onun boş kalan koltuğuna yeşil sebzeler ve ananastan oluşan bir çelenk bırakıp, "Yazık oldu, ananası da çok severdi" diyerek esprili bir anma töreni düzenlediler.
Master Chef'i son iki sezondur jüri şovları sürüklüyor. Peki şikayetçi miyim? Asla!..
Gaf kürsüsü
TRT Spor'da İngiltere ile Almanya arasındaki UEFA Kadınlar Avrupa Şampiyonası finalini anlatan spiker Cüneyt Ersan "İki teknik adam da ekranda bir arada" dedi. Ancak iki teknik sorumlu da kadındı.
Zap'tiye
VAR hakemleri ekrandan bir buçuk saat izledikleri her maç için 10 bin lira alacaklarmış. Sevgili patronlarım, günde 15 saat televizyon izleyen şu garip kulun maaşını varın siz hesaplayın!
Ne demiş?
Demet Akalın, sahne aldığı mekanda gönderilen şampanyayı beğenmeyip, garsonun başından aşağı döktü: "Resmen elma suyu getirmişsiniz..."
Yorum Yazın