Sıradağlar gibi dizilmiş şehit mezarları karşılar sizi Çanakkale'de. Gittiniz mi bilmiyorum ama şehitliğe girince kendinizi sonsuzluğun içinde gibi hissedersiniz. Buğulu gözleriniz şehitlerin mezar taşlarına takılır. Gaziantepli Ahmet'i görürsünüz, Sivaslı Taha'yı, Aydınlı Mehmet'i, Diyarbakırlı Seyid'i, Mardinli Hacı Ali'yi, Azerbaycanlı Rüstem'i, Ermeni Agop'u, Cezayirli Kerim'i, Edirneli Mustafa'yı... Yan yana yatmaktadırlar o şehitlikte.
Vatanın bağımsızlığı için nasıl candan, serden, evlattan ve sevgiliden vazgeçilebildiğinin belgesidir. Anafartalar kahramanı Albay Mustafa Kemal, yağmur gibi yağan top mermileri ve şarapnel parçaları arasında askerlerine şöyle emretmişti: "Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek sürede yeni birliklerimiz gelecek ve bizim yerlerimizi alacaklardır!"
İlk bakışta insana kurgusal bir savaş filmi anekdotu gibi geliyor ama işte büyük Türkiye Cumhuriyeti'nin Ata'sı ve evlatlarının kendisidir bu. Dünya ordularının üzerimize çullandığı Çanakkale Savaşı'nın beni en çok etkileyen sahnesi işte budur. Dirilişten kurtuluşa bir duruştur Çanakkale. Sadece istikbal değil istiklalin de kalesidir.
Adına ağıtlar ve destanlar yazılan bir kahramanlık diyarı Çanakkale Zaferi'nin 108. yılında hâlâ bu zaferi hazmedemeyenler, büyük Türkiye hayalinin her geçen gün gerçekleştiğini gördükçe kötü olanlar var maalesef. Atatürk liderliğinde korkuyu unutan, acıyı zaferler için bal eyleyen bu millet ve "Kefenimiz cebimizde" diyen bir dünya lideriyle durmak yok, yola devam...
***
DEVLET VE SİYASET...
Siyaset, insanlara hizmet etmenin bir aracı. Siyasetçi eğer samimiyetini ve duygusunu da katabiliyorsa bunun vatandaştaki karşılığı başka olur. Tayyip Erdoğan'ın bu tanımın tam karşılığı bir siyasetçi olduğu aşikâr. Zira 20 yılı aşkın süredir girdiği her seçimde sandıktan tam not alarak görevinin başında. Çevre Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, asrın felaketinin yaşandığı 6 Şubat'tan bu yana deprem bölgelerinde 24 saat halkın arasında yaraları sarmaya çalışıyorlar.
Salı günü AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve bir grup gazeteci arkadaşımızla depremin en çok vurduğu yerlerden Gaziantep'in Nurdağı ilçesindeydik. Atom karınca Belediye Başkanı Fatma Şahin, bir o kadar başarılı Vali Davut Gül ile birlikte Bakan Kurum'un uyumunun sahaya yansımasını gördük. Bakan Kurum, depremin ilk günü Ankara'daki bütün bürokratlarını Gaziantep'e getirmiş ve 40 günü aşkın süredir tüm işler buradan yürütülüyor. Hemen her gün sarsıntının yaşandığı diğer 10 ile günübirlik gidilip ihtiyaçlar anında gideriliyor. Depremzedelerle konuştuğunuzda, afetin Allah'tan geldiğini ve devletin ilk andan itibaren yanlarında olduğunu birinci ağızdan dinliyorsunuz.
***
TÜRK LİDERLERDEN DÜNYAYA MESAJ
Tarihi şanla şerefle dolu Türk Devleti'nin 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıldönümünden iki gün önce, dünyaya meydan okuyan bir fotoğraf karesi verildi başkentte. Başkan Erdoğan'ın ev sahipliğinde Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi için Ankara'da bir araya gelen 9 lider, Türk dünyasının tek yürek, tek vücut olduğunu bir kez daha haykırırken, asrın felaketi için de güç birliği yapıldı. KKTC'nin de ilk kez "gözlemci ülke" statüsüyle katıldığı zirvede alınan kararlarla uluslararası siyasette kartlar yeniden dağıtıldı, Türk coğrafyası yeni bir güç olarak bir kez daha kendini gösterdi.
Yorum Yazın