Milyonlarca İstanbullu'nun karla mücadele ettiği saatlerde İngiliz Büyükelçi ile 'özel' yemek yiyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun hem kriz yönetiminin başında olması gerektiği saatleri bir yabancı bürokratla geçirmesi hem de bu görüşmeden ne kendi partisini ne de Ankara'yı bilgilendirmemesi tartışıldı, tartışılmaya da devam ediliyor. Tam da bu gündemde, gazeteci üstadım Yavuz Donat'ın hatıralarını kaleme aldığımız (Turkuvaz Kitap) Off The Record kitabımızdaki, merhum Süleyman Demirel'in yasaklı olduğu dönemde bile 'devlet terbiyesi' gereği, yabancı misyon ile yaptığı bütün görüşmelerdeki notları Dışişleri Bakanlığı'na raporlaması ve 'devletin kayıtlarına girmesi gerektiğini' anlattığı bölüm aklıma geldi: "12 Eylül darbe sonrası, darbe döneminin Başbakanı Demirel yasaklı, evinde. Ama zaman zaman önemli ziyaretçileri oluyor. Yurt dışından gelen bakanlar, bürokratlar. Yabancı konuklar gidince, Demirel konuşmanın bir özetini çıkarıyor, Dışişleri Bakanlığı'na gönderiyor. 'Gizli, Özel' başlığıyla. Bir gün Demirel'e sordum; 'Bunu yapmanızı, konuştuklarını kağıda döküp yollamanızı Dışişleri mi istiyor?' Demirel; 'Hayır. Türkiye bir aşiret devleti değil, kökü tarihin derinliklerine uzanan bir büyük devlet. Benim yabancı bir başkan ya da bürokratla yaptığım görüşmeyi devletim bilmeli. Neler konuştuğumuz, devletin arşivlerine girmeli..."
***
YALNIZ KURT
Türk ekonomisinin son yıllarda en büyük kalemlerinden biri dizi sektörü oldu. Ciddi bir ihracat gelirinin elde edildiği sektör, aynı zamanda Türk kültür ve sanat hayatının tanıtımı adına da çok önemli bir işlev görüyor. Son yıllarda özellikle yakın tarihimize ışık tutan dizilerin büyük rağbet gördüğü ortada. Atv ekranlarında ilk bölümü Cuma akşamı yayınlanan Yalnız Kurt isimli dizi de, hem iç kamuoyunda hem de dışarıda önemli bir görev üstlenmeye hazırlanıyor her açıdan. Osman Sınav'ın senaristliğini ve yapımcılığını yaptığı dizi, Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutacak. Özellikle cinayetler ve siyasi olayların işlendiği dizi, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına nasıl gelindiğini de anlatacak. Mesele sadece dizi olmadığı ve diziden çok öte anlam ve karşılık bulduğu için özellikle sizlerle paylaşmak istedim. İlk bölümünü ilgiyle izlediğimi ve 11. Yüzyıla ait bir masal yedi başlı ejderha ile başlayan ve 1950'lerden itibaren terörist başı Fethullah Gülen'in Erzurum'dan tüm Türkiye'ye yayılan ajanlık düzenini ortaya koyan detaylar gerçekten ilginç. Son 25 yılda kült olmuş dizilere imza atan Osman Sınav'ın şu sözleri, yakın zamanın bu hain terör örgütünün ve bölgesinde artık tartışmasız lider konumundaki Türkiye düşmanlarının gerçeklerini de gözler önüne seriyor: "Türkiye, başlı başına bir yalnız kurt. Herkesin gözü bizim ülkemizde. Ama biz her zaman bu coğrafyada dik durmaya ve özgülüğümüzden vazgeçmemeye devam edeceğiz. Bağımsız bir devlet olarak güçlenerek bölgesel gücümüze hakim olmaya devam edeceğiz. Biz, bu coğrafyada bu devletin Yalnız Kurt gibi bağımsız kalmaya çalışmasından yola çıktık. Bölgesinde bir güç olarak vatanını korumaya çalışmasını karakterler üzerinden vermeye çalıştık. 'Ülkemizde ne yapıyorlar? Hayatımızı, ekonomimizi, siyasetimizi, askerimizi etkileyen neler oldu' bunları anlatmaya çalışacağız. 1957'den sonra Türkiye'nin NATO'dan bağımsız her girişimi, darbelerle engellendi. Toplumu etkileyen cinayetlerin, toplumsal olayların hepsinin arkasında nasıl bir şey var onu görmeye çalışıyoruz. Eğer bunu görürsek, bir daha bunların olmamasını sağlayacak bir duruş sergileriz."
Yorum Yazın