Şair ne güzel söylemiş: “Bütün renkler yavaş yavaş kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.” Kavramların tuhaflaştığı, ideolojilerin maske olarak kullanıldığı, mesafelerin ucubeleştiği bir çağda yaşıyoruz.
Şair ne güzel söylemiş: “Bütün renkler yavaş yavaş kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.” Kavramların tuhaflaştığı, ideolojilerin maske olarak kullanıldığı, mesafelerin ucubeleştiği bir çağda yaşıyoruz. Kim kimin yanında? Kim kime dost yahut düşman belli değil. Bazıları var ki neye karşı çıkıyorlar, neyi savunuyorlar çözebilene aşk olsun. Her renk kirlenirken, beyazın kirlenmesi ise kendini daha çok belli ediyor.
Bazı beyaz sıfat taşıyanlar vardır. İdeolojik olarak kirlenmemesi gereken, leke kabul etmeyen. Duyduk ki geçmişte MHP’de görev yapan ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış bazı kişiler Kemal Kılıçdaroğlu’nun ruhunda kendini bulmak, onun bedeninde hemhal olmak için toplu bir ziyaret gerçekleştirmiş… Makam odasına girerken “Bozkurt Kemal” diye slogan attıkları iddiası da var, kimisi de bunların ‘Yoldaş, Devrimci, Dersimli Kemal’e bin selam olsun” diyerek makama daldıklarını iddia ediyor.
Geçmişte Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış kişilerin sosyal medya sayfalarına bakın Kemal Kılıçdaroğlu ve onun masadaki figüran arkadaşlarının ihanetlerine dair bir tane eleştiri bulamazsınız. Eleştiri olmadığı gibi övgüleri de mevcuttur. Radar gibi duygu ve düşünce refleksleri sadece Cumhur ittifakına saldırmak için açıktır. Cumhur ittifakının yanlışı, eksiği varsa “Eleştirilmez” diye elbette bir kural yoktur. Her insan akla, mantığa uygun istediği eleştiri yapabilir. Ama MHP’de görevler yapıp, Ülkü Ocakları Genel Başkanı sıfatı taşımış kişiler Kemal Kılıçdaroğlu ve figüran masa yanında mutluluk arıyorsa buradaki durum çok farklı bir garabet barındırmaktadır.
Bunların bahanesi de AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişteki politikaları, eylemleri, söylemleri. Ağızlarını açtıklarında sürekli Habur, Oslo, Çözüm süreci, Dolmabahçe, açılım, Türklük ve milliyetçilikle ilgili sözler üzerinden, durdukları noktayı meşrulaştırmak için bahane dünyası kuruyorlar. Zaten tüm bu süreçlerde Liderimiz Devlet Bahçeli ve MHP kadrosu Türkiye’de en fazla mücadele eden olmadı mı? Oldu... Peki, bu ve benzeri birçok konunun 2015 sonrası ihalesini teslim alan CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’na bunlar niçin toz kondurmuyorlar?
CHP’nin ihanetlerini irdelemek için 2015 yılına kadar inmeye gerek yok, 2019 yılından itibaren yaşananlara bakarsanız o yetecektir.
2019 yılı demişken, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış bu kişilerin İstanbul’da, İzmir’de ve Ankara’da yaşayanları oyunu CHP’nin belediye başkanı adaylarına vermişlerdir. Hepsi de oyunu HDP ile birlikte CHP adaylarının kazanması için birleştirmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu’na da bunun rahatlığında toplu ziyarete gitmişlerdir. Belki yanlarında CHP’ye oy verirken telefonla çektikleri oy pusulalarını da götürmüşlerdir.
Dertleri Ülkücü hassasiyet mi? Olmadığını gösterdiler.
Dertleri ideolojik bir kaygı mı? Olmadığını gösterdiler.
Dertleri Türk milliyetçiliği mi? Olmadığını gösterdiler.
Bu konularda hassasiyet sahipliği, kaygıları, değer samimiyetleri olsaydı zaten, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünde kalmış politikalarına gösterdikleri tepkinin yüzde birini Kemal Kılıçdaroğlu’nun günümüz ihanetlerine gösterirlerdi.
Mesela 2019 seçimlerinde CHP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile yerel seçim ittifakına bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu ve kadrosunun her fırsatta PYD/ YPG’ye sahip çıkmasına bir tepkileri olmuş muydu? Kemal Kılıçdaroğlu ve kadrosunun her fırsatta terörist Demirtaş’ı serbest bırakacağına, onunla birlikte Türkiye’yi inşa edeceklerine dair sözlerine bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP, HDP, İP, SP ile birlikte kapalı kapılar ardında, Anayasa’da yer alan Türklüğü, Atatürk milliyetçiliğini, Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirmeyi düşündüğü Anayasa taslakları hazırlamasına bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu, Barzani’ye CHP heyeti gönderip, “PKK ile çatışmaları bitirin, Kürt sorununu biz çözeriz” mesajını ilettiğinde bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu “Kürt sorununu TBMM’de meşru gördüğümüz HDP ile çözeriz” dediğinde bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu ve en yakın kadrosunun terör örgütü PKK’nın televizyonlarına çıkıp, PKK propagandaları yapmasına bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu “Büyük Ortadoğu Projesini kuracağız” dediğinde bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dış politika Başdanışmanı ve akıl hocası Ünal Çeviköz “Maalesef gelen haberlerde, Türkiye’den Azerbaycan’a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan’a gönderildiği ifade ediliyor” diyerek Karabağ’ın işgalden kurtulmasına çamur atma gayretine bir tepkileri olmuş muydu?
CHP rozetini Kemal Kılıçdaroğlu’nun taktığı emekli büyükelçi Yalım Eralp “Çok iddialar var Adaların egemenliği şartlı verildi şeklinde. Böyle bir şey yok. 3 binin dışındaki adalar Yunanistan’ındır. Türkiye bunu yıllarca kabul etti. Bunu tehlikeye sokmak diplomaside Türkiye’yi ‘mütecaviz devlet’ durumuna düşürür“ diyerek yaptığı Yunancılığa bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu’na Tunceli dağlarına Türk askeri tarafından yazılmış olan “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü sorulduğunda “Atatürk’ün daha başka sözü yazılabilir” demesine bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu ve kadrosunun “Türk ordusu kimyasal silah kullandı” iftirasını atan TTB Başkanına sahip çıkması karşısında bir tepkileri olmuş muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu “Biz HDP ile görüşüyoruz. Tarihin bize yüklediği misyon bu” demesi karşısında bir tepkileri olmuş muydu?
CHP’deki tecavüzlere, sapkınlıklara, LGBT aşkına ve tüm bunları meşrulaştırma çabalarına bir tepkileri olmuş muydu?
CHP’deki yüce İslam’a ve kitabımız Kur’an-ı Kerim’e hakaret edenlere ve buna destek verenlere bir tepkileri olmuş muydu?
Türkiye’nin terör örgütü PKK/YPG’ye yönelik Irak ve Suriye’deki terörle mücadele için tezkere oylamasında HDP ile birlikte “Hayır” oyu kullanmasına bir tepkileri olmuş muydu?
Sırf bu özet bile maskenizi düşürmeye yetiyor ama siz isterseniz Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP ihanetlerini uzattıkça uzatırız.
Yoksa siz CHP Genel Merkezi’ne sırf bunların hesabını Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sormak için gittiniz de günahınızı mı alıyoruz?
Hiç dışarıdan kendi halinize bakmayı düşünüyor musunuz?
Kemalci, Mansurcu, Ekremci, Soyerci haliniz, 6’lı masaya aksesuar olma çabanız ideolojik olarak çok kirlendiğinizi gösteriyor.
AKP iktidarında 12 yıl önce yaşanmışları bugün gibi yaşanmış gibi anlatıp terörle mücadeledeki başarıyı görmüyorsanız…
Karabağ’ın 30 yıl sonra Ermeni işgalinden kurtuluşunu ve Türk dünyasındaki birliği, beraberliği güçlendiren adımları görmüyorsanız…
Ve daha nice milli duruşu ve adımı görmüyorsanız…
Sizin derdiniz gerçekten çok başkadır. Siz, beyazı kapkara yapmak için elinizden geleni yapıyorsunuz. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’den size her daim gösterdiği vefasının intikamını almaya çalışıyorsunuz onu anladık da, CHP’yi terör örgütlerinin yuvası haline getirmiş Dersimli Kemal’e siz neyin vefasını duyuyorsunuz onu anlamadık?
Yorum Yazın